TOPLUM 

MUHABİRLİĞİ ÖLDÜRÜYORLAR

Artık alışkanlık oldu, genel başkanların, bakanların, çeşitli kuruluşların basın toplantılarına sürekli olarak basın-yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve yazarlar davet ediliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bu modaya uydu; son basın toplantısına medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerini davet etti. Önceki bakan Süleyman Soylu dönemine göre tek fark vardı; o da, Sözcü’den Saygı Öztürk’ün de toplantıya çağrılması. Hâlbuki Öztürk, Soylu’nun sık sık hedef aldığı gazetecilerden biriydi. Ama Yerlikaya da BirGün, Cumhuriyet, Evrensel, T24, Gazete Duvar, Diken gibi eleştirel medya kuruluşlarının temsilcilerini çağırmamıştı toplantıya. Onlara da uzman polis muhabirleri gibi toplantıyı uzaktan izlemek düştü.…

Devamını Oku
TOPLUM 

İYİ GEZDİNİZ, BİR DE SORU SORSAYDINIZ

Almanya’ya gidip, üç-dört gün oralarda dolaşan gazetecilerin gezisinden geriye kalan, sosyal medya hesaplarına koydukları bir kanal kenarında ya da bir antika otomobil önünde poz verdikleri turistik fotoğraflar ve Tarkan ile çekilmiş anı fotoğrafları. Bir de “Almanya tamam, sırada Körfez var”, “Anadolu’dan Berlin’e 5 günde teslimat” ve “Körfez’de ‘Trendy’ ihracat başlıyor” gibi başlıklar taşıyan metinler var gazetelerde ve sitelerde yayımladıkları. Ama bunlara haber diyemiyorum maalesef. O metinlerin hepsi birbirinin benzeriydi. Çoğu cümle, ara başlıklar bile aynıydı. Ayrı fotoğraf çekme zahmetine bile girişilmemiş, şirketten verilen fotoğraflar kullanılmıştı. Habertürk’ten Çimen Çetin, Hürriyet’ten Şenay…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ŞİRKET ÇIKARLARI BEKÇİSİ GAZETECİLİK

Habertürk TV’de ‘Haber Analiz’ programını izliyordum. Program boyunca orman yangınlarıyla ilgili gelişmeler aktarıldı, uzmanların görüşleri alındı. Sonra da ormanların korunması için herkesin iş birliği yapması gerektiği vurgulandı. Habertürk TV ekranında orman yangınlarının anlatıldığı sırada Akbelen ormanında ağaç katliamı devam ediyordu. İkizköylüler ve onlara destek için gelenler, ağaçları korumak için üç gündür direniyorlardı. İktidarın gözdesi Limak ve İçtaş holdinglerinin kurduğu YK Enerji, jandarma koruması eşliğinde ormanı ağaçsızlaştırıyor, maden sahasına dönüştürüyordu. Köylülere geçit vermeyen jandarma, biber gazıyla, tazyikli suyla müdahale ediyordu eylemcilere. Engellediği gazetecilerden Kazım Kızıl’ın doğrudan gözlerine biber gazı sıkıyordu. Bekledim…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

CHP VE HALK TV ANLAŞMASINDAKİ ETİK İHLALLER

CHP’nin, Halk TV ile imzaladığı anlaşmayı feshetmesini tartışırken Türkiye’deki medya ortamını göz ardı etmek yanlış olur. AKP iktidarının yaygın medyanın büyük bölümünü kontrol altına almakla yetinmeyip devşirdiği, haber alma hakkının iktidar propagandasına kurban edildiği herkesin malumu. Devletin tüm olanakları, özel sektör ve belediyelerin ilanları, sponsorlukları iktidar medyasının hizmetinde. Alternatif, eleştirel ve konumu itibarıyla muhalif medya ise mali açıdan da cendere altında. Kamu olanaklarından mahrum edildikleri yetmezmiş gibi bir de ilan-reklam ambargoları, RTÜK ve Basın İlan Kurumu cezalarıyla karşı karşıyalar. Hal böyleyken muhalefetin sesini duyurma işlevini de üstlenen muhalif medyanın yaşamasını…

Devamını Oku
TOPLUM 

KILIÇDAROĞLU’NUN TATİLİNİ YAZMAYAN “MUHALİF” GAZETECİLİK

Komplo teorilerine de konu olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Antalya tatili haberinin kaynağı parti içi gruplar değil. İlk olarak 30 Haziran’da “Kılıçdaroğlu’nun gizli Antalya tatilinden özel fotoğraflar” başlığıyla yerel bir site olan Gün Haber’de yayımlandı. İki gün sonra da, 2 Temmuz’da “Mutfak şovundan milyonluk tatile” başlığıyla Sabah’ın manşetindeydi. Ama Sabah, Gün Haber’i kaynak göstermek yerine özel habermiş gibi kendi muhabirinin imzasını koymuştu. Fakat Kılıçdaroğlu’nun otelde çekilen fotoğrafları internette yayımlanırken üzerindeki “Gün Haber” logosunu silmeyi unutmuşlardı. Tabii, Sabah olayı bir tatil haberi olmaktan çıkarıp Kılıçdaroğlu eleştirisine dönüştürmüştü. Haberde “Seçim döneminde mütevazı…

