HÜMANİZMİN ÇAĞLAYAN SESİ, MİSTİZMİN PARILDAYAN GÜNEŞİ: MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ
Sekiz asırdır gönülleri aşkla yıkayan, derin ilmiyle çorak zihinleri yeşerten büyük din âlimi Hz. Mevlana bu dünyadan göçeli 751 yıl oldu. O, ölüm gününü “şeb-i arus”, yani düğün gecesi olarak nitelemiştir. Ölüm; sevgiliye kavuşmak, ayrılık acısının sona ermesi, gerçek vuslata erişmektir. “Bişnev in ney çün şikâyet mî küned,/Ez cüdâyîhâ hikâyet mî küned.” (Şu neyin nasıl şikâyet etmekte olduğunu dinle./ Onun feryadı ayrılıkların hikâyesidir.) Çünkü Mevlana’ya göre insan bir neydir. Nasıl ki ney kamışlıktan koparılıp getirilmiştir, insan da gerçek vatanından dünyaya atılmıştır. Kamıştan ses çıkarabilmek için içini oymak ve ona üflemek…
Devamını Oku