POLİTİKA 

BİZ BU DEĞİLİZ!

Diyarbakır’dan Tekirdağ’a uzanan bir utanç silsilesine şahit oluyoruz ülke olarak… Biri 8 yaşındaki Narin’i canice katletti, diğeri 2 yaşındaki Sıla bebeği istismar etti… “Yansın dünya” desek de birilerinin günahları örtbas ediliyor! Narin cinayeti 85 milyona ders niteliği taşırken toplumun sapkınlığının geldiği boyutu gözler önüne seriyor. İddialar korkunç ve bizim alıştığımız toplum yapısına olabildiğince aykırı! Annenin timsah gözyaşları, babanın “Beni öldürselerdi” keşkeleri, ağabeyinin tutarsız ifadeleri, yengenin dahi gözaltına alınması durumun ne denli vahim olduğunu gösteriyor. İnsanın şöyle diyesi geliyor: “Ulan, 8 yaşındaki el kadar çocuktan 25-26 kişi ne istediniz?” 8 yaşınızı…

Devamını Oku
POLİTİKA 

‘ENGİN’ OLMAYAN TAHLİYE

Kirli paranın bugünlerde temize çıkması garip, el uzatanlar ise gaip… Bebe mavisi takım giyilmiş, fenomen olmaya başladığı zamanlardaki klişe makyaj yapılmış, ortağını, affedersiniz eşini bekliyor! Ona şarkı alan eşini! 85 milyona yalan okutan yol arkadaşını… Tahliye kararı çıkacağını biliyorduk da bu kadar kısa sürede olması bizi hayrete düşürdü. Çünkü kara para aklama suçuyla tutuklanan şahıslar 40 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanır. Bunlar 41 kere maşallah dedirten bir hamleyle 40’ı sıfırladılar. Balya balya paralarla nispet yapan kadın “Allah’ım, sana şükürler olsun, Türk adaletine teşekkür ediyorum” naraları atıyordu… Açın her gün ettiği…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘NARİN’CE BİR SABIR

Narin bedenler ortadan kaybolurken getirilen yayın yasakları sadece içimizdeki şüpheleri artırıyor. Mersin’in Gülnar ilçesinde 10 Kasım 2021 tarihinde 2,5 yaşındaki bebek Müslüme Yağal kaybolmuş ve 10 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 8 yaşındaki Narin Güran da 12 gün geçmesine rağmen hâlâ kayıp… Dolaşan iddiaları haberleştirmek yasaklı olduğu için sadece kulis şeklinde konuşabiliyoruz ve dua ediyoruz: Bari Narin sağ bulunsun… Yayınladığı garip verilerle sürekli eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kaybolan çocuk sayıları ile ilgili en son istatistikleri 2016 yılında paylaşmıştı. TÜİK Adli İstatistik verilerine göre 2008-2016 yılları arasında…

Devamını Oku
YAŞAM 

BELGİN OLARAK DOĞUP BERGEN GİBİ ÖLMEK

“Benim için üzülme” derken sevdiğin adamın seni gram düşünmediğini biliyordun. Seni bir ömür göz bandajına mahkûm edenden merhamet beklemek, kelimeleri kifayetsiz kılıyor. Vücuduna saplanan son kurşunu; ömrün boyunca sahnelerde okumuş, ilmek ilmek kaderini kendin örmüştün. Yüzüne atılan kezzabı dahi “sevdiğimden en acı iz” olarak görüp canını alacak kişiyi yine yine yine affettin! “Bir erkek yüzünden” anne de olamadın, yâr da… “Acıların kadını” oldun… “Arabeskin kraliçesi” oldun… “Güzeller güzeli” oldun… Belgin Sarılmışer olarak doğup kadın cinayetlerinin en acı simgesi “Bergen” oldun… ‘Sen Affetsen de Ben Affetmem’ şarkını her söylediğinde önce kendini…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ŞAKİRPAŞA, ÇUKUROVA ULUSLARARASI HAVALİMANI’NA BİLETLERİ TESLİM ETTİ

Yıllardır Adana-Mersin rekabetine, hatta kimi zaman çekişmesine şahit oluruz. Bu ne Adanalı vatandaştan ne de Mersinli vatandaştan kaynaklanır. Tamamen merkezi yönetimin birinden alıp diğerine verme politikasındandır. Bir Mersinli olarak şunu belirtmemde fayda var ki Adana’daki “Adanalılık” lobisi ve sahiplenmesi pek çok şehirde yok. Kentin zararına açıklanan herhangi bir kararda sağ-sol fark etmeksizin ADANA etrafında toplanıyorlar. Keşke Mersin’de de bunu sağlayabilsek… Lezzet festivali, karnaval, fuarlar, film ve tiyatro festivalleri… Bunlar şu an aklıma gelen Adana’yı “Adana” yapan etkinliklerin birkaçı, dahası da var. Milyonlarca yerli ve yabancı turisti kente çekerek ekonomiye can…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ÖTANAZİSİZ

