YAŞAM 

‘HