GEZİ 

ESKİ ŞEHRİN YENİ YÜZÜ

“Ben yürürem yâne yâne/ aşk boyadı beni kâne/ ne âkilem ne divâne/ gel gör beni aşk n’eyledi” – Yunus Emre “Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: ya bir insan yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” der Tolstoy. Zaman zaman içimizdeki uçurumun kıyısına gelip şöyle bir bakarız derin karanlığa. Kaybolan şeylerin ardından duyduğumuz üzüntüyü yeniye duyduğumuz özlem siler. Hem bir yolculuğa çıkmak hem de eski bir şehirde yabancı olmak isteği ile pusulamı bir ruleti çevirir gibi çevirdim. Rotam antik dünyanın Dorylaion’u. Önemli bir Frig kenti olan Dorylaion, Osmanlı Dönemi’nden…

Devamını Oku
GEZİ HABER 

KIRMIZI, TURUNCU VE SARININ TONLARI VE BÜYÜSÜ

Yılın en renkli mevsimi sonbahar geldi çattı. Türkiye’nin sonbaharda görülebilecek en güzel tatil yerleri arasında ilk sıralarda yer alan Kapadokya yerli turistleri bekliyor. Büyüleyici peri bacaları, benzersiz kaya oluşumları ve tarihi zenginlikleri ile ünlü Kapadokya, bu sonbahar renklerin büyüsüne tanıklık etmek isteyenler için en ideal yerlerden. Sonbaharın Kapadokya’daki büyüsü; kırmızı, turuncu ve sarının tonlarına bürünmüş peri bacalarının etkileyici manzarasıyla başlıyor. Kapadokya’nın benzersiz coğrafi yapısı burayı tüm dünyada en büyüleyici yerler arasında yer almasını sağlarken güneşin doğuşuna gökyüzünde şahitlik edilebilecek sıcak hava balonlarında adeta bir masalın içindeymişiz hissi sonbaharda rotamızı Kapadokya’ya…

Devamını Oku
GEZİ 

TANRIÇA ARTEMİS’İN İZİNDE, EFES ANTİK KENTİ’NDE…

İzmir seyahatimin son gününde, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın da bulunduğu Efes Antik Kenti’ndeyim. Efes’in koruyucu tanrıçasının mabedi maalesef günümüze ulaşamamış. Yine de şehirdeki pek çok görkemli yapıt, şaşırtıcı biçimde hâlâ ayakta. Burası sıradan bir ören yeri değil. Dolayısıyla gördüklerimiz sadece harabeler değil. Meydanlarıyla, caddeleriyle, anıtlarıyla, binalarıyla koca bir metropol bu gezdiğimiz. Şehrin geniş caddelerini arşınladıkça şaşkınlığım ve hayranlığım bir kat daha artıyor. Her şey o kadar büyük bir özenle, özveriyle inşa edilmiş ki… Kemerli kapılardan sütunlara, nişlerdeki heykellerden küçük oymalara ve bezemelere kadar müthiş bir emek…

Devamını Oku
GEZİ 

SÜZEK KANYONU’NDA KARAHİNDİBA TOHUMLARI

“Doğa zamanla doluyken şehir hayatı saatlerle doludur.” – Jay Griffiths Şehrin ortasına kocaman bir ünlem işareti gibi dikilen binaların yüksek duvarlarının gölgesinde eziliyoruz. Sisyphos gibi her gün bir kayayı yüklenip çıkıyoruz o taş yığınlarına. Gün sonunda o kaya geri yuvarlanıyor, ertesi gün yine yüklenip taşıyoruz binaların zirvesine. Bizim binalarımız Sisyphos’un dağı. Güneşe ulaşmaya çalışan İkarus’un kanatları gökdelenlere takılıp yere çakılıyor. Şehir bizi bir kısır döngüye sokuyor. İskoçya’da günün ilk ışığına “sabahın gagası” ya da horozun keskin ötüşünden gelen “günün çığlığı” denirmiş. Günün çığlığı ile bir gözü güneş, bir gözü ay…

Devamını Oku
GEZİ HABER 

TÜRKİYE’DEN OTOBÜSLE GİDİLEBİLECEK EN GÜZEL YURT DIŞI BAŞKENTLERİ

Otobüs yolculuklarından keyif alan seyahatseverler, ülkemizden otobüsle gidilebilecek yurt dışı başkentlerini merak ediyor. Yeni yerler keşfetmenin veya farklı kültürleri deneyimlemenin ekonomik ve pratik bir yolu olan otobüs yolculuklarıyla birbirinden güzel yurt dışı şehirleri gezilip görülebiliyor. Modern otobüslerin konforlu koltukları, ücretsiz Wi-Fi erişimi ve elektrik prizi gibi avantajlarıyla otobüsle seyahat etmek, benzersiz ve unutulmaz bir deneyim sunuyor. Otobüs camından değişen manzaraları izleyerek seyahat etmeyi tercih edenler için ülkemizden otobüsle gidilebilecek yurt dışı başkentleri hangileri? İşte, yalnızca bir otobüs bileti ile gidilebilecek o şehirler: ATİNA MAHALLELERİNDE TAVERNALARLA DOLU SOKAKLARDA UNUTULMAZ YÜRÜYÜŞLER… –…

