HOŞÇA KAL
Hoşça kal, sevgilim; ben topumu alıp çıkıyorum bu oyundan. Yoruldum ve sıkıldım aynı anlamsız döngü içinde aynı kötü sonlu öyküleri yazmaktan. Sözcüklerin sustuğu, henüz canlılığın bile başlamadığı başka bir evrende bir taş olmak istiyorum. Küf rengi sevgiler, lağım kokulu öpüşmeler, acı sevişmeler, yüz karası söyleşmeler… Hepsini kör bir kuyunun içine sakladım, üstünü örttüm. Sonunun nereye varacağı belli olmayan ıssız bir patikada yol alan bir korkak düşün, sevgilim. Mırıldandığı şarkılarla kendini avutmaya çalışan bir ürkek yürek… Rüyalarında bile ele geçiremediği aşkına tutunmaya çalışan bir hayalbaz… Bir günahkâr, yalancı cennetinin kapısından kovulan……
Devamını Oku