‘ILGAZ ILGAZ’ MUHABBET, MATEMATİK, GAZETECİLİK, ŞİİR VE BENZERİ ŞEYLER ÜZERİNE
“Sen otellerde benim konuğum/ bense dar günlerde senin evinde/ kim ne derse desin/ saltanatımız baba oğul/ sürüp gidiyor işte! // Ne saray, ne yalı, ne köşk,/ ne bir dairecik, kooperatiften/ ne Bebek sırtlarında bir çadır,/ bir gecekondu da yok, memleket işi/ Taşlıtarla’larda. // Diyelim ki, elden düşme bir Ford,/ kilometresi üç kez silinmiş/ dört tekerim de olmadı bugüne kadar,/ ayaklarımı yerden kesecek! // Her saltanatın bir sonu var, oğlum,/ buna musalla taşları şahit! // Son sözümü henüz söylemeden/ işte geldim, gidiyorum,/ altımda bir kuru tabut! // Tacım, tahtım sana emanet!”…
Devamını Oku