TOPLUM 

JAPONYA’DA YALNIZLIK BAKANLIĞI, DÜNYADA ‘KORONA’ SESSİZLİĞİ, KARADENİZ’DE ‘POŞETLE’ GEZMELER…

COVID-19 GÜNLERİ (15)…

Dünya Sağlık Örgütü’nün, adına “Covid-19 pandemisi” diyerek yeni tip koronavirüs salgınını ilan ettiği 11 Şubat 2020’nin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçti. Bugüne kadar 116 milyon vakanın görüldüğü dünyada, Covid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı 2,6 milyon kişiye ulaştı. 521 bin ölümle ABD başı çekmeyi sürdürüyor. Ölümlerde ABD’yi 261 binle Brezilya, 189 binle Meksika, 158 binle Hindistan, 125 binle İngiltere, 100 binle İtalya izliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 5 Mart 2021 akşamı açıkladığı verilere göre, Türkiye’de Covid-19 ölümlerinin sayısı 29 bin sınırına yaklaştı. Takvimler ilerliyor, günler geçiyor. Mevsimler, artık eski mevsimler değil. Geçen yıl baharı karşılayamayan Kuzey Yarımküre, bu yıl da buruk karşılayacak. Türkiye’den ve dünyadan koronavirüs haberleri ise birikmeye devam ediyor. Önce dünyadan haberlere bakalım.

COVID-19 İNTİHARLARI VE DOĞUM ORANLARINDAKİ DÜŞÜŞLER

İlk haber Japonya’dan.

Covid-19’dan dolayı intihar vakalarının arttığı Japonya’da ‘Yalnızlık Bakanlığı’ kuruldu. Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, Bölgesel Kalkınma Bakanı Tetsushi Sakamoto’yu yalnız yaşayan kişilerin sorunlarından sorumlu bakan olarak atadı. Sakamoto, yeni görevine ilişkin yaptığı açıklamada, “Sosyal yalnızlığı ve izolasyonu önlemek ve insanlar arasındaki bağları korumak için faaliyetler gerçekleştirmeyi umuyorum” ifadelerine yer verdi. Başbakan Suga, daha önce Japonya’nın 2020 yılının Ekim ayında yaklaşık 880 kadının intihar ettiğini ve bunun bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 70 daha fazla olduğunu açıklamıştı. İntihar konusunda çalışan uzman Michiko Ueda ise, “Japonya’da birçok kadın evli değil. Kendi hayatlarını idame ettirmek zorundalar ve kalıcı işleri yok. Bu yüzden zor durumlarda ciddi anlamda dibe vuruyorlar” dedi.

İkinci haber İtalya’dan:

Covid-19 pandemisi döneminde dünya eve kapanırken, çeşitli yerlerden gelen depresyon ve intiharlarda artış haberlerine doğum oranlarında düşüş haberleri eşlik ediyor. Bu dönemde insanların bebek yapmayı bıraktığı ülkelerin başını ise, çok kalabalık aileleriyle meşhur İtalya’nın çekmesi ayrıca şaşırtıcı geliyor. Bu durumda İtalya’da koronavirüs nedeniyle eve kapanmanın üzerinden 9 ay geçtiğinde doğum oranlarında patlama yaşanabileceği spekülasyonu boşa çıktı, tam tersine yüzde 22 düşüş saptandı.

DEPREMBİLİMCİLER KARANTİNA GÜNLERİNDEKİ ‘GÜRÜLTÜSÜZLÜĞÜ’ ÖLÇTÜ

Covid-19’un farkına daha varmadığımız bir sürü sonucu var. Zaman içinde öğreneceğiz. Onlardan bir tanesiyle ilgili haberi birlikte okuyalım:

