POLİTİKA 

SOYKIRIM DİYEMEYEN KIYIMCILAR

Siyasal, ulusal, ırksal ya da dinsel bir nedenle azınlık durumundaki bir insan topluluğunu soyca yok etmeyi amaçlayan “toplu öldürme eylemi” soykırımın tanımı…

Soyca katledip dünyada tek bir nefes bırakmamak…

Srebrenitsa katliamından sonra yaşama daha sıkı tutunan insanları hatırlamak ve ders niteliği gibi olan mücadelelerini konuşmak lazım.

Srebrenitsa katliamı dünya tarihine girmiş, kabul edilmiş en büyük soykırımdır.

Bugün ise Filistin’de 40 binin üzerinde kadın ve çocuk insanlık dışı şekilde öldürülüyor.

Birileri ısrarla Filistin’de yaşananlara soykırım diyemese de biz altını çize çize diyoruz ki “FİLİSTİN’DE SOYKIRIM VAR!

Başörtüleri kurumuş kan, beşiklerin üstüne bombalar yağmış, evlerin bir tek demirleri kalmış…

Her yer toplu mezarlarla dolu ama soykırım değil, öyle mi?

Toplu mezarlardaki cenazelerin çoğunun sağlık çalışanları ve hastalara ait olduğunu söylesek?

İşte Netanyahu böyle sabilerin kanıyla beslenen bir diktatör.

Sağlık çalışanlarının kıyımına başlandı; çünkü hasta iyileşirse halkı için yaşam ve onur mücadelesini sürdürecek.

Netanyahu bir taşla iki kuş vurma derdinde…

Keşke o taş, kalbine gelse de bir silkilip kendine gelse!

Ama olur mu?

Arkasında dağ gibi ABD varken ve “Bu soykırım değildir”i savunurken ne ev bırakır ne çocuk.

Ölülere saygısı olmayanlardan merhamet beklemek ne kadar tozpembe, değil mi?

Toplu mezarlarda bulunan cenazeleri ailelerine ya da yetkililere teslim etmeleri gerekirken daha çok can yakarak kefensiz gömüyorlar!

Nisa Suresi’nin 46. Ayet’i şöyledir:

Kimi Yahudiler, kelimeleri ‘konuldukları yerlerden’ saptırırlar ve dillerini eğip bükerek ve dine bir kin ve hınç besleyerek ‘Dinledik ve karşı geldik. İşit –işitmez olası– ve ‘Raina, bizi güt, bize bak’ derler. Eğer onlar ‘İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve bizi gözet’ deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu. Fakat Allah, onları küfürleri dolayısıyla lanetlemiştir. Böylece onlar, az bir bölümü dışında, inanmazlar.

Netanyahu ve İsrail yönetimi insanlığını çoktan yitirmiş.

Ne kitap dinliyor ne iman.

Aksine bu sebepten dolayı insanları vahşice öldürüyor.

Biden, istediği kadar Netanyahu’nun sırtını sıvazlasın; üniversitelerindeki gençler bile kendi ülkelerine masum insanların kanını bulaştırmak istemediği için meydanlarda.

İnsanların “Biden ne zaman isterse bu savaş o zaman biter” çıkarımları dehşet verici.

Trump’ı mumla aratıyor…

Golfçü Trump’tan kıyımcı Biden’a!

Filistin’deki soykırıma sessiz kalan herkes bu suça ortak olarak anılacak dünya tarihinde.

Srebrenitsa için yazılan bir ağıt vardı, ‘Srebrenitsa Cehennemi’ diye…

Soykırım aynı, acılar aynı, yakılan ağıt da bugünü anımsattı…

Anne, anne, hâlâ seni rüyamda görüyorum,/ Kız kardeşim, erkek kardeşim, hâlâ sizi her gece rüyamda görüyorum,/ Yoksunuz, yoksunuz, yoksunuz./ Sizi arıyorum, sizi arıyorum, sizi arıyorum/ Nereye gitsem sizi görüyorum/ Anne, baba, neden yoksunuz?

Ve şöyle der sonunda:

Yalnız kalmayacağım…

Hiçbir mazlum yalnız değildir, sadece bile isteye yalnız bırakılmıştır.

Bunun nedeni ise oluşturulmak istenen faydasız kuru kalabalıktır…

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar