EĞİTİM HABER 

‘TUTKULU OLDUĞUNUZ ALANLARI TERCİH EDİN…’

Üniversiteye giriş için doğru tercihin nasıl ve neye göre yapılması gerektiği hakkında adaylara ve ailelerine önerilerde bulunan uzmanlar, gençler için üniversite tercihlerinin, hayatlarının dönüm noktalarından biri olarak kabul edildiğini belirterek, “Bu karar, gelecekleri ve meslek hayatları üzerinde büyük etkilere sahip olabilir. Üniversite tercihleri yapılırken birey için doğru seçimlerin yapılması oldukça önemli” diyor. Adaylara, “Kendinizi tanıyın” önerisinde bulunan uzmanlar, “Kendinizi tanımak, doğru bölümü seçmek için önemli. Hangi alanlara ilgi duyduğunuzu keşfedin. Tercihlerinizi yaparken ‘Ben ne olmak istiyorum, 10 yıl sonra hangi işi yapıyor olsam mutlu olurum?’ sorularını kendinize sorabilirsiniz” ifadelerini kullanıyor.…

Devamını Oku
EĞİTİM PSİKOLOJİ 

NEDİR BU “OLGUN BİR İNSAN GİBİ DAVRAN” MESELESİ?

İnsan canlısı, büyüyebilmek ve gelişebilmek için ilk desteği anne rahminden alır. Daha sonra fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyolojik gelişimi için gerekli olan desteği anne sütünden ve etrafında onun bakımını üstlenen kişilerden sağlar. Bu temel ihtiyaçların karşılanmaması ya da eksik karşılanması durumunda yaşamak için geldiği ya da fırlatıldığı bu bilinmezlerle dolu ve hep öğrenmek zorunda kalacağı dünya ile baş edebilme becerisi zayıflar. Uygun koşullarda (en azından minimum düzeyde) doğup büyüyen çocuk, zamanla bilgi ve becerisi arttıkça “kendi ayaklarının üzerinde” durma yolculuğuna geçiş evresine girer. Giremediği ya da izin verilmediği zaman göbek…

Devamını Oku
EĞİTİM PSİKOLOJİ 

ÇOCUKLAR NEDEN BİLGİSAYAR OYUNLARI OYNAR?

“Bu aptal kutusu doymak bilmeyen ticari kaygılarla körpecik beyinlere şiddet tohumları ekiyor durmadan.” Televizyon için söylenirdi bu. Şimdi onun yerini oyunlar, sosyal medya platformları aldı. Özellikle de oyunlara bakıldığında durum vahim. Çocuğa “Neden savaş oyunları oynuyorsun?” diye sorulduğunda, “Orada kendimi güçlü ve kahraman gibi hissediyorum” demişti. Doğal ortamının içerisinde çocuk, ihtiyacı olan duygularda doyurulamadığında sanal ortama daha çok eğilim gösterir. Zaten hep hatırlanması gereken husus: Çocuk ve gençler, ailelerinin ve okulun açtığı duygusal boşluğu gidermek için bu platformlara yönelirler. Peki, ne yapmalı? – Her gün en az bir saat sohbet…

Devamını Oku
EĞİTİM PSİKOLOJİ 

BAZI ÇOCUKLAR NEDEN HEP AYNI OYUNCAK İLE UYURLAR?

Yaşamından çocuk geçmiş herkes bilir ki çocukların çoğu temsilci nesnelerle uyumayı ya da onları evden veya kendilerine bakan kişilerden uzaklaştıklarında –ilk kez evden ayrıldıklarında anaokuluna başladıklarında mesela– yanına almayı ister. “Yaşamda bizi inciten ya da hoşnut eden her şeye kötülük ya da iyi niyet atfederiz.” Çocuk doktoru ve psikanalist Donald Winnicott, çocukların peluş ayı, battaniye veya yumuşak oyuncaklar gibi ayrıcalıklı nesnelere duydukları bağlılığı annelerinin (ya da annelerinin göğüslerinin) temsilcisi olarak kullandığını iddia eder. Ancak kültürlerarası farklılık noktasından baktığımızda Japon çocuklar, Amerikalı çocuklara kıyasla, böyle nesnelere daha az eğilimlidirler – Türkiye’de…

Devamını Oku
EĞİTİM PSİKOLOJİ 

DOĞAN CÜCELOĞLU’NA SAYGI İLE…

Haritalar hep kuzeyi gösterir. Çoğu insan kuzey dendiğinde yukarıyı, güney dendiğinde ise aşağıyı algılar. Bu temel düşünceyi Avrupa’ya uyarladığımızda pek çok örneğine de rastlıyoruz. Bu kıtanın pek çok yerinde kuzeyli-güneyli ayrımı vardır. İtalya’da Milano sanayinin, sanatın, modanın merkezidir. Refahtadır. Oysaki Napoli tam bir güney yerleşimidir. Trafik her daim karışıktır; arabalar birbirine çarpar, çoğu zaman durup ne olduğuna bakmazlar bile, çamaşırlar evden eve asılıdır sokaklarda. İngiltere’de, Fransa’da ve pek çok diğer Avrupa ülkesinde insanlar genelde ikiye ayrılır: Kuzeyli-güneyli, zengin-fakir, eğitimli-eğitimsiz… Türkiye’de hiç kuzeydenim ya da güneydenim diyen birine rastlamadım. Hatta Karadenizliyim…