Devamını Oku
POLİTİKA 

MUHALEFETİ DİZAYN ETME ÇABASI

Muhalif medya da en az muhalif seçmen kadar derin bir hayal kırıklığı içinde. Gazetecilerin de kimi seçmenler gibi farklı uçlara savrulmasına, ölçüsüz tepkiler göstermesine tanık oluyoruz. Fatih Portakal bu yüzden eleştirilerin odağında… Sözcü TV ekranından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik sözleri de çok ağırdı. Eleştiriden çok hakaret içeren, suçlayan sözlerdi. Portakal, hiç kimseye karşı kullanılmaması gereken ağır sözcükleri telaffuz etmekle kalmıyor; Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan uzaklaştırılması için mücadele edeceğinden bahsediyordu. Bir parti genel başkanının istifası için mücadele etmek bir gazetecinin görevi olmasa gerek. Gazetecilik sınırlarını aşmış, bir partili gibi davranmış oldu.…

Devamını Oku
TOPLUM 

MUHALİF MEDYA DA YENİLENMELİ

Umarım iki seçim akşamında muhalif televizyonların ekranlarında sonuçları yorumlamaya çalışan gazeteciler, ekran başına geçip kendilerini seyrederler. Çoğunun o akşamki televizyonculuk performanslarından memnun kalmayacaklarına, dersler çıkaracaklarına eminim. O akşamların heyecanı, duygusal travması içinde söylenmiş öyle sözler var ki sakin gözle izlendiğinde gazetecilik çizgisinin çoğu kez aşıldığı anlaşılır. İki seçim akşamında da o ekranlardaki gazeteciler sonucu kabullenmek istemiyor, serinkanlı analizler yapmak yerine temelsiz gerekçeler yaratmaya çalışıyor; hatta kimileri de heyecanla “Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var, teslim olmak yok” gibi “savaş” ve “mücadele” benzetmeleri yapıyordu. Ajansların, YSK’nın ve CHP’nin verileri ile de…

Devamını Oku
TOPLUM 

“BAKAN TOTO” HABERLERİNİN TUTTURANLARI VE KAYBEDENLERİ

Enteresandır, “bakan toto” haberciliğini iktidar medyasından çok, muhalif medya seviyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazandığının belli olduğu günden itibaren ha bire kimlerin bakan olacağına dair “tahmin”, “kulis”, “bilgi”, “duyum”, “konuşulan” ya da kaynaklı listeler yazılıyor; televizyonlarda dile getiriliyor; sosyal medyada paylaşılıyordu. Ben de hangi medya kuruluşu ve gazetecinin “bakan toto”yu tutturacağını saptayabilmek için görebildiğim kadarıyla bir liste oluşturdum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni bakanlar listesini daha önce medyada yayımlanan isimlerle karşılaştırdım. TAHMİN EDİLEMEYEN İSİMLER Tutturulan isimlerden önce hemen hiç kimsenin tutturamadığı isimlerden başlayayım; Yılmaz Tunç (Adalet Bakanı), Vedat Işıkhan (Çalışma ve…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

EŞİTSİZ VE ADALETSİZ SEÇİMİN KARANLIK YÜZÜ

Yeni Akit’in “Jet düşkünü Bay Kemal” manşeti, iktidarın “Rabbena hep bana” anlayışının çarpıcı bir yansımasıydı. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gezileri için özel uçak kiralanmasını eleştiriyorlar ama bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı filosunda irili ufaklı tam 16 uçak bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın makam araçları bile yurt dışı gezilerde önden uçakla gönderiliyor. Örneğin KKTC gezisine tam altı uçakla gidiliyor; bununla da kalmıyor, tüm bu uçaklar, makam araçları, otobüslerle bütün devlet olanakları seçim kampanyası boyunca alabildiğine kullanılıyor; bunlara en ufak bir eleştiri ya da dikkat çekme yok…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ANADOLU AJANSI VE TRT O GÜN NEDEN KANDIRDI?

Anlayamadığım, Anadolu Ajansı (AA) ve TRT de kandırıldı mı; yoksa medyanın ve kamuoyunun aldatılması operasyonunda bile isteye mi kullanıldılar? Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs’ta İstanbul’daydı. Oyunu kullandıktan sonra Kısıklı’daki evine döndü, seçim sonuçlarını da oradan izledi. Ama AA, saat 15.37’de “İstanbul’da oyunu kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 15.15’te Ankara’ya geldi; Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’ndan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçti” haberini geçerek medyayı yanılttı. Aynı saatlerde TRT’nin internet sitesi de “Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimi Ankara’dan takip edecek” başlıklı haberle bu yanıltıcı bilgiyi servise koydu. AA ve TRT’nin makam aracı fotoğrafıyla desteklenmiş haberlerinin ardından, Erdoğan’ın orada olduğu zannıyla…

Devamını Oku