DOSYA EDEBİYAT HABER ŞİİR DOSYASI SON BASKI 

SON BASKI’DAN ‘21 MART DÜNYA ŞİİR GÜNÜ’ DOSYASI: “YAŞASIN ŞİİR!”

İnternet yayıncılığında 21 yılı geride bırakan Son Baskı, 21 Mart Dünya Şiir Günü dolayısıyla bir dosya hazırladı. 12 yazarın yazılarıyla katkı sunduğu şiir dosyası; Cemal Süreya’dan Ülkü Tamer’e, Lale Müldür’den Didem Madak’a, Birhan Keskin’den Arkadaş Z. Özger’e kadar modern Türk şiirinin önemli isimlerinden bir kısmına odaklanırken bu türde üretenlere bir saygı duruşu niteliği de taşıyor. Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Apaydın’ın sunuş yazısıyla katkıda bulunduğu dosyada Ayşegül Örün, Başar Şeker, Emre Zengin, Ezgi İtmeç, Gizem Erkan Çelik, Gökçe Gökalp Doğan, Göksu…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

‘HAYALOGRAFİ’

En sevdiğim şarkıyı dinlerken duyduğum coşkuyla okudum bu kitabı. Edebiyat da tenha bir şarkıdır aslında. 70’li yıllarda doğan arkadaşlar, lise yıllarınızı hatırlayın. Edebiyat derslerinde şair ve yazarların doğum tarihi ve ölüm tarihlerini ezberlerdik. Bunlar sınavlarda karşımıza soru olarak çıkardı. Dönemin edebiyat kuramlarını ve bakış açısını anlamaya çalışmaya yarar gibi gözükse de ezbercilikti bir bakıma. Yazarın ve şairin toplumsal portresini içselleştirmek için yaşadığı yıllardan öte bir bilgiye ihtiyacımız var. Kırılmışlıklarını, kişisel deneyimlerini ve duygularını anlamamız önemli. ‘Hayalografi’nin edebiyat dersleri müfredatına girmesini çok isterdim. Emine Türker Özgen, öykülerinde bizlere Türk edebiyatının önde…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

SÖZCÜKLERİN TOPUK DARBESİ

Ahh ‘Nar Ağacı’… Nâra yanıp tutuşanların, kavrulup kül olanların romanı… Nazan Bekiroğlu’nu bu kitapla tanıdım ve onun tutkunu oldum; dilinin, sözcüklerinin, hikâyelerinin… Nasıl tutulmasaydım! “Çünkü sevdim ve ben kalbiyle yaşayanlar zümresindenim” diyordu bir kere. Okudum, aynada kendimi gördüm. “Ben, bu hikâyeden sessiz sedasız nasıl çıkıp gideceğim?” diyordu, hikâyelerim hep çığlık çığlığa biterken. “Geleceğim” demedim. “Bekliyor mudur?” diyordu, beklenenin asla gelmeyeceğini iyi bilirken ben. “Bir tarafımız hep kırık kalacak belki ama ihtimal bir kafiye tutturabiliriz. Bütün yorgunluklarımızı yekdiğerinde dinlendirebilir, birbirimize sığınabilir, iki ayrı ırmağın delicesinde değil bir ırmağın derininde akabiliriz. Yeniden…

Devamını Oku
EDEBİYAT YAŞAM 

SÖZCÜKLERE SIĞINMAK

Karmaşa ve dinginliğin yaşamı algılayışımız üzerine ne denli etkisi olduğunu tanımlamak, hissetmekten daha zor şüphesiz. Her güne yeni bir gündemle uyanmak, sonuçsuz bırakılan birçok meselenin zihnimizde yankılanıp durması; karmaşanın toplumsal bir mesele olmaktan öteye giderek bireysel bir döngü halini almasını da beraberinde getiriyor. Sonuçsuzluğun unutmayı zorlaştıran, zihnimizin daha çok yorulduğu bir süreç olması da tükenmişliğimizi açıklamaya yetiyor. Tam da burada son yüzyılı her yönüyle açıklamaya yeten bir kavram bize olup bitenleri açıklıyor: “Yabancılaşma”. Hepimizin rutin adını verdiği ve alışık olduğumuz süreç ne zaman zihnimizi köreltir? Sabahları gündüz kuşağında, akşam ise…

Devamını Oku
EDEBİYAT HABER 

SEVİM BURAK ADINA ÖYKÜ ÖDÜLÜ: SON BAŞVURU TARİHİ 11 NİSAN 2025

A7 Kitap, Türk öykücülüğünün önemli kalemlerinden Sevim Burak onuruna öykü yarışması düzenliyor. Türk edebiyatında Sevim Burak öykücülüğünün sunduğu imkânları vurgulamak, genç yazarları teşvik etmek, Türk öykücülüğünün gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen ‘A7 Kitap Sevim Burak Öykü Ödülü’ için son başvuru tarihi 11 Nisan 2025 olarak açıklandı. A7 Kitap tarafından düzenlenen Sevim Burak Öykü Ödülü’nün seçici kurulu Buket Uzuner, Nazlı Eray, Haydar Ergülen, Mehmet Erte, Aysu Erden ve Elfe Uluç’tan oluşuyor. KAZANAN ÖYKÜ DOSYALARI KİTAPLAŞTIRILACAK A7 Kitap’tan yapılan açıklamada öykü yarışmasının tüm yazarlara açık olacağı, daha önce ödül almamış ve kitap…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

