EDEBİYAT KÜLTÜR-SANAT POLİTİKA 

BİR ALTINLA ÜÇ MECİDİYE PARA GERİYE BIRAKTIĞI TEK SERVETTİ

Üniversitede bir sınavda “Bonus Sorular” adı altında Adana’ya dair sorular sormuştum. Bunlardan bir tanesi de Ziya Paşa ile ilgiliydi ve Ziya Paşa’nın mezarının bulunduğu yeri sormuştum. Maalesef 300’ü aşkın üniversite öğrencisinden sadece 10’a yakını bu soruya doğru yanıt verebilmişti. Adana’da yaşayıp Ziyapaşa Bulvarı’nı duymayan, bilmeyen yoktur. Yine Adana’da yaşayıp Küçüksaat, Büyüksaat, Eski Vilayet yönünde otobüsle, dolmuşla seyahat etmeyen nerdeyse yok denecek kadar azdır. Büyüksaat’i geçer geçmez yolun sol tarafında Ziya Paşa’nın karakteri gibi biraz mahzun, biraz kederli ve sessiz bir park, parkın içinde de bir anıt mezar size bakar ve…

Devamını Oku
POLİTİKA 

FUTBOL VE BÜYÜK TAARRUZ

Futbol bu kez Büyük Taarruz’un planlanmasında kamuflaj aracı olarak karşımıza çıkıyordu. 1922 yılının Temmuz ayı ortalarında Büyük Taarruz planlanıyor ancak dikkatleri çekmeden bunun tüm ordu kademesine iletilmesi gerekiyordu. Telgraf emirlerinin İstanbul Hükümeti’ne ya da işgal kuvvetlerine iletilmesi nedeniyle bu yol güvenli bir yol değildi. Kuryeler tercih edilmiyordu. Komutanların hepsinin bir araya gelip toplanması da fazla dikkat çekici bir olaydı. Her şeyin sakin olduğu yönünde havanın yaratılması gerekiyor ve futbol bir kez daha devreye giriyordu. Anadolu Ajansı, Anadolu’daki Atatürk’e bağlı ordu birliklerinin katılacağı bir futbol turnuvası düzenlendiğini haber veriyordu. Final maçını,…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SREBRENİTSA VE ASKERLİK ONURUNU ÇİĞNEYEN ADAM

Srebrenitsa Soykırımı, 11 Temmuz 1995’te yaşanan ve 8 bin 372 Boşnak’ın Srebrenitsa kentinde General Ratko Mladić komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp Ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır. Birleşmiş Milletler (BM), Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmişti. Kent, BM adına görev yapan Hollanda askerlerinin (Dutchbat) kontrolündeydi. Boşnakların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı. Ratko Mladić komutasındaki Sırplar Srebrenitsa’ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında Boşnaklar toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru, sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. Kentin düşmesinin ardından 11 Temmuz 1995’te Hollandalı askerler Bosna’daki BM Barış Gücü komutanı…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

ÇUKUROVALI SADİ VE ‘AMAN ADANALI’ TÜRKÜSÜ

20’nci yüzyıl başlarında Çukurovalı Sadi’ye âşık olan Muhittin Paşa’nın kızı Ruhiye Hanım, ‘Aman Adanalı’ (Adana’nın Yolları Taştan/Taşlık) türküsünün notaya alınıp yaygın hale gelmesine vesile olan kişidir. Adanalı Sadi Bey, eğitim için İstanbul’a gider. İstanbul’da kendine özgü Çukurova şivesiyle, biraz da yakışıklılığının verdiği çapkınlığıyla tanınır. Devrin meşhur simalarından Feshane Nazırı Muhittin Paşa’nın büyük kızı Ruhiye ile karşılaşmıştır. Ruhiye, henüz 14’ündedir. İstanbul’un yüksek bir ailesine mensup olduğu için de devrin geleneklerine göre mürebbiyelerle eğitilmektedir. Özel öğretmenlerden yabancı dil dersleri almakta ve kendine müzik öğretilmektedir. Ruhiye Hanım, günün birinde Feriköy’deki köşklerinin civarında, Adanalı…

Devamını Oku
EDEBİYAT GEZİ 

“MAVİ GÖZLÜ DEV” ADAMLA MOSKOVA BULUŞMASI

Moskova’ya iki günlük kısa ziyaretimde iki olmazsa olmazım vardı. Birincisi Kızıl Meydan’ı gezmek, ikincisi ise ‘Mavi Gözlü Dev’ adamla buluşmaktı. Sabah uyanır uyanmaz ilk iş olarak kaldığım otelin yakınındaki Lubyanka İstasyonu’ndan metroya binerek Nâzım Hikmet’in mezarına doğru hareket etmek oldu. Bir sonraki durak, Kızıl Meydan’ın olduğu Okhotny Ryad İstasyonu. ‘Biblioteka Imeni Lenina’ (Lenin Kütüphanesi), ‘Kropotkinskaya’, ‘Park Kultury’, ‘Frunzenskaya’ istasyonlarından sonra Sportivnaya İstasyonu’nda inerek Nâzım’ın mezarının olduğu Novodevichy Manastırı Mezarlığı’na gidiyorum. Metrodan çıktıktan sonra sağ tarafa dönerek yaklaşık 100 metre sonra Novodevichy’in önünde kendinizi buluyorsunuz. Mezarlığın içine girdiğiniz anda buranın sıradan…

