TOPLUM 

COVID-19 VE ‘MAYMUNLAR CEHENNEMİ’

‘Maymunlar Cehennemi’ filmini izlemeyen var mıdır acaba? İzlemeyenler için kısacık bir şeyler yazayım: Çok zeki ve akıllı bir maymun –Son filmde adı Sezar’dı– diğer maymunları örgütler ve maymunlar dünyanın yönetimini ele geçirir; artık, insanların maymunların kölesi olduğu bir çağ başlamıştır. Nasıl oluyor da oluyor? Akıllı maymun ve diğer maymunlar hızla örgütlenirken, ortaya çıkan bir salgın hastalık, insan ırkını tamamen ortadan kaldırma düzeyinde etkili olur ve dünya maymunlara kalır. Çok kısa sürede dünyanın en ücra köşesine kadar yayılan 21’inci yüzyılın ilk pandemisi Covid-19, ‘Maymunlar Cehennemi’ filmini hatırlatıyor bana. Sadece Türkiye’de, her…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

42 YIL ÖNCE KAHRAMANMARAŞ’TA NE OLDU?

Daha önce de bu olaylara yeterince değinip yorumlar yapmıştım. Bir kez daha olaylara, biraz da Marksist bir gözle değinmek gerektiğine inanıyorum. Kahramanmaraş olaylarına sırf bir mezhep açısından bakmak ya da bu olayları etnik açıdan yorumlamak yetersizdir. Bu açıdan bakmadan önce olayları hatırlayalım. O yıllarda yaşamış ve gelişmeleri takip etmiş biri olarak bu yaşananların nedenine “amaca yönelik tahrik odağı” kolaylığı şeklinde bakmak gerektiğini düşünüyorum. Amaç mezhebe yönelik doğrudan bir saldırıdan öte faşizme yol açmaya yönelik gerekçe sunmaktan ibaretti. Şimdi, Vikipedi’den olayları hatırlayalım: Maraş Katliamı veya Maraş Olayları, 19 Aralık ila 26…

Devamını Oku
GEZİ 

‘DOĞA ÇEŞNİCİSİ’ HAVULLU YAYLASINDA

“Yağmur bir adım ötemizde/ Kabarmış ağulu mantar” – Melih Cevdet Anday Yol Arkadaşım Doğa Sporları ve Dağcılık Kulübü ile rotamız, yaylaları ile nam salmış Bolu’nun Gerede ilçesi. Yolculuk öncesi rüyamda sorguya çekiyor beni ormanlar, tepeler. Rüzgârın getirdiği boğuk fısıltı, şehirlerde dolaşan gölgelerini yitirmiş insanları soruyor sessizce. Edip Cansever’in ‘Doğa Çeşnicisi’nin dizeleri ile yanıtlıyorum rüzgârı: “Hiçbir ses yakalayamaz beni/ Susuz bir gökyüzü çınlamasından başka/ Bir doğa çeşnicisiyim ben alışılmadık/ Belki böyle son defa/ Yudumlayaraktan öfkemi/ Avcunu yüreğine daldırmış da. // Hiçbir ses yakalayamaz beni/ Dağlarda küskün, küçük/ Bir ot parçasının yankısından…

Devamını Oku
EDEBİYAT TOPLUM 

TEREDDÜT

“Canlı mıydım? O uğursuz kıyıda/ Öldüğüm gün de bilemedim.” – Melih Cevdet Anday, ‘Teknenin Ölümü’ Yabancı olanla karşılaşma dışlamayı getirir ilkin. Bu, zamanla çekinceye dönüşür. Çekince, asimilasyona evrilir sonra: Erki elinde bulunduranın bir şok dalgası gibi kırılgan olana abanması. Anlar tiksintiyi tetikler, anlama çabası nefretle, nefret bulantıyla kirlenir. Varoluş, anlık yanan ve –belki– binlerce yıl sönük kalacak cılız ışık belirleniminin içinde kavranır: Vakayiname yazarı Roquentin üçüncül bir göz olarak bu imgelemi aktarır bize. Anlamsızlık okyanusu, bulantı, savruluş, bayılma, ölüme yakın deneyim, iç sıkıntısı ve tüm kudretiyle devinen, kaynayan, ısıran, kanayan,…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

ALFABE

Alfabe; eskiden yazılmış, bir yerlerde yitip gitmesin diye buraya bırakılmak istenmiş uzun bir öyküdür. Her harf aslında bir biçimler evrenidir. Biçimleri de hep bir şeyler hatırlatır insana. “A”; asildir, ilktir. “E”, uykuya henüz dalmış bir kedi yavrusudur. “Ü”; alfabenin en güler yüzlü harfidir, iyi niyet gelir akla. “Ö”, biçim itibariyle biraz şaşkındır. “İ”, güzel suratlı bir insanın dudağının yanındaki bendir. “J”; en içe dönük, en yalnızıdır alfabenin. “K”, çok tercih edilen bir makas gibi keskindir. “Z”; sonu, bitişi simgeler, sonrası yoktur. Noktalar vardır bir de harfleri güzelleştiren, “sus” derken iki…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

