PSİKOLOJİ TOPLUM 

BİZLER NASIL ZOMBİLEŞTİK?

“Okumak ve yazmak şu ana kadar bulunmuş en besleyici meditasyon yoludur.” – Kurt Vonnegut Sevgili dostlar, bu yazım biraz uzun oldu ama aslında anlatacak çok daha fazla şey var, bilmenizi isterim. Sıkılmayıp okumanızı tavsiye ederim. Yeni bir şeyler bulacağınızdan eminim. Takıntı, psikiyatride, “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanır. Bazı insanlar sabit fikirli, tekdüze ve yıkıcı davranışlardan kendini alıkoyamaz. İnsan ilişkilerine ket vuran yüksek ego ile narsistik kişilik bozukluğu bir arada dayanılmaz ve yıkıcı bir ilişki bozukluğu ile karşınıza…

Devamını Oku
HABER PSİKOLOJİ 

KORKUNUN ARKA PLANI

Korku duygusu hakkında açıklamalarda bulunan ve korku ile ilişkili diğer duygudurum bozukluklarına değinen uzmanlar; korkunun, hayatta kalmada önemli bir etkiye sahip olan oldukça güçlü bir duygu olduğunu belirtiyor. “Psikolog Paul Ekman, evrensel olarak insanlığın tüm kültürlerinde deneyimlenen altı temel duygu olduğunu belirtirken bu duyguları; ‘mutluluk’, ‘üzüntü’, ‘iğrenme’, ‘şaşkınlık’, ‘öfke’ ve ‘korku’ duyguları olarak sınıflandırıyor, ilerleyen dönemlerde ise bu sınıflandırmaya ‘heyecan’, ‘mahcubiyet’, ‘utanç’ ve ‘gurur’ gibi duyguları da ekliyor. W.G. Parrot ise sosyal psikoloji bağlamında duyguları incelediği kitabında birincil duygu olarak deneyimlenen korkuya gerginlik ve dehşet gibi ikincil duyguların da eşlik…

Devamını Oku
HABER PSİKOLOJİ 

TATMİNKÂR OLMAMAK SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞINI TETİKLİYOR

Sosyal medya paylaşımlarının bir ihtiyaç haline gelmesiyle ortaya çıkan sorunları ve sosyal medya bağımlılığına karşı neler yapılması gerektiği hakkında bilgi veren uzmanlar, neredeyse özel hayatımızın kalmadığını ve sosyal medya platformlarında her an her bilginin paylaşılmasının psikolojik bir zeminin tetiklenmesine sebep olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, “2021 yılı verileri ile birlikte sosyal medya kullanımının dünya nüfusunun neredeyse yarısını kapsadığı biliniyor. Pandemi dönemi ile birlikte ilgili platformlara karşı yoğun bir talep oluşmaya başladı. Bu durumda da telefonlara gerek kalmadan yazılı, sözlü ve görsel olarak neredeyse tüm görüşmeler ve bilgi paylaşımları yapılabiliyor. Bunun yanı sıra…

Devamını Oku
POLİTİKA PSİKOLOJİ TOPLUM 

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI ‘YANKI ODASI’ NEDİR?

Ülkemizde artık değişim isteyen ve bu isteğini giderek daha yüksek sesle dile getiren, içerisinde bulunduğum “muhalif seçmen” kitlesi; 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonuçlarının ardından büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bu hüsranın arkasında elbette kaybetmiş olmak yatıyordu. Kaybetmek her zaman bir ihtimaldi ama yaşadığımız şokun bu kadar büyük olmasının sebebi seçim sürecinde –ve daha da öncesinde– içerisinde bulunduğumuz “yankı odalarıydı”. Şöyle ki… Sadece bizimle aynı fikirdeki insanlarla görüşüyor, Cumhuriyet ya da Sözcü okuyor, televizyonda Halk TV, Tele 1,  Sözcü TV ve KRT’den başka kanal açmıyor, sosyal medyada muhalif içerik üreticilerini…

Devamını Oku
HABER PSİKOLOJİ 

ERTELEYE ERTELEYE NEREYE KADAR…

Günümüzde hızla değişen yaşam koşulları bazen kişileri değişimin hızına ayak uydurma konusunda zorlayabiliyor. Bu durumun kişilerde erteleme davranışına neden olabildiğini belirten uzmanlar, “Hepimiz gün içinde sağlık, duygu durumu ya da kişisel faktörler gibi bazı olay ya da durumlara bağlı olarak erteleme davranışında bulunabiliriz. Ancak her yetiştiremediğimiz ya da sonraki güne aktardığımız işler erteleme bozukluğu yaşadığımız anlamına gelmez” diyor. Konuyla ilgili görüş bildiren uzmanlar, “Erteleme, öngörülebilir olumsuz sonuçlara rağmen gerçekleştirilmesi istenen davranışın bilinçli olarak gerçekleştirilememesidir. Erteleme davranışını, kişilerin yapması gereken işleri zamanında yapmaması ya da yapmaktan kaçınması olarak tanımlayabiliriz. Erteleme davranışında…