Devamını Oku
TOPLUM 

‘İMAR PLANLARINIZIN ALTINDAKİ İMZAMI SİLEBİLİRSİNİZ’

Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden zamanlarda yabancı bilim insanları davetli olarak ülkemize gelmişler ve önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. 1933 yılında Alman Bilim Adamları Yardımlaşma Derneği Başkanı Prof. Philip Schwartz davetli geldiği ülkemizde yabancı profesörlerin Türkiye’de çalışma koşullarını belirleyen genel bir anlaşma imzaladı. Yüksek ücretler ödenmesine karşın genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bilimsel uyanışına katkı yapma beklentisi ile hareket ediliyordu. 1924’te, Columbia Üniversitesi’nden eğitimci ve ünlü felsefeci Profesör John Dewey, 1925’te Alman Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Eğitim Danışmanı Profesör Alfred Kühne, 1927’de Belçika’dan ünlü eğitimci Omar Buyse, İsviçreli Profesör Albert Malche alanlarında hizmetler ürettiler. 1933…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

DÜNYA KENTİ OLMA ÖZLEMİ

Yaşamsal alanlarımızın başında kentler gelmektedir. Her kentin kendine has dokusu, mimarisi, iklimi, yaşam tarzı o kentlere bir kimlik, bir ruh kazandırmaktadır. Kent kültürü dediğimiz olgu bu süreç içerisinde karşımıza çıkmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde “kent” ve “kültür” öğeleri genellikle aynı çerçeve içerisinde yer almıştır. Özellikle Sanayi Devrimi sonrası yoğunlaşan kentleşme ve kente özgü yaşam tarzı, “kentli yaşam” adı verilen yeni bir yaşam türünü de beraberinde getirmiştir. Kültür; insan ve insan dünyasıyla ilgili her türlü ürünü, yaratıyı içerir. Bunun yanı sıra kültür; insan ilişkilerini ve birbirleriyle olan etkileşimlerini de kapsar. Bu anlamda…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

‘ADANA MATBAA MAKİNESİ’NİN ADI NEREDEN GELİYOR?

İnsanlık tarihini değiştiren en önemli buluşlardan birisi de matbaadır. Her ne kadar bizler matbaayı bulan kişi olarak Gutenberg ismini ezberlemiş olsak da, tarihte ilk matbaacılık tekniklerinin Çinliler tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Çinlilerin insanlık tarihine 4 önemli buluş kazandırdığı söylenir. Bunlardan en önemlisi ve ilki kâğıttır. Diğerleri ise baskı makinesini geliştirmeleri, pusulayı ve barutu bulmalarıdır. M.S. 48-118 yılları arasında kâğıdı bulan Çinlilerin matbaayı da geliştirmiş olmaları normal karşılanabilir. Pek çok kaynağa göre 593 yılında Çinliler matbaa makinesini kullanmışlardır. Çinliler ilk matbaada ağaç oyma tekniği kullanmışlar, yine ilk basılı gazeteyi Çinliler çıkarmışlardır. Yıllar…

Devamını Oku
TOPLUM 

ADANA’NIN KURTULUŞ GÜNÜ 5 OCAK’IN ÖYKÜSÜ

Her 5 Ocak’ta eski adıyla İstasyon Meydanı ya da yeni adıyla Uğur Mumcu Meydanı’nda kurtuluş törenleri yapılır. Çoğu kez televizyonda çeşitli kentlerin kurtuluş törenleri gösterilirken, tahta silahlar ve kılıçlar ile temsili düşman askerlerini kovan Türk askerleri senaryosunun acemi tiyatrocular gibi sahnelenmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. Geçmiş yılların birinde Adana’nın kurtuluş törenlerini izlemeye gitmiştim. Gazilerin geçit törenine tanık oldum. İçlerinde bir gaziye gözüm takıldı. İnanılmaz derecede ciddi ve vakur adımlarla yürüyordu. O yaşına rağmen büyük bir enerji içerisinde kollarını sert bir biçimde tutuyor, asker adımlarında yere sağlam basıyordu. Yüz hatlarından, hissettiği gurur…

Devamını Oku
TEKNOLOJİ TOPLUM 

AKILLI TELEFONLAR DÜŞÜNCE POLİSİ Mİ, PAZARLAMACI MI?

Akıllı telefonların yaşamımıza girmesi sonrası bireysel gizlilik ve güvenlik en alt düzeye inmiş görünüyor. İnsanların kendi rızaları ile yaptıkları paylaşımlar, yer bildirimleri, çekip yükledikleri fotoğraflar, ifade ettikleri anlık duygular, düşünceler, tepkiler, gidilen yerler ve ardından yapılan paylaşımlara göre çeşitlenen reklamlarla karşılaşılması artık sıradan bir olay halini aldı. Arama motorlarından aradığınız terimlere uygun olarak kullandığınız sosyal medya ve diğer platformlarda sürekli konuyla ilgili reklamlar ile karşılaşmanız sizlerden toplanan verilerin ticari amaca uygun şekilde size sunumu ile son buluyor. Buraya kadar olan her şey kanıksanmış ve bilinir durumda. Veri madenciliği çalışmaları, inanılmaz…

Devamını Oku