POLİTİKA TOPLUM 

KÜRTLER CUMHURİYETÇİ Mİ OLUYOR?

Kürt yığını son derece politize olmuş, belki de edilmiş bir topluluktur. Ortadoğu coğrafyasında apolitik bir topluluğa rastlamanın zor olduğu da malumdur; fakat Kürtler için bu biraz daha tazyikli bir meseledir. Kürt çocukları iki dil ile yaşama kargaşasını atlatmadan henüz, politik söylemler ile baş başa kalarak bunu sahiplenir. Ekmeğin Türkçe telaffuzunu öğrenirken, beri yandan politize olmaya çoktan başlamıştır. Bu politize edilme hali de sistemli bir şey değil, aksine bir bakıma kültürlenme durumudur. Ailesinden politik bir kültürü devralan çocuklar lise ve üniversite çağında bunu daha yoğun yaşamaktadır. Lise çağında öğretmenlerinin kendilerini yok…

Devamını Oku
ŞİİR 

SIR

  Dört kapıdan kırk makamdan Şeriattan, tarikattan Üçüncü de marifetten Er deyince hakikate ermiş idim Ol deyince O, olmuş idim.   Hallac oldum kol, bacağın kesildim Nesimi’yle dava oldum yüzüldüm Yesevi’yle mana oldum çözüldüm Dost bağında postum ile serildim Gel deyince küllerimle sarıldım.     Banaz’a gittim Pir Sultan’dım, asıldım Şarkışla’da Âşık Veysel, çalındım Sonra Gemerek’te yolun çevrildim Hak yurduna ateş oldum, kül oldum Gel deyince ben o yola gül oldum.

Devamını Oku
YAŞAM 

BİR YAŞ DÖNÜMÜNDE…

Bir yıl daha bitiyor/ işte bu kadar duru, bu kadar yalın/ bu kadar el değmemiş/ sıradan bir gerçeği daha/ kolları bağlı hayatımızın… Bir yıl daha bitiyor. Bütün bitişler gibi hüzünlü, telaşlı… Belki herkesin bitmesini en istediği yıl, insanlık tarihinin de kişisel tarihimizin de tozlu sayfalarına karışıp gidecek. Hiç unutmayacağımızı sandığımız başka başka yıllar, başka başka yaşanmışlıklar gibi bir süre sonra unutulup gidecek… 2020’den akılda en çok korona kalacak sanırım. Önce şaşkın, sonra epey gayretli; eve kapanırsak salgını çabucak önleyebileceğimizi düşündüğümüz bir bahar geçirdik. Evde ekmek yaptık, yufka açtık, kendimize yetebileceğimizi…

Devamını Oku
TOPLUM 

ŞEHİRLER KIRMIZI MEZARLIKLAR YEŞİL, REFAKATÇİ BORSASI, HALAY BAŞI ‘POZİTİFLER’…

COVID-19 GÜNLERİ (13)… Olağanüstü günler yaşıyoruz. Dünyada Covid-19 vakası sayısı 80 milyonu geçti, ölü sayısı 1,8 milyona yaklaştı. 333 bin ölümle ABD başı çekmeyi sürdürüyor. Ölümlerde ABD’yi 191 binle Brezilya, 148 binle Hindistan, 123 binle Meksika izliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 27 Aralık akşamı açıkladığı verilere göre, Türkiye’de Covid-19 ölümlerinin sayısı 20 bine yaklaştı. Resmi açıklamalara göre, Türkiye’de Covid-19’dan günde ortalama 250 kişi yaşamını yitiriyor. Sağımız solumuz, önümüz arkamız hep Covid-19! Kimimiz ağır geçiriyor, kimimiz hafif atlatıyoruz. Bazen gencecik insanların ölüm haberlerini alıyoruz, bazen Covid-19’a yakalanan ailelerde fertlerinin birer birer…

Devamını Oku
TOPLUM 

JAPONYA’DA BİR TARİKAT VE ALINACAK DERSLER

1995’te Japonya’da Tokyo metrosuna sarin gazı yayarak gerçekleşen ve 13 kişinin öldüğü saldırıyı Aum Şinrikyo tarikatı düzenlemişti. Sarin gazı, vücuttaki sinir sistemlerinin dengesini bozup kişiyi felç ederek ölüme yol açan bir gazdır. Aum Şinrikyo tarikatı tarafından düzenlenen bu saldırıda 6 bin civarında insan bu gazdan etkilendi. 1989 yılında Japonya’da yasal statü verilmiş olan dini örgüt, dünyada büyük sansasyon yaratan saldırıdan sonra ABD, Kanada, Rusya, Kazakistan ve Avrupa Birliği tarafından “terörist örgüt” ilan edildi. Tarikata, 1999’da çıkarılan bir kanun ile Japon hükümetine ileride herhangi bir terörist saldırı düzenleme ihtimaline karşı örgütün…

Devamını Oku
YAŞAM 

ÖLÜM, BAŞLANGIÇ NOKTASI OLABİLİR Mİ?