Devamını Oku
HABER PSİKOLOJİ 

KORKUNUN ARTÇI SARSINTILARI

Türkiye’yi sarsan deprem felaketi sonrası enkaz altında kalan vatandaşları arama ve kurtarma çalışmaları devam ediyorken deprem korkusu toplumu tekrar etkisi altına aldı. Uzmanlar, deprem korkusunun nasıl oluştuğu ve etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunurken, mücadele etme yöntemleri ile ilgili tavsiyelerini paylaşıyor. Deprem korkusunun ‘Seismophobia’ olarak adlandırıldığını belirten uzmanlar, “Deprem korkusu, Yunanca kökenli ‘seismo’ (deprem) ve ‘phobia’ (fobi) kelimelerinin birleşimi ile oluşan ‘deprem fobisi’ olarak Türkçeye çevirebileceğimiz ‘seismophobia’ kelimesi ile ifade ediliyor. Deprem fobisi, diğer fobilerin tersi olarak kişinin kendisinin tehlikeyle karşı karşıya olduğu bir meseleyle değil; ailesi, yakın çevresi, hatta dünyayı içerisine…

Devamını Oku
PSİKOLOJİ YAŞAM 

ÖZGÜR ADIMLARA DOĞRU

Rekreatif terapi, bireylerin daha özgür yaşayabilmeleri için bireye özel yapılan çalışmaları anlatır. Daha özgür derken de, fiziksel, zihinsel, psikolojik tüm yönleri kapsar. Bu açıdan rekreatif terapi, örneğin down sendromlu bir bireyin daha akılcı düşünmesine yönelik bir program tasarlarken, teknoloji yoğun yaşayanlara da empatinin geliştirilmesine ilişkin program düzenler. O halde biz rekreatif terapistler özgür birey derken, o bireyin bedensel özgürlüğünden başlamak üzere, insanı insan yapan her açıdan; duygusal, düşünsel, sosyal vb. konularda bağımsız veya daha az bağımlı olmasından söz ederiz. Örneğin fiziksel engeli olan bir bireyin tam bağımsızlığı mümkün olmamakla birlikte,…

Devamını Oku
PSİKOLOJİ 

GEÇ KONUŞAN ÇOCUKLAR

Bir süredir, özellikle 2018 sonrası doğan çocuklarda, konuşmanın geciktiğine dair bilgiler alıyorum. Bu o kadar çok dile geliyor ki, bu konudaki düşüncelerimi, psikoloji ve sosyoloji okumuş bir eğitmen olarak dile getirmeyi istedim. Öncelikle iletişim, beynimizin önkorteksi geliştikten sonra stratejik düşünmeyi de sağlayan müthiş bir araçtır. İnsanın bilinçli olması, bilgeliği, sorgulayan, zeki bir varlık olması önkorteksiyle doğrudan bağlantılıdır. O halde şu sorulabilir: İnsan iletişim ve önkorteks öncesi nasıldı? Evrimsel açıdan önce sürüngen beynimiz vardı. Bu beyin yer, içer, ürer, kalp atışı ve nefes gibi yaşamsal fonksiyonları gerçekleştirir; kısaca varlığın devamını sağlardı.…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT PSİKOLOJİ 

SAPLANTILAR, KORKULAR VE SIRLARLA DOLU İNSAN BATAKLIKLARI

“İfade edilmemiş duygular asla ölmez; sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde tezahür ederler.” – ‘Her İnsan Göründüğü Rüyanın Tabiridir’, Sigmund Freud “İnsan hayattaki en büyük kaçışını kendi karanlık benliğine yapar.” Bu çıkarım benim hayata ve yaşama dair edindiğim en “herkesçe” tecrübelerden biri… Hepimiz kendi içimizde açığa çıkmaya yüz tutmuş ama sürekli bastırılmak zorunda bırakılmış duygular, korkular, sırlar taşıyoruz. Geçmişteki hayal kırıklıklarımızı, sevgilerimizi, hiç sevilememişliğimizi bir türlü geride bırakamadığımız için sağlam ve aydınlık bir gelecek inşa edemiyoruz. Tüm bunları dile getirmeye utandığımız ya da toplum tarafından dışlanmaktan korktuğumuz…

Devamını Oku
EĞİTİM PSİKOLOJİ 

NEDİR BU “OLGUN BİR İNSAN GİBİ DAVRAN” MESELESİ?

İnsan canlısı, büyüyebilmek ve gelişebilmek için ilk desteği anne rahminden alır. Daha sonra fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyolojik gelişimi için gerekli olan desteği anne sütünden ve etrafında onun bakımını üstlenen kişilerden sağlar. Bu temel ihtiyaçların karşılanmaması ya da eksik karşılanması durumunda yaşamak için geldiği ya da fırlatıldığı bu bilinmezlerle dolu ve hep öğrenmek zorunda kalacağı dünya ile baş edebilme becerisi zayıflar. Uygun koşullarda (en azından minimum düzeyde) doğup büyüyen çocuk, zamanla bilgi ve becerisi arttıkça “kendi ayaklarının üzerinde” durma yolculuğuna geçiş evresine girer. Giremediği ya da izin verilmediği zaman göbek…

Devamını Oku