YAKAMOZUN KIRBAÇ SESLERİ
Yüzümde yaz rüzgârının cezbedici güzelliği… Sağımda solumda balıkçı tekneleri… Altımda bir kaya parçası, hafiften kalça kemiğimi ağrıtır cinsten… Kolumda zamanın gece yarısını geçtiğini gösteren bir saat… Ve kulağımda, görünmeyen bir yakamozun denize vurduğu kırbacın acı sesleri… İçimde ise oturduğum yerin altından yengeç çıkabileceği korkusu ve yalnızlığın hüznü… Ağustosun bazen bunaltıcı bazen serinletici bir gece yarısında yakamozun kırbaç seslerini simgeleyen dalga sesleri hüzünlü bir senfoniyi dinletmekte. Yakamoz da, bu yazıyı yazan kişi de aynı kavşakta buluşmakta bu gece, hüzün konusunda. Yakamoz hüzünlü bu gece, ortada görünmüyor. Ama orada olduğunun sinyallerini veriyor, denize vurduğu kırbacın…
Devamını Oku