PAZAR İKİNDİSİ NOTDÜŞÜMLERİ
Belki de izdüşümleridir; ama ben “notdüşümleri” ifadesini kullanıyorum. Belirli bir takvim yaprağının belirli bir zaman dilimine dair notlar düşmek için yazı masamın başındayım. Günlerden pazar, vakitlerden ikindi. Ağustosun son dönemecinde ilerliyoruz. Eylül kapıda, bizi bekliyor. Hüznüyle, toprak kokusuyla, rüzgârda savrulup yüreğimize karışan gazelleriyle göz kırpıyor kapı aralığından. Dün akşamüzeri sicim gibi yağan, biraz da fırtınalı o yağmuru düşünüyorum. Mis gibi eylül kokuyor. Bense sevdiğim kadının ellerinden tutmuşum, ona sarılmışım yahut onu öpüyorum; şemsiye altında aşkın, tutkunun, özlemin “şemsiyesizliğinde” sırılsıklamım, sırılsıklamız. Saatime bakıyorum o vakit, saatin bir önemi yok; takvime bakıyorum…
Devamını Oku