KÜLTÜR-SANAT POLİTİKA TOPLUM 

TOPLUMSAL HAFIZA, DEPREM VE SANAT

Başlıktaki üç kavram arasında nasıl bir ilişki kuracağımı merak ettiğinizi biliyorum. Son yıllarda başta ülkemizde olmak üzere bilimin, hafızanın, emeğin ve sanatın büyük bir yıkıma uğratıldığını açık biçimde gözlemledik. Ülkemizde yalanlar, sahte gündemler, liyakatten uzaklaşmış kamu yönetimi, halının altına süpürülüp görmezden gelinen büyük sorunların birikmesi sonucu çok ciddi bir varlık-yokluk sorunu yaşıyoruz. Elbette bütün bunları aşacağız; ancak kaybettiğimiz yılların ve heba ettiğimiz kaynakların muhasebesini yaptığımızda dehşete düşeceğimiz anlaşılıyor. Şimdi gelelim başlığımızdaki konuya. Toplumsal hafızamız ile depremin ve sanatın nasıl bir ilişkisi olabilir sorusuna. Dünyada bilimsel ve teknolojik anlamda ciddi bir…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

“TROLLEME” OPERASYONLARINDA YENİ AŞAMA

“Kılıçdaroğlu’nun çok beğenilen videosu Las Vegas’ta dev ekranlarda gösterildi” haberi tam bir “trolleme operasyonu”ydu. “Veritas Analytics” adlı bir hesap, bu operasyonu üstlendi. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019’da Çubuk’ta uğradığı saldırı sonrasında sığındığı evde yemek yerken tabağın etli kısmını çocuğa çevirdiği görüntü gerçekti. Bu görüntüyü alıp Las Vegas’taki bir otelin önündeki reklam panosuna yerleştirmiş, Mert Sezer Sarı diye hayali bir isimle e-posta kutularına ve WhatsApp gruplarına göndermişlerdi. ABC, Cumhuriyet, Halk TV, Karar, Kronos, Medyascope, Kısa Dalga, T24, Oda TV, Yeniçağ ve Yurt yayınlarının aralarında olduğu onlarca haber sitesi de gerçek sanıp…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ARKA KOLTUKTA, İKİ KİŞİLİK YALNIZLIK…

Eski model, tuş takımlı telefonun zil sesi duyuldu otobüsün arka koltuğunda. 1990’ların sonlarındaki telefon reklamlarını izler gibi olduk bir an. Başına eşarp bağlamış, gözlüklü, yaşlı kadın eşarbını sıyırıp kulağına götürdü telefonu: – Alo… … – Sakine, sen misin? … – Yok, guzum, daha yok. Bulamadık. … – Oraya baktık işte. Bir artı bir dedi ama tek bir oda. Başka şey yok. Tek oda he… 5 milyon dedi aylık. O da diyor depremzedesiniz diye 5 milyon ha. Yoksa daha yüksek diyor. … – Ne biliyim… * Telefon açan kişinin adının Sakine…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘BUNLAR OLCEK!..’

Evlerimiz, iş yerlerimiz başımıza yıkılmasa, şehirlerimiz yerle bir olmasa, yıllarca emek verip yaptığımız köprülerimiz, yollarımız, limanlarımız, barajlarımız, havalimanlarımız yıkılmasa deprem o kadar da kötü bir şey değil. Dünyanın varoluşunun bir gerçeği, bir gereği. * Evlerimizi, iş yerlerimizi su basmasa, şehirlerimiz su altında kalmasa, alt geçitlerde çamurlu su içinde kalıp boğulmasak sel de o kadar kötü bir şey değil aslında. O da dünyanın varoluşunun bir gerçeği, bir gereği. * Faylar kırılacak… Sular akacak… Bizim asker arkadaşı Manisalı Savaş’ın dediği gibi: “Bunlar olcek. Yapcak bişi yok!” * Dünyanın varoluş serüveninde tesadüf ettiğimiz…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

GAZETECİ PARTİLERİ ÜZEBİLMELİ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı süreci, partili taraftarların medyadan beklentisini belirginleştirdi. İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in masadan kalkmasından dönüşüne kadar geçen sürede kulis bilgisi yazanlara, eksikliklere, yanlışlara dikkat çeken gazetecilere çemkirenler, onları susturmaya çalışanlar oldu. Ağır suçlamalar da yöneltti kimileri. Gazetecilik, Zafer Arapkirli’nin de yazdığı gibi, “birilerini üzmemek, gücendirmemek için değil, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla” yapılır. Gazeteci siyasileri yönlendirmeye çalışmaz, onlar adına düşünmez ya da kaygılanmaz ama gerektiğinde üzmekten de çekinmez. Evet, iktidar medyası yıllardır AKP’nin başarısını dert edindi; hatalarını örtüp eksiklerini tamamlamayı görev bildi. Ne yazık ki, gazetecilikle bağdaşmayan…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DEPREMZEDENİN GÜNDEMİ, POLİTİKACININ GÜNDEMİ

Seçim yaklaşıyor ve deprem gündemi ikinci plana düşmüş gibi, üzülerek söylüyorum. Yitirdiğimiz 50 bine yakın insanın kırkı daha yeni çıkmışken siyasetçilerin bazıları çoktan normalleşmiş. Normalleşmek şu an için anormal; çünkü hâlâ enkaz var. Ve o enkazda cansız bedenler… Yağmur yağıyor, sel oluyor ve o cenazeler ıslanıyor. Deprem bölgesinde devam eden yoğun yağışlar sel afetini de beraberinde getirdi. Sanki yanan yüreklere su serpsin diye de öyle olmadı işte! Yine yanlış yerlere yapılan binalar depremden değil bu kez selden zarar gördü. Dere yatağına yapılan kavşaklar, yollar, binalar! Şehir plancıları mı dinlenmedi, yoksa…

Devamını Oku
POLİTİKA 

“HELAL OLMASIN!”

Leyla Erbil, ‘Tuhaf Bir Kadın’ adlı romanında Ahmet Kaptan’ı yavaş yavaş delirtir… Yavaş yavaş öldürür… “Suphi’yi kim öldürdü?” diye sıkça soran Ahmet Kaptan, ölmeden önce, hayatı boyunca tanık olduklarını ve duyduklarını hatırlar, defalarca şöyle der: “Helal olmasın!” Bizler, hepimiz, koca bir ülke, depremden beri öyleyiz. “Bizi kim öldürdü?” diye soruyoruz. Bizi kim öldürdü? Bizi kim? Ne diyordu Ahmet Kaptan: “Helal olmasın!” * * * Enkaz altında kalmış, saatlerce yardım beklemiş, enkazın altından babasına sesli mesaj atmış, sonra ölmüş bir kız çocuğunun sesini dinletti babası. Hangimiz o babanın konuşmasını sonuna kadar…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KILIÇDAROĞLU VE ‘TAHT OYUNLARI’

Efsane dizi ‘Game Of Thrones’ (Taht Oyunları), ejderhaların kol gezdiği fantastik bir dünyadaki taht kavgalarını anlatır. Dizi fantastiktir ama anlattığı konular, güç çatışmaları, çıkar ilişkileri, ihanetler ve dedikodular son derece tanıdık, son derece bizdendir. Belki de bu diziye insanlık olarak bu kadar bağlanmamızın sebebi budur. ‘Game Of Thrones’un sekizinci ve son sezonunda, taht kavgalarının zirvesinde hikâye ilginç bir yöne doğru ilerler. “Ak Gezenler” adlı yaşayan ölülerden oluşan bir ordu, ilk sezondan beri güçlenmektedir. Bu ordu Yedi Krallık’ın kapılarına dayanınca; Stark, Targaryen vb. birbirine düşman haneler ülkeyi korumak için kenetlenir. Kısa…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ÖLDÜK ÖLDÜK DİRİLEMEDİK

Acının üzerinden bir ay geçti… Saatler geçti, haftalar geçti ama enkazda sevdiğinden hatıra arayanın umudu geçmedi… Bir ay su gibi korkuyla dolu dolu geçti de içilen su bile boğazda düğümlendi… Kimse mutlu olamıyor, gülse bile hep buruk. Gündem sadece deprem! Zaten deprem olmalı… Deprem etkisi yaratacak siyasi gelişmeler olsa bile ülkenin meşgul olması gereken binlerce enkaz, ölü ve kaygılı bir gelecek inşası var… ‘Kaygılı bir gelecek inşası’… Böyle kaygılı yazmamın sebebi ise şu: Türkiye’nin depremi kabul etmesiyle yüzleşmesinin hep ağır oluşu… Asrın felaketinde binlerce insanımız hâlâ yaşıyor olabilirdi, asıl işlerini…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DÜN DÜNDE KALDI CANCAĞIZIM!

Akşener’in 6’lı Masa’dan ayrılıp birkaç gün içinde geri dönmesiyle Demirel’in hepimizin bildiği o sözünü son birkaç gün fiilen izledik: “Dün dündür, bugün bugün…” Pek çoğumuz, “Madem geri dönecekti, neden ayrıldı?” diye sorabilir. Soran herkes haklıdır ve bu soru cevaplanmalıdır da! Cevaplanmalıdır çünkü “Siyasette her şey olur” diyerek ülkemizin son 20 senede ne durumlara getirildiğini çok net gördük. Örneğin Perinçek, Soylu veya Kurtulmuş’un Erdoğan aleyhine demediği kalmamışken, nasıl döndüklerine ve taraf değiştirdiklerine hepimiz şaşkınlıkla tanık olduk. Benzer durumu yandaş gazeteciler arasında ve en son Hulki Cevizoğlu söylemlerinde de gördük. Dış politikada…

Devamını Oku