POLİTİKA 

KARANLIKTAN ÇIKMAK

Her şey ve her yer büyük bir sessizlik içinde, olsa olsa tatlı bir rüyanın bedeni ve zihni teslim almış olabileceği zifiri bir karanlığa teslim olmuştu. “Yanlış trene bindiğinizde ilk istasyonda inmeye çalışın; çünkü mesafe ne kadar artarsa dönüş maliyeti de o kadar artar” demiş Dostoyevski. “Bu zifiri karanlıkta ne kadar uzun süre kalınırsa, aydınlığa kavuşma ihtimali de o kadar azalacak” diye düşünüyorum gizli gizli. Karanlığın içinde yön duygusu yok, ufacık bir ışık huzmesi de olmadığına göre, özlenen ışığa yönelebilmek için rehberlik edecek bir dayanak da yok. O halde önce kendine…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

MİZAH, GERÇEKÇİLİK VE GUSTAVE COURBET

Günlerdir düşünüyorum: Neden mizah yok son yıllarda? Neden, gülmeyi hatırlayacağımız küçücük bir kıvılcım dahi yok? Özellikle de toplumsal mizah için gerçeğin özgür bir düşünceyle, özgür bir ifadeyle ve mizah sanatının ustalıklı ve zekice üslubuyla aktarılması son derece önemli diye düşünüyorum. Belki de mizah, kendisini oluşturan pek çok bileşen arasında, zekâ dışında, aslında en çok ihtiyaç duyduğu şeye, özgürlüğe sahip değil artık. İlhamını gerçeklikten alan ve var olan gerçeklik üzerinde yükselen mizah, gerçeklerin özgürce dillendirilemediği bir yerde nereden, nasıl beslenir ve kendisini ortaya nasıl koyabilir ki? Derdini, anlatmak istediğini nasıl anlatabilir…

Devamını Oku