EDEBİYAT 

‘ACIKLI SÖZLER KRALİÇESİ’ DİDEM MADAK VE ŞİİRİ ÜZERİNE

Didem Madak, 8 Nisan 1970’te İzmir’de öğretmen anne-babanın ilk çocuğu olarak dünyaya gelir. Madak, kendi yaşamını “Ben hayatımın bir bölümünü ev hanımı, bir bölümünü serseri, bir bölümünü de kendini uhrevi meselelere vakfetmiş bir rahibe gibi geçirdim.” sözleriyle anlatır. (Madak, 2015: 355) Altı yaşındayken kız kardeşi Işıl dünyaya gelir. Kardeşi Işıl, Didem Madak’ın yaşamında önemli bir yere sahiptir. ‘Ah’lar Ağacı’nda yer alan ‘Karınca Kumu’ şiirindeki “Kardeşim, biriciğim, kimse yoksulluğu benim için/ böyle sevimli kılmadı şimdiye kadar.” ve “Kardeşim, biriciğim, sen olmasan,/ ablanın kâbuslarını kim hayra yorardı?” (AA, 62) dizeleri bu önemi…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

İKİ KADIN, İKİ ADAM, BİR DE MATRUŞKA’NIN HİKÂYESİ / ‘BAŞKALARININ TANRISI’

“Şiirlerle şarkılarla / kendini avutacaksın / ya dışındasındır çemberin / ya da içinde yer alacaksın.” Okur olarak hepimizin hayatında bir yazarla tanışmanın, bir yazarın dünyasına dâhil olmanın hikâyesi vardır mutlaka. Mine Söğüt de benim için hikâyesi olan yazarlardan. 2018 yılında Yapı Kredi Yayınları’nın Instagram üzerinden yaptığı çekilişle ‘Beş Sevim Apartmanı’ romanını kazanmamla başladı Mine Söğüt okuru olmam. Sonrasında diğer kitaplarını ve köşe yazılarını okuyarak, katıldığı programları ve söyleşileri takip ederek bugüne kadar devam eden bir süreç oldu. 2021 yılının Ekim ayında Mersin Sokak Kitap’ta Mine Söğüt tarafından gerçekleştirilen, insan-ahlak-adalet-medya ilişkilerinin…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

ROMANA VE ŞİİRE YANSIYAN YÖNLERİYLE “BABA”

Edebiyat sorular sorar. İnsanı anlatan, insanı yansıtan duyguları daha yalın haliyle paylaşabilmek için. Edebiyat sorduğu sorulara cevap arar, paylaştığı duyguların nasıl bir izlenim bıraktığını belirleyebilmek için. Baba nedir/kimdir? Babalık nedir, nasıl olur/nasıl olmalıdır? Tüm bunların tanımı nasıl yapılır? Her kavramı dar bir çerçevede tanımlamak ne derece mümkündür, tartışılır. Bana göre, insanı anlatan/insana ait olan herhangi bir durumu tanımlamak pek doğru sonuçlar vermez. Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük’te isim, sıfat ve argo şeklinde denizcilik ve mimarlık gibi çeşitli alanları da kapsayan on dört farklı “baba” tanımı bulunuyor. Üretme gücünden dolayı…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

SANATIN YARATIM GÜCÜ VE ‘AKDENİZ EFSANELERİ’

Talip Apaydın, “Günler nisandan mayısa doğru gidiyor” dizesiyle başlıyor ‘Bahara Doğru’ şiirine. Yeni bir hayatın ucuna doğru ilerlerken, her şeyin daha iyi olması beklentisi içerisinde, “Son kez olur, sonra her şey düzelir” umuduyla bir kez daha kapandığımız evlerde iyi edebiyata, iyi sanata sarılarak; “İyi ki edebiyat, iyi ki sanat var” diyerek yaşıyoruz günlerimizi pek çoğumuz. Kitaptan, sanattan ve edebiyattan bağımsız bir yaşam düşünemiyorum. Nitelikli kalemleri, tüm heyecanımla ve tüm merakımla okumak, okumak ve okumak istiyorum. Okumak, onlar üzerine düşünmek, notlar almak ve paylaşmak istiyorum. Yaşasın edebiyat, yaşasın sanat! Çünkü yaşamalı…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

KIRK DÖRT YILLIK BİR DOSTLUK; LİVANELİ ANLATIMIYLA ‘YAŞAR KEMAL’

“Bir halkın büyük yazarı olmak belki mümkün de, bir halkın onuru olmak kolay değil. Yaşar Kemal bu halkın onuruydu ve insanlığın da çok büyük ustalarından birisiydi.” – Zülfü Livaneli 28 Şubat 2021. Kış mevsiminin son günü artık. Zaman ne çabuk geçiyor. Her ne kadar akıp giden zamana ayak uydurmaya çalışsak da (ya da uydurduğumuzu zannetsek de) bir yerlerde takılıp kalıyoruz. Takvimlerde bir mevsim daha biterken Yaşar Kemal’in vefatının üzerinden altı sene geçmiş… Edebiyatımızdan bir kalem daha eksik artık altı senedir. Bu eksikliği dolduran kırktan fazla eser, hakkında yazılmış çok sayıda…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

“KÜL”LERİNDEN DOĞAN BİR GÜNLÜK: ONAT KUTLAR

“…çünkü bedenli varlığımızda hayatın alfabesini ve gramerini taşırız, ancak bu demek değildir ki kendimizde veya hayatta tamamlanmış bir anlam vardır…” – Maurice Merleau-Ponty, ‘Felsefeye Övgü’ Günlükler bir kişinin yaşamına tanıklık etmesi bakımından önemli role sahiptir. İnsan kimi zaman kimseyle paylaşamadığı duygularını açılan bir defter sayfasına paylaşır. Sadece kâğıt ve kalem şahit olur yazanın yaşadıklarına. Yaşamın her yönüyle dile getirildiği notlardır günlükler. Benim de hiç beceremediğim şeylerden biridir günlük tutmak. Öyle bir deneyimim olmadı şimdiye kadar. Ne bir anı kutusu ne de bir günlük defteri oldu hayatımda. Yazılan günlükleri okumaktan keyif…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

NEDEN ÇOCUK KİTAPLARI OKUMALIYIZ?

“Yine günlerden son yaz/ yine yaşım çocuk/ yine hangi düşün kumarı bu yırtılan/ delik deşik” – Sözü ve müziği Mabel Matiz’e ait olan ‘Yaşım Çocuk’tan… ‘Yaşım Çocuk’, Çukurova Üniversitesi lisans dördüncü sınıfta Çocuk Edebiyatı dersinde proje olarak hazırlanan çocuk dergisine İpek’in verdiği isimdi aynı zamanda. Ocak ayının son günleri… Anlatılası değil yaşanası, yağmurlu İzmir günlerinden… Bir yıla yakın süredir hayatımızda var olan “pandemi” ve “kısıtlı” sözcükleriyle yaşamaya alıştığımız günler… Belki de tüm duyguları en yoğun biçimde yaşadığımız bir dönem… Kendimizle baş başa kaldığımız anlarda en çok yaptığımız şeylerden biri değil…

Devamını Oku