YAŞAM 

730 GÜNLÜK ŞUBAT YANGINI

Kutupta yanan bir yangın vardı… Sadece molozların dumanları, bir bir aşağı inen tabutlar vardı! Bu kıyamet değil de ne idi? 11 şehir ölüm sessizliğine bürünmüştü… Binlerce hayat, betonlarda sıkışmış; hayaller sorumsuzluklara kurban gitmişti… Unutamayacağımız bir tarihtir 6 Şubat 2023… Şubatın ta başında cayır cayır yanıyordu 86 milyonun yüreği… Bu görüntüler çizilmemiş; herhangi bir tatbikatı anlatmıyordu. Gerçekti… Ülkemizin deprem gerçeği, yüzyılımızın felaketiydi… Sözle anlatılamayacak kadar paramparça bir gerçekti hatta. Arama kurtarma ekiplerinin o kan donduran “SESİMİ DUYAN VAR MI?” sorusu çoğunlukla yanıtsız kalmıştı… Kimse ne yapacağını bilmiyordu… Yıkılan binada bir tek…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

YAKAN SOĞUK, VALİZİ KÜL ETTİ

Karların arasında alev alev yanan bir otel… Birbirine bağlanıp yaşama tutunulan çarşafın beyazından eser yok, griye çalıyor. Tatiller, bayramlar, özel günler cana mal olmak zorunda mı? Milli yasımızın bu seferki durağı Bolu… Kartalkaya, kara bürünmüş olsa da alevleri söndürmeye yetmedi. 78 canı koparıp aldı bizden… Sırf o kar tatiline gitmek için can atan onlarca çocuğumuzun hayatı yarım kaldı ya da anne babası olmadan artık hayat onlar için eksik devam edecek. Tatile kan değil, kül bulaştı! Gelen yayın yasağından dolayı bazı sorular yanıtsız kalsa da cevabı net olan tek bir soru…

Devamını Oku
TOPLUM 

KALEM KIRILMASIN, BÜKÜLMESİN

Yazan kalem kırılırsa yerine daha iyisi gelmez. Çünkü kırılan kalem yenilere güven vermez… Bugün onun kalemi kırıldıysa yarın senin kaleminin kırılmayacağının garantisi yoktur. Kalemine dört elle sarılanlara selam ederim… 1923’te Türk basını üzerindeki sıkıyönetimin kaldırılmasıyla başlayıp 2025 yılına uzanan günümüz basını; eskisi gibi saygın değil… Ve bunu çoğumuz kendi elimizle yaptık. Haber değeri olmayan mevzuları bile çıkar uğruna ekranlara, köşelere taşıdık. Bunu yaparken de basının güvenirliğini kendi elimizle sarstık. Gazete kupürlerini saklayan bizler; şimdilerde tirajı umursamaz olduk. İki cümle yazabilene “gazeteci” sıfatı yükledik. Gerçek gazetecileri es geçtik de sözde olanları…

Devamını Oku
YAŞAM 

EN SEVDİĞİMİZİ KAYBETTİK, İÇİMİZ YANDI…

Çok küçük yaşlarda şarkılarıyla tanıştık çoğumuz ve büyüdükçe “Ferdici” olduk… Çukurova toprağının yetiştirdiği Ferdi Tayfur geride binlerce evladını bırakarak göçüp gitti… O da gitti… Çocukluğumuz… Gençliğimiz… Yaşadığımız sevinçleri, acıları, vazgeçişleri de aldı gitti… Gülhane Parkı’nda verdiği konser, katılımcı sayısının rekorunu elden bırakmamış; Türkiye’de en çok hayran kitlesi olan sanatçı olmuştu. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlık Taşçı köyünde dünyaya açtığı gözlerini; Antalya’da tedavi gördüğü hastanede yumdu. Bu gidiş hiç yakışmadı, “Emmoğlu”! Şarkılarını kimden dinlesek asla sen gibi sızlatmadı ve sızlatmayacak içimizi… Yaşamı zordu. Yoksa arabeskçi nasıl olurdu? Fakir bir ailede yetişmiş; babası…

Devamını Oku
YAŞAM 

SAZIN VEFASI EVLADIN BOYNUNU EĞDİRİR Mİ?

