POLİTİKA 

BİR GÜN DAHA!

Ertesi sabahın bugünü aratması için sebep yok. Bugünü çoktan yitirdik çünkü. Bekle. Belki gün doğar, şanslıysan bir parçası yüzüne düşer. Boğazın düğümlenmezse belki bulutlara nefesin yürür. Mevlüt Çankaya, Konya, 42. İki çocuk babası, kamyon şoförü. Yağlı ilmiğin bir ucunu ekmek teknesine bir ucunu nefesine doladı. Bir günü daha olmadı. Oysa yaşamak bu yangın yerinde; insanın tek marifeti. Aksi istikametin sonu meçhul. Sorarım size, direnişin son halkası mıdır yaşamdan feragat, yoksa bir vazgeçiş mi? Sürmek cansız bedenini, varlığını yadsıyanın ayaklarının dibine… Geri çekilmek mi, yoksa yüzüne tükürmek mi? Bir geminin bahsini…

Devamını Oku
FELSEFE 

DEFNE AĞACI

Güneşe yarenlik, gökyüzüne çobanlık eden Apollon, toprağın diyarında lir çaldığı günlerin bir tanesinde tanrıları kıskandıracak kadar güzel bir su perisi görür. Apollon güçlüdür. Ok ve yayı kendisinden daha iyi kullanan kimseye rastlamamıştır. Apollon aydınlıktır. Güneş onu hem oğlu hem efendisi bilir, bir an olsun gözünün önünden ayırmaz. Apollon kabiliyetlidir. Henüz dile gelmeyi bekleyen bütün notalar ilk önce onun ellerinden yeryüzüne dökülür. Ama rüzgârı kıskandıran dört atının çektiği altın arabasında bulutları araladığı bir gün, Eros’u sinirlendirmiştir. Minicik kanatlarının taşıdığı bir fiskelik canına, çocuk yüzünden hiç eksilmeyen neşeli dudaklarına, ok ve yayı…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

BİR DALGA KÖPÜĞÜ VE NEHİR KIZI

“Gececil saatlerin nehri akar,/ sonsuz sabah olan kaynağından.” – Miguel de Unamuno Annemin babamı neden öldürdüğünden hâlâ emin değilim. Bana kalsa en fazla herkes kadar mutsuzlardı ve babam gördüğüm adamların çoğundan daha sevimliydi. Tarih 27 Ekim 2021. Hava aydınlık, meteorolojinin yağmur uyarılarına rağmen gökyüzü bulutsuz ve güneşli. Kaldırım taşlarında turuncuya dönmüş ağaç yaprakları ile karşılaşmasanız bugünü serin bir bahar akşamüstü ile karıştırmak işten değil. Babam Arturo, artık eskisi kadar iş alamadığı dedektiflik bürosundan erken çıkar, tahminime göre saat 15.00’ı biraz geçmektedir. Her zamanki gibi eve yürüyerek gelecek ve tanıdık tanımadık…

Devamını Oku
FELSEFE 

ZAMANIN DOĞASI VE SONSUZLUK

“Zaman bizim açımızdan bir sorundur; sarsıcı ve talepkâr bir sorun. Belki de metafiziğin en can alıcı sorunu” diye yazıyor Borges, ‘Sonsuzluğun Tarihi’ adlı eserinde: “Sonsuzluksa bir oyun ya da yıpranmış bir umut.” Zamanın en başarılı illüzyonu, bize yönünü tayin etmeye mecbur kılındığımızı unutturmaktır; işte, zamana ait karanlık bir nokta! En bariz karşı çıkmalar kulaklarımda çınlıyor ve son derece haklılar; geçmiş, bugün ve gelecek şeklinde sırasıyla ilerlemektedir zaman. Yaşanmış olan, yaşanmakta olana doğru akar ve elle tutulamaz anın içinde buluruz kendimizi; bizi yarın da bekleyen, yaşanacak olandır. Bu kovalamaca bilinç uykudayken…

Devamını Oku
FELSEFE 

KOZMOSTA GİZLİ BİR YARIK: MİT

Görkemli Girit Kralı Minos’un utanç kaynağı olan korkunç bir şeyi saklamak üzere yaptırdığı labirentinden genç prens Gautama Sakyamuni’nin bir gece babasının sarayından gizlice ayrılarak Buddha oluşuna giden yolun başlangıcına; Şah Şehriyar’ın evlenmeyi reddeden oğlu prens Kamerüzzaman’ı ortasında harap bir kuyudan başka bir şey olmayan eski bir kuleye hapsedip farkında olmadan Çin İmparatorluğu’nun efendisi Şah Gayyur’un kızı ile kaderlerini birleştirmesinden kıyamet ve dönüşümün günü Ragnarok’ta üvey kardeşi Loki’nin oğlu Jormungand tarafından zehirlenerek öldürülen dev katili Thor’a kadar insanoğlunun en eski hikâyeleri mitler bütün çağlarda ve her koşulda var olagelmiştir. Peki, her…

Devamını Oku