BİR TÜKENİŞİN VE TUTUNAMAMANIN SERENCAMI: ‘OSMAN’

Bir roman hakkında yazmaya ya da bir yazıyı kaleme almaya başladığımızda yazının giriş cümlesine karar vermek sanırım meşakkatli bir iş oluyor. Hele bu yazı sevdiğiniz yazarın romanı ise bu meşakkatlilik ve duraksama süresi biraz daha artabiliyor, şüphesiz. Ayfer Tunç benim için ayrı yeri olan yazarlardandır. Özellikle 1950 sonrası çağdaş edebiyatta fikrimce hak ettiği yerde olmayan, iyi metinler yazmasına rağmen geminin önemli ama görünmeyen çok iyi mürettebatındandır. Türk edebiyatının verimli yazarlarından olan Ayfer Tunç’un son romanı ‘Osman’, eylül ayında yayınlandı. Dünya salgın sessizliğinde daha da içlere çekilmişken sessizce yayınlandı; ama heyecanla…

Devamını Oku
YAŞAM 

GÜNEŞ VE GÖLGE

“Karmaşık bir yumağı çözmek isteyen, ipleri düşüncesizce çekiştirmemeli.” – Sun Bin Bir kadın, pencerenin önündeki masasında oturmuş elindeki kurşun kalemle bir şeyleri not ediyordu defterine. Kış güneşi gözünü alınca rahat çalışamayacağını düşünüp krem rengi saten güneşliğin bir ucunu tutup az çekti, tümüyle kaçırmak istemiyordu ışığı. Yazmaya, not etmeye devam etmek için defterine eğildi. Pencere camından bir ses geldiğini hissedip cama çevirdi başını. Çıtırtı sesi kelebeğin cama çarpması gibiydi. Yanılmıştı! Kayısı ağacının kuru dallarında kalan iki sararmış yaprağın cama çarpması, ışık gölge oyunu olmuştu. Son yapraklarını döken ağacın vedasıydı bu. Sonra…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

BUTİK DEVLETLER, ALTYÜKLENİCİ YURTTAŞLAR

Altyüklenici ya da taşeron, sözlük anlamı gereği, kendisinden daha büyük bir organizasyon tarafından belirli bir işi vekâleten yürüten ara bir kademeyi işaret eder. Kendisinden daha büyük olan her ne ise, onun daha başka, daha büyük veya önemli işleri olduğu için, ana yüklenicisi bu işi beğenmediği için ya da o birikime, beceriye sahip olmadığından böyle bir altyükleniciye başvurabilir. Ana yüklenici bu amaçla yaptığı hizmet karşılığında kendisine bir ödeme yapar. Bu iş ve çalışma modelinde altyüklenicinin türlü faydaları vardır. Öncelikle ana yüklenicinin gereksiz görülen bir işgücünü istihdam etmesine gerek kalmaz. Altyüklenici, iş…

Devamını Oku
FELSEFE POLİTİKA 

POPÜLİZM ÜZERİNE 7 TEZ

Alman siyaset bilimci Jan-Werner Müller şimdiye kadar siyasal literatürde sıkça “oy avcılığı”, “halk dalkavukluğu” ya da “halk yardakçılığı” gibi ifadelerle tanımlanan popülizmi günümüzdeki örnek ve uygulamalara bakarak net bir bakış açısı ile değerlendiriyor, vardığı sonuçlarını ise daha çok bu siyaset sosyolojisi teriminin günümüzün gerçekliğinin ışığında yeniden sorgulandığı bir kitapta topluyor: ‘Popülizm Nedir?’ (Was Is Populismus?) Jan-Werner Müller, başta siyasal İslam’ı (radikal İslamcılığı) liberalizme ciddi bir rakip olarak görmüyor (‘Popülizm Nedir?’, İletişim Yayınları, 3. Baskı, 2019, s.18). İslamofaşizm karşıtlarına göre bu karşıtlık ise Soğuk Savaş Dönemi’ndeki gibi safı netleştirme çabasından ibaret.…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘THE ECONOMIST’İN KAPAĞI VE 2021 KEHANETLERİ

2020 yılının sonuna gelirken, yeni yıla ilişkin kehanetler de başladı. Bir yanda astrologlar korkunç kehanetler sıralarken, YouTube videolarıyla felaket teorileri üreten komplo teorisyenleri de akıl almaz senaryolar ile yüz binlerce insanı etkilemeye devam ediyor. Bu süreçte uluslararası komplo teorileri de gündemimize hızla giriş yaptı. Bunlardan en önemlisi, kuşkusuz ki, The Economist dergisinin yeni yıl kapağı olmaya devam ediyor. Komplo teorilerinin ilgisini çeken konularından birisi olan The Economist dergisinin yeni yıl kapakları, ezoterik mesajlar içeren ve çok tartışılan niteliğiyle üzerinde değerlendirme yapmaya değerdir. Önceki yıllarda kapaklardaki birçok mesajın gerçekleştiği düşünüldüğünde, bu…

Devamını Oku