“Benim bu dünyada malım mülküm kalmadı. Sadece bu sazım var. Onu da Ankara’da bir müzeye koyarsanız sevinirim. Bu da size vasiyetimdir.” İnsan canının mülk kadar değerinin olmadığı zamanlarda yaşıyoruz. Ölüm döşeğinde olan insanın canını ölümden daha çok acıtacak durum ise öz evlatlarının mal mülk peşine düşmüş olmasıdır. Turgut Karataş… Nam-ı diğer Ankaralı Turgut! Artık hayatta değil. İllet kanser onu hayattan kopardı! Kendi canının peşine düşmüşken evlatları toplanan yardım paralarının peşine düşmüş! 5 evladının sadece 1’i ile görüşüyormuş Ankaralı Turgut… Bir zamanların en çok dinlenen, Ankara müziğinin gözde isimlerinden biriydi Turgut…

Devamını Oku
POLİTİKA 

GERİYE DÖNÜŞLER KALICI OLSUN

“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı. / Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. / Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. / Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.” Bastığı yerin şehit kanıyla sulanmış bir toprak olduğunu bilenler ve özümseyenler; bugün sığınmacıların neye sevindiklerini haliyle sorguluyor. Kıyaslanamayacak kadar şerefli olan Türk milleti, sığınmacıların konvoylarının Şam’a varmasını dört gözle bekliyor. Bir ülkenin bayrağı tektir ve o bayraktan başka bir bayrak açılması endişe vericidir! Hele ki binlerce şehit verilerek oluşan ay yıldızlı al bayrağımız ile Suriye muhalefetinin bayrağının yan yana sallanması kemik sızlatır! Kutlamalar…

Devamını Oku
POLİTİKA 

MAVİ GÖZLERİYLE EBEDİYETE…

Göz pınarları kurumuş… Saat 09.05 olmuş… Bir millet sel olup akmış… Kadınlar kendilerine seçme ve seçilme hakkı veren Ata’sını, çocuklar kahramanlarını kaybetmişti… Hiçbir ölüm bu kadar ölümsüz olmamıştı. Mavi gözleriyle cephede istiklal hedefi kuran Mustafa Kemal Atatürk, bir ulusu var etmiş ve anasının ak sütü gibi tertemiz bir ülke bırakıp gidiyordu artık… Hiç gitmeyeceğini bilerek yüreği rahattı. O’nu yok etmeye çalıştıkça birileri, evlatları dimdik durdu önlerinde dağ gibi! Türk milletini kenetleyen, Türk milletinin yüceliğini dünyaya gösteren, dünyanın sahibi gibi gözüken liderlere düğme ilikleten adamdır Mustafa Kemal Atatürk! Dünya basını 11…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KAYYUMDAN ÖTE SİZDEN ZİYADE

Hayır mı şer mi bilemem ama… Garip bir hal var. Kaos desen değil. Normal desen değil. Herkesin çıkarına göre gündemi değiştirdiği bir ortam desen tam yeri… Bir kayyum tartışmasıdır gidiyor. Kayyum terimini iyi anlamak gerekiyor. Kayyum, hukuki bir terim olarak, bir kişi ya da kurumun işlerini yürütmesi için devlet tarafından atanan geçici yönetici anlamına gelir.  Kıyım değildir! Darbe hiç değildir! Gasp değildir! Ortamı fırsat bilip kardeşi kardeşe kırdırmak hiç değildir! YSK’nin de eleştirilmesi gereken yanları olmakla birlikte kayyum atanan şehirlerden gelen görüntüler hoş değil. Devleti temsil eden görevdeki polise ağza alınmayacak küfürler…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DAĞDAKİ BEBEK KATİLLERİ ŞEHRE İNMİŞ!

Yenidoğan bebekleri para uğruna öldürmek nasıl bir çıldırmışlıktır? Bıraksaydınız da sizin gibileri yaşayarak alt etselerdi. Her yeni gün, yeni bir kan dondurucu gerçekler saçılıyor meydanlara… Devletin savcısını korkusuzca tehdit eden bir namert, yenidoğan bebekleri diri diri ölüme gönderen alçak bir çete! Devlete, devletin savcısına kafa tutan katil çete içerisinde kadınların da olması ayrıca utanç verici… Herkes insan doğar da herkes insan kalamaz be kardeşim! Sırf evlerini daha lüks yerlerden almak, daha cafcaflı arabalara binebilmek için el kadar bebekleri öldürdüler! İl sağlık müdürlüğünde görevli denetçinin, hastanelerdeki bebek ölümleri nedenlerinin evraklarda boş…

Devamını Oku
POLİTİKA 

TORBAYA SIĞAN UTANÇ

Çöp torbasına sığan hayatlar… Çöp torbasında soluğu biten canlar… Çöp torbasına layık görülen masumlar… “Karıncayı bile incitme!” sözüyle büyümüş bir toplum, eli kanlı canileri gözü kapalı dinliyor! Ya da tam tersi; görüyor ve kulak tıkıyor, susuyor! Hayvanlara rahmet ve merhamet göstermek bizim dinimizde geniş yer buluyorken nefes alan canlıları torbalara tıkmak nasıl bir gözü dönmüşlüktür? Vicdan, kendini yitireli çok olmuş, onu biliyoruz da insaf, hangi torbanın içinde? Gebze’deki vahşeti görünce insan ister istemez kendini o masum canlıların yerine koyuyor. Hayattaki tek gayeleri yemek, su içmek ve yaşam alanı olan doğada…

Devamını Oku