‘KIRMIZI PAZARTESİ’ VE GABRIEL GARCIA MARQUEZ

Kitap okumalarım devam ediyor. Düşüncelerim hareket halinde; bu da bitti, yeni bir kitap seçmeliyim kendime diyorum. Karlarla kaplı bahçeye bakan odamın penceresinden çalışma masama dayanarak uzaklara, okyanusları aşarak ülkeme doğru yol alıyorum. Bazen tatlı sulardan tuzlu sulara, bazen de acı sulardan tatlı sulara girip çıkıyorum. Ülkemde düşünmek, sorgulamak, hissetmek temalarından yoksun olan kişi sayılarının gittikçe arttığı düşüncesi çok üzücü, değil mi? Şimdilerde ülkenin sırılsıklam olmuş sorunlarına toplumun bir kesiminin acı içinde sessiz kalması, bir kesiminin de anlaşılmaz böğürmesi ve ruhunda birikmiş nefret duyguları ile bıyık altından gülerek seyirci olması canımı…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

RUHUMUN GAYYA KUYUSUNDA ÜÇ KADIN: TEZER ÖZLÜ, DİDEM MADAK, AYFER TUNÇ

Eğer dünyada ruh ikizi diye bir şey varsa Tezer Özlü ve ben işte oyuz. Bu evrene tutunamamış “gamlı prenses”im benim Tezer. Canım Tezer… Tüm anlatılarını yüreğinin en derinlerinden, cesurca ve oldukça lirik bir biçimde “anlatmaya” çalışıyor. Neyi mi? Aşkı, cinselliği, kadını, eskiyi ve yenilenmeye muhtaç olan duyguları… “Bırak beni artık. Bu camdan çırılçıplak aşağıya atlayacağım. Sana karşı değil bu. Çocukluğuma karşı. Bu kente, bu eve, bu halılara, bu değişmeyen her şeye, bu ölmeyen her şeye karşı…” Tezer’i okuduğum zaman başka bir zamana ve mekâna ait hissediyorum kendimi. Uzaklaşıyorum… İçime koca…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

‘GÖÇMÜŞ KEDİLER BAHÇESİ’ VE BİLGE KARASU’NUN YAZINSAL MATEMATİĞİ

Gün yorgunluğumu üzerimden alan denizden esen yeli ben de özledim. Dışarıda ağaçlar kendi iç sesiyle ufak ufak yapraklarıyla dans ediyor gibi ama özünde hepimiz Çukurova’nın çanağına teslim olmuş durumdayız. Ya sokakları caddeleri çevreleyen o koca koca yüksek binalar? Yaşam enerjisini düşüren binalar. Evden çıkmıyorum. Kitap okumalarım seri halde devam ediyor. Yeni tanıştığım ve çok sevdiğim Son Baskı grubunun önerisi olan, ilk kez 2003 yılında okuduğum ‘Göçmüş Kediler Bahçesi’ kitabını kitaplığımdan buluyorum ve tekrar okumaya başlıyorum. Unutmuşum. Zaten zor okuduğum bir kitaptı. Kitabı okudukça az az hatırlıyorum. 20 yıl sonra tekrar…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

BİR ÇEVİRİ ŞİİRLER KAYNAKÇAMIZ NEDEN YOK?

Çeviri, özellikle de şiir çevirisinin ne kertede zor bir uğraş olduğunu bilirim – ben de şiir çevirisi yaptım çünkü. Sadece Pablo Neruda’dan yaptığım çeviriler değil ama başka şairlerden yaptığım çeviriler de, ‘Çeviri Şiirler’ adıyla, Cem Yayınları tarafından yayınlanmıştı. Birkaç istisnası dışında (mesela Sabahattin Eyuboğlu ve Suut Kemal Yetkin dışında), benim bildiğim kadarıyla çevirmenlerin tümü şairlerdir. Hemen aklıma gelenleri sıralayayım: Yahya Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Vasfi Mahir Kocatürk, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Necati Cumalı, Sabahattin Kudret Aksal, Can Yücel, Talat Sait Halman, Cevat Çapan, Sait…

Devamını Oku
EDEBİYAT KÜLTÜR-SANAT 

BİR EDEBİYAT UYARLAMASI OLARAK ‘ALMANCA DERSİ’

Kürsüdeki adam tebeşirle tahtaya el yazısıyla yazıyor: “Die Freuden der Pflicht” (Görevin Zevkleri). Filmde çeviri böyle yapılmış. Görevin Zevkleri. (Romanı Ayşe Sarısayın çevirisiyle okuduğunuzda onun ‘zevk’ değil ‘tutku’ olduğunu göreceksiniz. Eserin temasını nasıl etkiliyor bu çeviri farkı, filmle roman karşılaştırıldığında anlaşılıyor.) Sıralarda oturan gençler önlerindeki siyah kapaklı dosyanın içindeki beyaz kâğıtlara kalemlerini mürekkebe batırıp yazmaya başlıyorlar. Kameranın odaklandığı genç ise yazmıyor, kalemini elinde çeviriyor. Kürsüdeki kişi soruyor: “Siggie Jepsen, sorun var mı?” Genç, başını sallıyor. Bir süre sonra kürsüdekinin dikkati kendi üzerinden ayrıldıktan sonra sağ elindeki kalemi sol eline geçiriyor,…

Devamını Oku