Devamını Oku
EĞİTİM TOPLUM 

YATILI OKUL

“Siyaset hayatımıza, başta tıp olmak üzere bilim hayatımıza ve elbette edebiyatımıza en büyük etkiyi yatılı okullar yapmıştı” desek abartmış olur muyuz? Galatasaray Lisesi’nden başlayıp köy enstitülerine, oradan öğretmen okullarına, oradan yatılı bölge okullarına uzanan eğitim serüveni, hatasıyla sevabıyla, ama bir tartıya koyacak olursak daha çok başarısıyla bir ülkenin kaderini değiştirdi. Sonra? Eğitim sistemi uzun zamandır iyi değildi, dökülüyordu, Türkiye’deki öğrenciler Avrupa ülkelerindeki yaşıtlarından geride gidiyordu. Bu geri gidiş AKP döneminde müfredatın tamamen dinselleştirilmesiyle hızlandı, makas açıldı; parası olan, çocuğunu özel okula alıp devlet okullarındaki ‘seçmeli ders’ baskısından, ‘apır sapır konuşan…

Devamını Oku
EĞİTİM 

Z KUŞAĞI, MODERN YAŞAM VE ANTROPOLOJİ ÜZERİNE

Antropolojinin eğitim çalışmalarından öğrendiğimiz en kıymetli şeylerden biri, insanlığın fiziksel özellikleri araştırıldığı zaman yalnızca yetişkinler üzerine incelemeler yapmakla kendilerini sınırlamıyor oluşları. Pedagojik antropolojiden ve kuşak araştırmalarından yola çıkarak şunları söylemek istiyorum: 2000-2018 arası doğduğu varsayılan kuşak, dijital dünyanın gerçek sahipleri. Az bilinen ama çok mühim yanları; doğayı bütünüyle, tüm renkleriyle kucaklayıp sahip çıkıyor olmaları. İnsanları, kitapları, gezegenleri önemsiyorlar.  Özgürlük ve insan hakları söz konusu olduğunda atalarına nazaran daha hızlı ve keskin reaksiyon alıyorlar. Bunu bazen sadece “pasif direniş” ile yapıyorlar. Yetişkinlerce anlayışsız olmakla eleştirilmelerine rağmen aksine Z ve Y kuşakları…

Devamını Oku
EĞİTİM TOPLUM 

İMTİHAN

En son, 1999 senesinde girmiştim üniversite sınavlarına. 21 sene sonra yine sınavdaydım, bir ortaokulda, arka sırada. * Salgından dolayı mı bilmiyorum pek heyecan yoktu okul önlerinde. Aileler pek oralı değil gibi, öğrenciler sonuç ne olursa olsun kabullenmiş gibi. * Oysa 21 sene önce, heyecandan tir tir titreyen öğrenciler görmüştüm. Süre yetmedi diye ağlayanlar… Ben o soruyu niye çözemedim diye sinir krizi geçirenler… Başarılı olacağını anlayıp heyecandan, sevinçten gözyaşı dökenler… Oysa bu sene, en azından benim sınav binamdaki öğrenciler, bencileyin deneme olsun diye sınava girmiş gibiydi. * Okul önünde bekleyen veliler…

Devamını Oku
EĞİTİM FELSEFE 

CARL GUSTAV JUNG’DAN MARGARET MEAD’E KUMDAN KALELER

“Onun iyisi en az bizim iyimiz kadar iyi, onun kötüsü en az bizimki kadar kötü. Sadece iyinin ve kötünün görünme biçimleri değişik; ahlaki yargının süreci aynı.” – Carl Gustav Jung, ‘Keşfedilmemiş Benlik’ İnsanın üç tip alımlanma (anlaşılma) şekli vardır: Anlık, yüzeysel, derinsel. Bilinenin aksine bunun zamansal boyutta, yani kişinin nicel olarak hayatımızda az ya da çok süredir var olmasıyla ilgisi yoktur. Bazen bir ay tanışıklık ‘derinsel’ anlaşılmayı verir. Bazen otuz yıl, ‘yüzeysel’ kalır. Hayatımızdaki insanların ve kitapların matematiği, varoluşumuzun temel dinamiğini oluşturur. Çocukken farkında olmadan edindiklerimiz ve maruz kaldıklarımız bu…

Devamını Oku
EĞİTİM 

HABERLERDE ÇOCUK İHMAL, İHLAL VE İSTİSMARI

Bu yazı, özellikle ebeveynler ve eğitimci arkadaşlarımız için çocukları koruma ve farkındalık oluşturma isteğimle hazırlandı. Dolayısıyla bu çalışma, güzelim ülkemde art arda yaşanan olayların ardından bazı basın yayın organlarının çocuğun üstün yararını gözetmeyerek takındıkları haber ve reklam diline dikkat çekmek, o tarafı düzeltemiyorsak bunların farkına vararak çocuklarımızı bu içerik ve dilden korumak maksadı gütmektedir. “Çocuk çeteleri terör estiriyor. Yasalara göre, yakalandıklarında ifadeleri alınamayan ve gözaltında tutulamayan çocukların fotoğrafları da çekilmiyor…” “Gerçek yaşının 11 olduğunu ama bilerek küçük yazdırıldığını söyleyen P.B., psikoloğun ‘Neden çalıyorsun, utanmıyor musun?’ sorusuna, ‘Neden utanayım ki, bu…

Devamını Oku