ÇUKUROVA OZANI
“BEN DE BU DAĞLARIN NESİNE GELDİM” dediği için bir şair olarak kıskanırdım onu. Ne güzel dizeydi o öyle, hep yazmak isteyip de yazamadığım. Kıskandığım, özendiğim… Taklit etmeye çalıştığım… “Karacaoğlan’ın uzak sesinin ne işi var arabesk bestecisinde?” demiştim hatta. “MELEŞİR KUZULAR SESİNE GELDİM” dediği için kıskançlığım artardı. “Yok,” derdim, “bu adam sıradan bir arabeskçi filan değil, onda ozanlık damarı var.” Hele o “BİR GARİP ÖLMÜŞ DE YASINA GELDİM” dizesi yok mu? İşte orada daha beter kıskandım. “Yunus’un da uzak sesini taşımış” dedim. Kaset dönemine yetişmiştim. Teypten dinlemişliğim çoktu. İnternet çağında daha…
Devamını Oku