Dünya, 2020’deki koronavirüs kısıtlamaları ve seyahat engelleri nedeniyle on yıllardır hiç olmadığı kadar sessiz bir yıl geçirdi. 33 ülkeden deprembilimcilerin katıldığı çalışmada, taşımacılık ve sanayi üretimi gibi insani aktivitelerin neden olduğu çevresel gürültünün geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 50’ye kadar azaldığı tespit edildi. Aralarında Zürih Teknik Üniversitesi İsviçre Sismoloji Servisi’nin olduğu ekip, dünya üzerindeki 268 sismoloji istasyonunun 185’inde gezegen kabuğunda daha düşük gürültü ölçümü yaptı. Kısıtlamaların en sıkı olduğu zamanlarda, yani otobüs ve tren seferlerinin azaltıldığı, uçuşların durdurulduğu ve fabrikaların kapatıldığı dönemlerde şehir merkezlerindeki çevresel gürültü yüzde 50 azaldı. Öyle ki gürültü seviyeleri Batılı ülkelerde yılın en sessiz zamanı olarak bilinen Noel sırasından bile daha düşük çıktı. Sismolog John Clinton, sokağa çıkma yasaklarının olduğu haftaların, kayıtların tutulmaya başlandığı son 20 yıl içerisindeki en sessiz dönemler olduğunu belirtti. Belçika Kraliyet Gözlemevi ise, Çin’de başlayan sonra İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri, sonrasında da Amerika’ya yayılan sokağa çıkma yasakları sırasında görülen ‘sessizlik dalgasını’ kayıt altına almayı başardı. Çevresel gürültünün azalmasının bir diğer etkisi ise, normal zamanlarda hissedilmesi olası görülmeyen küçük depremlerin bile tespit edilebilmesi oldu. Deprembilimci Frederick Massin, bu küçük sarsıntıları yakalamanın sismik değişimleri anlama kapasitelerini artırdığını vurgulayarak, bu durumun gelecekteki olası büyük depremleri tahmin edebilmelerine yardımcı olacağını belirtti.

‘KORONA YORGUNU’, ‘KORONA SAÇ KESİMİ’, ‘ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ’, ‘MASKE APTALI’…

Covid-19 ‘dil’e de yansıdı. Leibniz Alman Dili Enstitüsü, 2020’nin Mart’ında pandeminin yayılmasından itibaren Almancada ‘korona’ ile ilgili 1200’den fazla yeni kelime saptadığını, bunların derlenip resmi sözlüğe katılacağını duyurdu. Leibniz Alman Dili Enstitüsü uzmanları, modern zamanlarda dil üzerine bu kadar büyük etki gösteren başka bir fenomenin olmadığını, bu durumun ‘korona’ krizinin tüm toplumu vurmasından kaynaklandığını söyledi. Gelinen aşamada şimdi de ‘impfdrängler’ gibi aşı sırasını bozarak öne geçmek isteyenlerle, ‘impfneid’ gibi aşı olanları kıskanmakla ilgili yeni kelimeler türediğine dikkat çekti. Bir yıllık süreçte Almanca olarak ‘coronamüde’ (korona yorgunu), ‘coronafrisur’ (korona saç kesimi), ‘todesküsschen’ (ölüm öpücüğü), ‘maskentrottel’ (maske aptalı) gibi yeni kelimeler kazanılmış durumda. Ayrıca pandeminin başındaki kapanmada balkonlarından şarkı söyleyenlere ‘balkonsänger’, yiyecek stoklama dürtüsüne kapılanlar için hamster benzetmesiyle ‘hamsterit’, koronavirüs yüzünden endişe-korku yaşayanlara ‘coronaangst’, çok fazla video görüşmesi nedeniyle strese girenlere ‘overzoomed’, güvenli mesafede arkadaşlarla bira içenlere ‘abstandsbier’, başkalarına alışverişlerinde yardımcı olanlara ‘einkaufshelfer’ denildi; el yerine ayakla tokalaşmak ‘coronafußgruß’ diye tanımlandı.

‘ZOOM’ TOPLANTILARI İÇİN TASARLANAN PİJAMA TAKIMI ELBİSELER

Dünya haberlerine devam:

– Covid-19 aşısını geliştiren biyoteknoloji firması BioNTech’in kurucu ortakları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci’ye Almanya’da liyakat nişanı verileceği bildirildi.

– ABD’nin Florida eyaletinde yaşlı kılığına giren iki kadın, ikinci doz Covid-19 aşılarını olmaya çalışırken yakalandı.

