EDEBİYAT YAŞAM 

KİTAPLARA DÖNÜŞEN AĞAÇLAR

Yirmili yaşlarda iki genç kız konuşuyor. Konu: “Iphone”. Nereden, nasıl, hangi şartlarda kredi alıp Iphone alabileceklerini konuşuyorlar. Masanın sağ tarafında oturan diyor ki, “A e-ticaret sitesi alışveriş kredisi veriyor, oradan alalım”… Diğeri, “X banka öğrencilere kredi veriyormuş, oraya başvuralım”… Tüketim deviniyor, tüketim devingen. Oyunun adı “Tüketim İyidir”. Sahnenin dört bir tarafına oyuncular dağılmış. Başroldekilerin ellerinde bu oyuncular, sanki kuklaları. Bir fenomen bir rimel öneriyor, bir diğeri bir gözlük, bir başkası bir etek. Rimel, gözlük ve etek peşinde koşan insanlar… Başka biri geliyor, “Bu kadar tükettiniz, artık biraz da geri kazanma…

Devamını Oku
YAŞAM 

TERK EDİLEN İNSAN

Ve tanrı, insanı terk etti, yapayalnız bıraktı dünyanın tam ortasında.  Yusuf’u kör kuyulara atan, Cem Sultan’ı zindanlarda çürüten, İsa’yı çarmıhta kanatan tanrı; seni, beni, hepimizi bu cehennem çukuru dünyada bırakıp gitti. “Şir’ler pençe-i kahrımdan olurken lerzan / Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek / (Arslanlar pençemin korkusundan tir tir titrerken, felek / Beni ahu gözlü bir güzele esir etti)” diyen Yavuz Sultan Selim’i aşk ateşinde yandıran tanrı değil miydi? Zifiri karanlıkta yolunu bulmaya çalışan insanoğlu; çamurlara bata çıka, çıplak ayaklarıyla kızgın kumlarda dağlanıp dikenli yollarda yaralana yaralana bir çıkış…

Devamını Oku
HABER YAŞAM 

ORMANSIZ VE SUSUZ BİR DÜNYAYA HAYIR!

TEMA Vakfı, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü’nde, insan ve doğadaki tüm canlıların sağlıklı bir şekilde yaşamını devam ettirebilmesi ve iklim krizine bağlı kuraklığa karşı dirençli hale gelebilmesi için orman ve su varlıklarının korunması gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı. Birleşmiş Milletler (BM), bu yıl ormanların yaşam ve insan sağlığı bakımından önemine dikkat çekmek için 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası’nın temasını ‘Sağlıklı İnsanlar İçin Sağlıklı Ormanlar’ olarak belirledi. Ormanların; su üretimi, iklim düzenleme, biyolojik çeşitliliği koruma, erozyonu önleme, havayı…

Devamını Oku
YAŞAM 

HER ŞEY GEÇER

Yaklaşın, size bir sır vereceğim: Her şey geçicidir. Geçer, gider, yok olur. Geride zerre kadar bir iz bile bırakmadan hiçliğin kucağına oturur.  Ne sonsuz sanılan zaferler, ne yüreklere işleyen acılar, ne de sandıklarda saklanan gözyaşları kalır. Hepsi bir gün uçar gider, fezanın sonsuz boşluğunda bir yerlere dağılır.  “Gamına gamlanıp olma mahzun/ demine demlenip olma mağrur/ ne gam bâki ne dem bâki.” Ne güzel özetlemiş Selimî! Ne mutluluk ne de gam ve keder kalıcıdır. Milyonlarca yıldır gökte yanıp sönen Güneş’in bile bir gün içindeki gazlarının söneceğini ve Güneş’in de öleceğini söylüyor…

Devamını Oku
YAŞAM 

YAZMAYACAĞIM

Dün gece bütün tanrılara yalvardım, iyi bir şeyler yazmam için, yardım etsinler diye, masamın üzerinde duran bütün müsveddeleri yırtıp yırtıp attım, kalemimi kırdım, oturdum, kalktım, yürüdüm, bağırdım, sesli sessiz düşündüm, yine fayda etmedi. Ağır günahlara aldırmadan isyan ettim aklımın parçası kutsal imgeye. İmgemden ses gelmedi. Çoğu kez böyle olurum. Ne zaman ülkemin görünmeyen kederli insanını yazmayı düşünsem, ne zaman gamdan tasadan ve hüzünden yazmaya çalışsam gelir kalemime dolanırsın, vicdansız sevgili, parmaklarıma pranga gibi takılırsın, çocuklar gibi yalvarırsın, “İnsanların acılarını yazma” diye. İşte, o an alevlenmiş anarşist duygularım sönüverir kendiliğinden ve…

Devamını Oku
YAŞAM 

FAİLİMİZ BELLİ; ADIMIZ MEÇHUL!

