GİDELİM BURALARDAN
– ADANA –
Gitmek, alıp başını gidebilmek… Tüm sorumluluklardan, yüklerden, gerekliliklerden kendini kurtarıp gidebilmek…
Denizaşırı ülkelerden birinde bir balıkçı kasabası ya da kuş uçmaz kervan geçmez bir bozkır, dünyanın karlarla kaplı ıssız bir köşesi… Olmak istediğiniz yer neresi olursa olsun, bazen uzaklaşmak gerekir. Dünyanın tüm kederinden ve ağırlığından kaçıp yollara düşmek gerekir.
Bazen sizi çepeçevre sarıp göğsünüzü sıkan çemberin dışına çıkarak kendine dışarıdan bakabilmek gerekir. İnsan kendine yaklaştıkça, derinlerine indikçe kendisinden fersah fersah uzaklaşıyor; bazen sığ ve yüzeysel kalabilmek gerekir.
Bazen Turgut Uyar’ın dediği gibi, “Şimdi otobüs gelir biner gideriz/ dönmeyeceğimiz bir yer beğen/ başka türlüsü güç” diyebilmek gerekir.
Bazen içinizdeki sokakları keşfetmeniz, unuttuğunuz köşeleriyle yüzleşmeniz gerekir. Kimi zaman yeniden kim olduğunuzu hatırlamanız gerekir.
Bazen zırhlarınızın ardına sakladığınız “öz beninize” elinde feneriyle ışık tutacak, dilinde şifa verecek sözcükleriyle sizi kuytularınızdan çıkaracak birisi gerekir.
“Yola çıkacak kişinin aşması gereken ilk ve en önemli engel, kendi yerleşikliğidir, kendisidir.” der Oruç Aruoba. Bazen tüm insanlara meydan okurcasına kendinden “yeni bir ben” yaratmak, küllerinden yeniden doğmak gerekir. Hiç yazılmamış bir şiir, hiç söylenmemiş bir türkü, hiç anlatılmamış bir hikâye olmak gerekir.
Bazen sadece rüzgârın sırtına binip uzaklara, çok uzaklara, seni nereye sürükleyeceğini kestiremeyeceğin yerlere; tüm evrenden –en çok da kendinden, kendi sesinden– gidebilmek gerekir.
“Aynı soruyu sormaktan, minör/ ağrılardan yoruldum, gitmeliyim buralardan/ içimde buharlaşan cıvayı soluyorum artık/ yoruldum, yoruldum, yoruldum/ gereklilik kipinde yaşamaktan.” (Ahmet Telli)
Bazen hangi zamanı yaşadığınızı sorgulamak gerekir.
Dinmemiş acıları, sönmemiş korları, iyileşmemiş yaraları saklayabileceğimiz bir yer var mı bu dünyada? Bazen tüm yorgunluğumuza rağmen böyle bir yer aramamız gerekir.
Haydi, kendimizin en sevdiğimiz yerlerini yanımıza alarak buralardan gidelim; uzaklara, çooook uzaklara…