ÇUKUROVALI SADİ VE ‘AMAN ADANALI’ TÜRKÜSÜ
-ADANA-
20’nci yüzyıl başlarında Çukurovalı Sadi’ye âşık olan Muhittin Paşa’nın kızı Ruhiye Hanım, ‘Aman Adanalı’ (Adana’nın Yolları Taştan/Taşlık) türküsünün notaya alınıp yaygın hale gelmesine vesile olan kişidir.
Adanalı Sadi Bey, eğitim için İstanbul’a gider. İstanbul’da kendine özgü Çukurova şivesiyle, biraz da yakışıklılığının verdiği çapkınlığıyla tanınır. Devrin meşhur simalarından Feshane Nazırı Muhittin Paşa’nın büyük kızı Ruhiye ile karşılaşmıştır. Ruhiye, henüz 14’ündedir. İstanbul’un yüksek bir ailesine mensup olduğu için de devrin geleneklerine göre mürebbiyelerle eğitilmektedir. Özel öğretmenlerden yabancı dil dersleri almakta ve kendine müzik öğretilmektedir.
Ruhiye Hanım, günün birinde Feriköy’deki köşklerinin civarında, Adanalı Yeğenağazade Sadi Bey’e rastlar. Sadi Bey o sıralarda Harbiye’yi bitirmiş ve Kuleli Askeri Okulu’na öğretmen olmuştur. Yaşça Ruhiye’den hayli büyüktür. Giyimine kuşamına titizdir. Ruhiye Hanım’ın Sadi Bey’le olan gönül ilişkileri gün geçtikçe ilerler ve çaldığı piyanonun tuşlarında notalaşmaya başlar! Çukurovalı Sadi Bey, her gece köşkün çevresinden geçerek pencereden bahçeye yayılan bu ünlü türküyü sevgilisinden dinler. Bu türkü, çevrenin ilgisi ve yayması yüzünden Yıldız Sarayı’ndakilerin kulağına kadar ulaşır.
Ruhiye’nin babası Feshane Nazırı Muhittin Paşa, evinde bu türküyü yasaklar, kızını gerek yaş farkı, gerek taşralı olması nedeniyle, Sadi Bey’e vermek istemez. Fakat bu türkü öylesine İstanbul’u sarar ki, balık pazarı meyhanelerinde bile dillere destan olur.
Kızının gönül macerası üzerine yapılan ‘Aman Adanalı’ türküsünü yasaklayan Muhittin Paşa, bu aşkın alevlenmesini önleyemez ve Saray’dan gelen bir telkin üzerine Muhittin Paşa, kızı Ruhiye’yi sevgilisi ile evlendirir. Paşa, Adanalı Sadi Bey’i, Erenköy’deki köşkünde, üç gün üç gece süren bir düğünle, iç güveyisi olarak damat alır. O gün davet edilen mehter takımı, türküyü ilk defa çalar.
Her tarafta yarı gizli söylenilen türkü, açık olarak artık her köşeye yayılır. Düğünlerde, müzikallerde saat başı ‘Aman Adanalı’ türküsü çalınır.
Adanalı Sadi Bey, çapkınlıklarına evlilik sonrası devam eder. Köşkte de adeta hizmetli barınamaz. Muhittin Paşa, Ruhiye Hanım’ı razı ederek Sadi Bey’den ayırır. Sadi Bey, Ruhiye Hanım’dan sonra iki kez daha evlenir, ikincisi Viyanalı bir kadındır, üçüncü eşi saraylı olan Hayriye Hanım’dır. Ruhiye Hanım, Viyana’da kanser ameliyatı olur, 35 yaşındayken ölür.
Not: ‘Aman Adanalı’ türküsünü dinlemek için tıklayınız.