Yeryüzünün en büyük felaketine ramak kala, bir şubat gecesi, sabaha karşı yazmıştım; daha çok yeni. “Altlı üstlü, üstlü altlı battaniyelerden, yorganlardan, minderlerden” bahsetmiş; “üşüdüğümüz ovamızdan, kaskatı kesilen dolunaydan, buz mavisine dönüşen yıldızlardan, gecenin avaz avaz ayazından, dağların geceyi hüzne boğan beyazından” söz etmiştim. Farkında olmadan, olacaklardan habersiz… * * * Her yeni güne umutla uyanan yüreğimiz o sabaha karşı betonların altında kaldı, kesilmiş kolonlarımız yaşama sevincimizi elimizden aldı. Tuz buz oldu hayatlarımız, enkaz altında kaldı insanlığımız. Şimdi biz neredeyiz, hangi zaman dilimindeyiz? Yıkık dökük haldeki, eğik bükük minvaldeki ruhumuzla baş…

Devamını Oku
YAŞAM 

DEPREM, YARALI RUHLAR, YAS

O gün… Saat 4.17… “Canım,” diyor, “Canım, uyan, sallanıyoruz.” Uyanığım aslında, gözlerimi açmak istemiyorum. “Canım, uyan! Deprem oluyor!” Ellerimiz kenetleniyor. Gözlerimi ağır ağır açıyorum. Tepemizdeki avize sallanıyor. Şıngırrr şıngırrr şıngırrrr… “Canım,” diyorum, “Canım, elimi bırakma. Bitsin, öyle kalkalım, düşeriz.” Çok, çok sallanıyor. Yüksek kattayız, Hızla düşünüyorum: Buradan inemeyiz, deprem anında binanın çatısına çıkın diyorlarmış, çatıya da çıkamayız. Üstte 5, altta 9 kat var. Hangi yolu daha kısa sürede alabiliriz? İnmek daha kolay. Ama önce sarsıntı bitmeli. “Bit artık! Bit artık! Bit!” Bitmiyor. Bir buçuk dakikanın ne kadar uzun olduğunu bu…

Devamını Oku
YAŞAM 

FELAKETİN TRAVMASI

Düşünün; aileniz dört kişi, çok güzel anılarınız hayalleriniz var, sevgi bağınız sizi sımsıkı sarmış, güzel bol kahkahalı gülücüklerle dolu fotoğraflar çektirmişsiniz, gelecekte o yaşlara dair mutluluğunuzun kanıtı olsun diye… Çocuklarınızı, bebeklikten alıp her anınızı içinizdeki sımsıcak duygularla, tebessümle onların büyümesini izliyorsunuz. Onların geleceği için büyük özverilerle destekliyorsunuz. Hayata hazırlamak ve onların arkadaşları arasında ve toplum içerisinde kendini iyi hissetmesini sağlayacak bir psikolojiye sahip olması için didiniyorsunuz. Özellikle de her anında kendini mutlu hissetmesini sağlayacak bilinç altyapısını sağlamak için verdiğiniz iyi niyetli çabalar aynı zamanda sizi hayata daha çok motive ediyor.…

Devamını Oku
YAŞAM 

SON YAPRAK

Akşam olmuş, saat 10’da içmesi gereken son üç hapı da içirdiği kocası uykuya dalmıştı. Kadın, televizyonun karşına uzanmış, elindeki kitaba göz gezdiriyor, ama okuduklarından bir şey anlamadığını da biliyordu. Günlerdir enkaz altından kurtarılan her canlı için umut ışığını diri tutup tüm Türkiye mucizeler bekliyordu. Kimi zaman bir çocuk, kimi zaman bir kedi, bir köpek gibi insan dostu canlıların kurtuluşu da herkes gibi bu yaşlı kadını sevindiriyordu. Elindeki kitabı koltuğun yan tarafına bıraktı. Annesinin, “İnsan insanın ağusunu alır” dediğini anımsadı. Acısını hafifletir, yanında olduğunu gösterir anlamında söylediği sözü kulaklarında çınladı. Yaşanılan…

Devamını Oku
YAŞAM 

ÖLÜMÜN SAATİ VAR

Yeni bir haftanın, yeni bir günün planını yaparken 6 Şubat 2023 sabahı bizleri neyin beklediğini bilemiyorduk. O sabah, çok acı veren bir güne uyanmıştı herkes. Etkisi yıllarca sürecek bir güne. Hava soğuktu, hava yağmurluydu, hava karlıydı, toprak buz gibiydi, beton soğuktu. Bizim ise elimizden bir şey gelmiyordu; çünkü milletçe hepimiz enkazın altındaydık. Kime sorsam kimse yemek yiyemiyor, kimse sıcak yatağına girmek istemiyor. Herkes üşümek, yağmurda ıslanmak ve aç kalmak istiyordu.  Bu kadar gün geçmesine rağmen umutla bekleyen insanlar hâlâ enkazın başında yardım bekliyordu. Şurada bir çocuk ve annesi var, şurada…

Devamını Oku