SÜZEK KANYONU’NDA KARAHİNDİBA TOHUMLARI
“Doğa zamanla doluyken şehir hayatı saatlerle doludur.” – Jay Griffiths Şehrin ortasına kocaman bir ünlem işareti gibi dikilen binaların yüksek duvarlarının gölgesinde eziliyoruz. Sisyphos gibi her gün bir kayayı yüklenip çıkıyoruz o taş yığınlarına. Gün sonunda o kaya geri yuvarlanıyor, ertesi gün yine yüklenip taşıyoruz binaların zirvesine. Bizim binalarımız Sisyphos’un dağı. Güneşe ulaşmaya çalışan İkarus’un kanatları gökdelenlere takılıp yere çakılıyor. Şehir bizi bir kısır döngüye sokuyor. İskoçya’da günün ilk ışığına “sabahın gagası” ya da horozun keskin ötüşünden gelen “günün çığlığı” denirmiş. Günün çığlığı ile bir gözü güneş, bir gözü ay…
Devamını Oku