– Covid-19’la hayatımıza giren evden çalışmanın rahat giysilere olan talebi artırması, iki Japon giyim firmasına girişim fikri doğurdu. Özellikle ‘Zoom’ toplantıları için tasarlanan pijama takımı elbiseler ilgi görmeye başladı. Whatever Inc isimli şirket ‘WFH Jammies’ adlı evden çalışma pijamaları için “Üstü iş, altı ev giyim” tanımlamasını kullanıyor. Aoki şirketinin üretiminde ise, pijama kumaşından yapılan giysiler kesiminden düğmelerine kadar bir takım elbiseyi andırıyor.

– Son bir yıldaki koronavirüs salgını, iyi bir uyku çekmeyi önemli ölçüde zorlaştırdı. Dünyada bazı uzmanlar, bunun için bir terim yarattı: Insomnia (uykusuzluk) ile koronavirüsün birleşimi olan ‘Koronasomnia’.

– Çin’de maden suyu ile tuzlu suyu karıştırarak ‘Covid-19 aşısı’ diye internet üzerinden satan bir çetenin lideri tutuklandı. Tutuklanan kişinin ‘kendi karışımlarından’ 58 bin adet ürettiği, gerçek aşıların paketlerini inceleyerek benzerlerini hazırladığı belirtildi.

– Covid-19’un dünyada en çok etkili olduğu ülkelerden Brezilya’da Amazon ormanlarında yaşayan yerli halk ve kabilelerin ‘misyoner papazların olumsuz telkinleri sebebiyle’ aşı yaptırmak istemediği ve bazı sağlık görevlilerine ok ve yaylarla saldırdığı bildirildi.

– Almanya, Covid-19 nedeniyle zor bir dönemden geçen sanatçılarına destek olmak amacıyla kültür yardımlarını 1 milyar avro daha artırarak 2 milyar avroya yükseltti. Almanya’nın Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Monika Grütters, bütçe komitesinde yaptığı açıklamada, “Ek fonlarla ikinci kapanmanın neden olduğu ek gereksinimleri karşılamak için fon hatlarını genişletmiş olacağız. Aynı zamanda mevcut fon eksikliklerini giderecek yeni programlar olacak” dedi.

Suudi Arabistan, bu yıl hac ibadeti yapmak isteyenler için temel koşulun Covid-19 aşısı yaptırmak olduğunu açıkladı.

‘MARKETE GİDİYORUZ DİYE HAFTA SONU ELLERİNDE POŞETLE HERKES DIŞARIDA’

Şimdi ise, Türkiye’den haberlere göz gezdirelim. İlk haber Karadeniz’den:

Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre her 100 bin kişideki vaka sayısının en yüksek olduğu 5 il, Karadeniz Bölgesi’nde yer alırken; bu iller Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Samsun oldu. Bu kentlerin tabip odası başkanlarına göre, vaka sayısının bölgede daha fazla olmasının önemli nedenlerinden biri, Doğu Karadeniz’de hem kentler arasındaki kısa mesafe hem de köy-kent ilişkisinin önünü açtığı hareketlilik var. Uzmanlar, bölge sakinlerinde hafta sonlarını köyde geçirme anlayışının yaygın olduğunu aktarıyor. Trabzon Tabip Odası Başkanı Kibar Yaşar Güven, ‘Karadeniz’de cuma günü köylere doğru İstanbul’daki gibi bir trafik akışı oluyor. İnsanlar; cumartesi ve pazar günlerini köyde geçirmek için yola çıkıyor. Hepimizin köyde bir dede evi, bir baba ocağı var ve bu da tek bir ev. Köyde üç-dört kardeş, aileleriyle beraber tek bir evde oturuyor. Ayrıca köy ortamı olduğu için kendilerini daha özgür hissediyorlar. Oradan hastalık alınıyor ve şehre döndüklerinde temas daha da artıyor’ diyor. Kibar Yaşar Güven, Trabzon’da kent merkezinde ise alışveriş gerekçesiyle ellerine poşetlerini alarak dışarı çıkma ve gezme anlayışının yaygın olduğunu gözlemlediğini söylüyor. Güven, ayrıca, ‘Testi pozitif olan bazı kişilerin temaslılarını saklama gibi bir huyu var. Çalıştığı yeri saklıyor, oradaki yer sıkıntı görmesin diye; akrabasıyla ya da bir arkadaşıyla temaslıysa onun adını vermiyor, karantinaya girmesin diye’ ifadelerini kullanıyor.