Öyle metaforik bir ölümden bahsetmiyorum, gerçek anlamdaki ölümden söz ediyorum. Olabilir, evet; benim hayatımda öyle oldu. Babam benim için hayattaki en değerli insandı. Onu ani bir kalp kriziyle kaybettik. Lise yeni bitmiş ve ben üniversite sınavını aşamamanın hayattaki en büyük trajedi olduğu yanılgısıyla dibe vurmuş durumdaydım. Babam öldüğünde gerçek acıyla tanıştım. Ölüm, en sevdiğin varlığı sonsuza dek kaybetmekti. Ne büyük acı! İnsanı birden olgunlaştırıveriyordu. İki yıl süren travmayı atlattıktan sonra resim sanatıyla uğraşmaya karar verdim. Çünkü babamı çok özlüyordum ve ona yakın olmanın bir yoluydu bu benim için. Babam resme…

Devamını Oku
YAŞAM 

‘YAŞAMIN LOŞ ERGUVAN BOŞLUĞUNDA’ İÇİMİZİ KAPLAYAN HÜZÜN

Covid-19 günleri, hafta sonu sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte içine kapana kapana geçip gidiyor, işte… Yalnızlık günleri, sessizlik günleri, ıssızlık günleri; yaşadığımız… Fransız şair Benjamin Péret’in “Artık sessizlik bile senin değil/ değirmen taşlarının dönmez olduğu bir yerde” dizeleri geliyor aklıma. Şair yürekli bir yazar, o gece, bir şeyler karalıyor sürekli: “Bazen gökyüzünde ıslık çalan yıldızlar; bazen yağmur, kar; bazen sessizlik… Derin bir akşamın içinde yalnız bir kadın… Yaşamın loş erguvan boşluğunda yüreğini kaplayan hüzün…” ‘GİT AÇ KAPIYI!’ İçe dönük günlerimizin getirdiği hüzünle Çek şair Miroslav Holub’un bir şiirini mırıldanıyorum, hüznümüz –biraz…

Devamını Oku
ŞİİR 

DAVET

Bir rüyadan uyandırılmış gibiyim aniden ve sarsak… her şeyi karanlığın kucağında bırakarak bir daha uyu-mak… ve bir daha uyan-mak yeni güne. geç sabahlardan birindeyim. üzerimde bir dinginlik.. yorulmuş geceden kalan… güzel bir kahvaltı yapmalı önce sıcacık demli bir çay yanında.. sonra farkına varmalı gökyüzünde kayan bulutların, savrulup uçan yaprakların karşı apartmanın penceresinden iki kumrunun birden havalanışını… bir- kedinin çaresiz bakışını… bir- çocuğun ıslığına yüklediği ezgiyi sevişini, topladığı kâğıtları ayakları altında ezişini, yoksulluğunu bıçkın tavırlarında gizleyişini… hava soğuk… hafta sonu sokakları tenha… penceremden caddenin rehavetine bakıyorum, ‘kederinden kurtul’ diyen bir davet…

Devamını Oku
EDEBİYAT TOPLUM 

ORHAN VELİ VE “GARİP” ŞİİRİ

“Bu umut özgür olmanın kapısı;/ Mutlu günlere insanca aralık./ Bu sevinç mutlu günlerin ışığı;/ Vurur üstümüze usulca ürkek.” – Oktay Rıfat Her geçen gün biraz daha fazla baskı altına alındığımız toplumsal koşullarla yaşamaktayız. Ekonomik koşullar, hayat pahalılığı, sık sık karşılaştığımız zam haberleri, enflasyon denilen canavar ve bir türlü sonu gelmeyen ekonomik paketler hangimizi garipleştirmiyor ki? Hangimiz biraz garip, hangimiz biraz şair değiliz ki? Aziz Nesin’in “Türkiye’de her üç kişiden beşi şairdir” demesi belki de bundan… Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Ali Oktay Rıfat’ın 1937’de ‘Varlık’ dergisindeki çıkışları Orhan…

Devamını Oku
YAŞAM 

‘YAŞAMAK BİZE KALANDIR HÂLÂ’

Macar şair Lajos Kassák’ın “Yaşamak ve güneş belleksiz/ iç içe gökle, uzak hasret artığına sürgün;/ yaşamak bize kalandır hâlâ/ parmaklarımız çoktan buza tutuklu” dizelerini okuyorum bir pazar öğleden sonrasında. Koronavirüs günlerinin elbet bir gün biteceği umudu dört bir yanımızı sarmış olsa da, yine de kaygı duyuyoruz gelecekten. ‘DARMADAĞIN OLMUŞ BİZLER; SABIRSIZ VE SIKINTILI’ ‘Gelmeyen Ziyaretçi’ şiirinde “Akşam geçip gitti ve neredeyse kayboldu ayın yüzü/ Yazık! İkinci akşam da birinciye eklenmek üzere” diyen Iraklı şair Nazik el-Melaike gibi bekliyoruz bugünlerin geçmesini. Nazik el-Melaike, şiirinin devamında şunları söylüyor: “İşte, gözlerinin önünde sona…

Devamını Oku