Herhangi bir sohbette, ortamda konusu geçtiği an buz kesilir atmosfer: Ötanazi… Zaman zaman filmlerde gördüğümüz, ansiklopedilerde teknik kavramlarla büyük yer tutan ancak pek çok ülkenin başvurmadığı bir ölüm seçeneği… Öldürmenin planı, programı olması gaddarlığa girmez mi? Ya da hangi durumlarda ötanazi uygulanır? Yaşamından umut kesilen, hastalığının iyileşmesi mümkün olmayan, acı çekenin acısını dindirmek için ötanazi uygulanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde ötanazi yasal değil ve ötanaziye sıcak bakılmıyor. Uygulayanlara da “potansiyel suçlu” gözüyle bakılıyor. Hollanda, Belçika ülkelerinde, ABD’nin Teksas eyaletinde ötanazi uygulaması normalleştirilmiş. İnsana da hayvana da haksız ve şartları karşılamayan…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KAYIP RAFA, KAZANIM AYYUKA!

“Engel dediğin, aşılmaz değil, yeter ki inanalım” şeklinde bir süslü cümle ile göz boyama devri kapanalı çok oldu Türkiye’de. Özellikle “özel” bireylerimizin ekonomik açıdan yaşadığı adaletsizlikler hâlâ pansuman bekleyen bir yara. Bir iddia dolaşıyor ki asparagas olmasını yeğlerim! Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırlık aşamasında olan vergi reformu paketinin taslağında; engelli vatandaşlarımızın ÖTV’siz araç almasının önüne geçilecek bir maddenin yer aldığı iddiaları var. Madde içerisinde altını çizmek istediğim hususlardan biri de engelli aracı alacak olan bireylerin, engellilik kaynaklı sosyal yardım desteklerinin kesilme ihtimali! Devletin milyarlık vergi kaybını, engellinin araç almaması mı…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

BAYRAM KİME GELİR?

Derler ki: “Bayram berekettir, sevinçtir.” Bunu bir de emekliye, işçiye sorsanıza? Bereketin b’si mi kaldı, sevincin heyecanı mı? Açlık sınırı açıklanmasa bir nebze sessiz kalınsın diyeceğim ama “İşte, siz busunuz” dercesine rakam paylaşıldı. Asgari ücretin üstündeki açlık sınırıyla lokma boğazınızdan geçecek mi sandınız? En tabandan verilen ücret, açlık sınırının da altında ezildi! Emekli yine kaçan kurbanları izlemekle yetindi. En düşük emekli maaşı 10 bin TL, en düşük kurbanlık 12 bin TL… Bir koyun almak istese elektriği ve suyu neyle ödeyecek, nasıl pişirecek? Lükse, şatafata gerek yok! Emekli boğazını daha çok…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ATATÜRK’ÜN GENÇLERİ BUGÜNÜN ŞEREFLİ MİLLETİ

“Ya İstiklal Ya Ölüm!” inancıyla Samsun’dan ateşlenen zafer meşalesi… Dünyaya “Türklerden korkulur” sözünü söyleten gerçek bir lider Mustafa Kemal Atatürk. Bu kadar yokluğa rağmen günlerce bir kuru ekmekle üzüm hoşafı içerek koskocaman bir demokrasi armağan edildi bu gençliğe. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki 18 asker, 16 Mayıs 1919’da vapurla yola çıkarlar ve 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a varırlar… Dokuzuncu Ordu Kıtaları Müfettişi Mirliva MUSTAFA KEMAL PAŞA, Erkânıharbiye Reisi Miralay Kurmay Albay Kazım Bey ve daha onlarca asker canlarını bir saniye düşünmeden vatan savunması için yoldalardı… Bir devletin oluşabilmesi yolculuğuydu bu.…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

SIĞINAN SIĞINANA

Uzattığın her yardım elin bükülüyorsa neden yeni el tutma derdindesin? 2011 yılından beri “Yardım etmediğimiz millet kalmadı” cümlesiyle övündüğümüz kadar, keşke onların toplumumuza entegrasyonunu sağladığımızla da böbürlenebilseydik… Ama olmadı. Böbürlenmek yerine kan damlalarını izledik okul merdivenlerinin. İçimizdeki yangın ve haklı öfke öğretmenleri greve götürüyor. Suriye, Irak, Afganistan… Yok mu artıran? Nereden cesaret alıyorlar? Çok üremekten mi? “Nasıl olsa bizi kabullendiler” algısı mı? Onların kabullenemedikleri şey ise buranın Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu… Türkiye’de bir öğretmen, Iraklı bir şahıs tarafından canice ve kalleşçe öldürüldü! Öğretmenler itibardan geçeli çok oldu, bari sığınmacılar tarafından…

Devamını Oku