TEMASSIZ KART DOLANDIRICILIĞI, DEZENFEKTAN PROMİLİ…

Türkiye’den haberlere devam:

Pandemi yılı 2020’de, Türkiye’de içki tüketimi yaklaşık 20 milyar litre azalmasına rağmen, bu alanda toplanan özel tüketim vergisi geliri yüzde 12 artışla 16,5 milyar liraya yükseldi. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, geçen yıl bira tüketimi 10,7 milyon litre düştü. Aynı dönemde şarap tüketimi 7,8 milyon litre, votka tüketimi 1,4 milyon litre azaldı. Viski tüketimi ise 3,4 milyon litre arttı.

– Gaziantep’te özel bir hastanede koronavirüsten dolayı hayatını kaybeden yakınının ölüm belgesine ‘Covid-19’ yazılmasını istemeyen bir grup, hastane çalışanlarına saldırdı. Biri hemşire üç görevli yaralanırken, hastanede hasar da oluştu.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seda Özkan, toplumun, “Koronavirüs bulaşır” korkusuyla acil servise başvurmaktan çekindiğini söyledi. Bundan dolayı evde ölümlerin arttığının altını çizen Doç. Dr. Özkan, acil durumlarda zaman kaybedilmemesi uyarısında bulundu.

– Pandemi sürecinde temassız kart kullanımı Türkiye’de bir önceki yıla oranla 2,5 kat artarken, temassız kart dolandırıcılığı da giderek yaygınlaşmaya başladı. Bu konuda uyarılarda bulunan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Temassız kartları özellikle arka cebe koyduğumuzda sanal yankesicilere ortam hazırlamış oluyoruz” dedi.

Mersin’de dezenfektan kullandıktan sonra polis kontrolünde 0.26 promil alkollü çıkan bir şoföre 1128 lira para cezası kesildi ve ehliyetine 6 ay süreyle el konuldu.

– Kocaeli’nde sokağa çıkma yasağı denetiminde izin belgesi yerine çay ocağı vergi levhasını gösteren bir kişi, dürümcü dükkânı olduğunu ve paket servis yaptığını söylemesine rağmen cezadan kaçamadı. Şahıs ısrarla belgesinin geçerli olduğunu savununca polis de, “Affedersiniz ama siz bizim aklımızla mı oynamaya çalışıyorsunuz?” diye tepki gösterdi.

– Trabzon’da bir işletme sahibi, koronavirüs önlemleri kapsamında aylardır kapalı olan dükkânının camına, “Namuslu bir şekilde battık, devren satılıktır” pankartı astı.

Sinop’un bir köyünde eşi vefat eden yaşlı kadını köylüler evlerinde misafir etti. 6 gün içinde köydeki 41 eve girip çıkan yaşlı kadının 200 kişiye koronavirüs bulaştırdığı tespit edildi. Virüse yakalananlar arasında vefat edenlerin de olduğu bildirildi.

Samsun’da tanınmamak için filyasyon görevlilerinin kullandığı koruyucu tulumu giyip maske takarak girdiği büfeden 6 bin liralık sigara çalan bir kişi tutuklandı.

‘BİR ÇİFT SÖZ KONUŞABİLECEĞİM KİM VAR?’

Koronavirüs günleri yaşanmaya devam ediyor. Notlar birikiyor. Gün gün, hafta hafta, ay ay… Yarına umutla bakıyoruz. Güzel günler bizim olacak.

Bu seferki yazımızı, Ataol Behramoğlu’nun çevirisiyle, Macar şair Lajos Kassák’ın ‘İlkbaharda Haykırış’ dizelerini paylaşarak bitirelim:

Bir çift söz konuşabileceğim kim var/ kime vereyim yarısını ekmeğimin/ kime söyleyeyim türkümü/ yıllardır pekiştirdiğim, bilediğim/ acı var bu sözlerde/ acı ve kaygılı bir sancı/ ve onlara yanıt verecek/ bir kardeşe rastlamadım daha/ yalın ve bilgece sözcüklerle.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar