KAPAK
Çelik tencereyi iyice kuruladı, masaya koydu, kapağı kuruladı ardından, tam tencerenin üzerine yerleştirecekken yüzünü gördü kapakta. Kulp yüzünü ortadan ikiye böldü. Yüzü yanlardan yayvan, tepeden basık bir görünüm aldı. ‘Ağlasam mı gülsem mi’ kararsızlığı içinde kulpun iki yanına yayıldı dudakları. Gülümsedi, hüzün kapladı yüzünü. Ev işlerinin kadını boğduğunu, kadının gelişmesinin önünde engel olduğunu, ucuz, sömüren bir iş gücü olmasının yıkıcı sonuçlarını anlatan bir dizi seminere, eğitime ve eyleme katıldıktan sonra kendisini tencere-kapak kurularken bulunca ürperdi. Hızla bıraktı kapağı masaya, bezi fırlattı, bez, tezgâha değdi, ha tutundu ha tutunacak, olmadı, yere…
Devamını Oku