Devamını Oku
GEZİ 

CİDE GÜNLÜĞÜ – 2 / KARADENİZ’İN CİNLERİ

“Sırrını rüzgâra fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın.” – Khaled Hosseini  Rüyalar ruhun dinlenmesi, yenilenmesidir. Kimse yazmıyorsa rüyalarımı ben yazarım, dedim kendime. Bazen uyanmak istemediğim güzellikte olur rüyalarım, bazen de karabasanlar basar, kaybolurum, yüreğim kafesinden çıkacakmış gibi çarpar. Kimi zaman uçurumlardan düşer, bir ipte sallanırım; kimi zaman uçarım kentlerdeki binaların arasından, yerde yakalanmamak için kaçarım gökyüzüne. Bu dünyada bir rüyada gibi geziyorum. Varın siz karar verin, yazdıklarım gerçek mi, rüya mı? Duvarımdaki mantar panoya iğnelenmiş fotoğrafta çırpınan bir deniz, deli bir rüzgâr var. “Yolcu sahip olduğu tenhayı tanır, sahip olmadığı ve…

Devamını Oku
GEZİ 

CİDE GÜNLÜĞÜ – 1 / GİDEROS, SALMAKİS’İN TARAĞI

“Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş/ Tarak gibi diş diş, didik didik olmadan?” – Hayyam Şafak öncesi karanlıkta uyanıyorum. Gölgelerin arasına sıkışan kızıl göğü çekip çıkarıyorum. Ortalık aydınlanmaya başlıyor, gün ezberimde. Aşağının karanlığı ile yukarının aydınlığı arasında sıkışıp kalmışım. Dibe vurduğum bir topuk darbesi ile gün yüzüne çıkıyorum. Ezberimi bozarak yaşamın haykıran zamanlarında fısıltıyla gelen güzelliklere kapımı açıyorum. Güneş, ışığını usulca yeryüzüne dökerken Phrixus’un oğlu Kytoros ile Altın Post’a binip yola çıkıyorum. Yol Arkadaşım Dağcılık Kulübü ile rotamız, Cide – Gideros Koyu. Kayıp giden yolda değişen bitki örtüsünü seyrederken zamanın nasıl…

Devamını Oku
GEZİ 

ARZIN MERKEZİNDE BİR DERİN KUYU

“Mağaralar, yer altı dünyasını, yeryüzüne bağlayan birer kapı idiler.” – Bahaeddin Ögel Zamanın geçişini algılayabilmek için hem geçmişi hem de şimdiyi an içinde yaşayabilmek gerekir. Bir ressamın saf tonları palette karıştırıp tuvale yansıtması gibi değil de renkleri birleştirme işini okuyucuya bırakacağım. Herkes yaşamının renk skalasını kendi oluşturmalı. Öylece anlamlanır dünyaları. Dünyanın fark edilemez sonsuz ilerleyişi içinde yerin yedi kat üstünde yaşarken sekiz kat altına iniyorum. Kapadokya’da yedi tane yer altı şehri var. Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak, Tatlarin, Mazı, Özlüce ve Sivasa Gökçetoprak yer altı şehirleri. Milattan önce çeşitli dönemlerde tüf kayaları…

Devamını Oku
GEZİ 

ŞAHMERAN’IN İZİNDE / KIVRIM KIVRIM SURLARIYLA YILANKALE

“‘Ben tanrıyım’ diye bağırır çınlayan sesiyle,/ aman kadehe dokunma ki gizini açıklamasın.” – Gülten Akın Yeni hikâyeler biriktiriyorum. Nereye gidersem gideyim şehir arkamdan geliyor. Aynı sokakları dolaşarak ömrümü tüketmek istemiyorum. Bir rüyadan pul pul dökülüyor artıklar. Soğuk diyarlardan sıcacık bir ovaya iniyoruz arkadaşımla birlikte. Hani gökyüzünde bulutlara bakarak bir şeylere benzetiriz ya, işte, ben onu toprakta yapıyorum. Yılan izleri görüyorum toprakta, izler göğün mavisine, ovanın yeşiline karışıyor… Yılankale’nin eteklerindeyiz. Yavaş yavaş çıkıyoruz kaleye, geçmişten sohbetler eşliğinde. Torosları aşarak Antakya’ya giden tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Yılan Kalesi, Orta Çağ’da…

Devamını Oku
GEZİ 

ZAMANIN ÖTESİNDE / KIZILCAHAMAM KARTUĞ YAYLASI

Yol Arkadaşım Doğa Sporları ve Dağcılık Kulübü ile Ankara’nın keşfedilmemiş bölgelerine gitmek yürüyüşün heyecanını artırıyor. Yağan kar kentte insanın içini ısıtmıyor. Kalbin buzları dostlukla muhabbetle erir. “Dünyada bir dostluktur asıl olan. Ötesi fasa fiso! İnsanın eti yenilmez, derisi giyilmez. Dostluk ve sevgiden başka işe yaramaz insan.” diyen Fakir Baykurt yayla yolunu gösteriyor bize. “Keşfetmenin peşini bırakmamalıyız/ ki tüm bu keşiflerimizin sonunda/ başladığımız yere varmış/ ve o yeri ilk defa anlamış olacağız.” (T.S. Eliot) Rotamız Ankara’nın Kızılcahamam ilçesine bağlı Çukurören Köyü. Ankara’ya 88 km uzaklıktaki Çukurören, eski kayıtlarda Çukurviran, Kozcaviran adlarıyla…

Devamını Oku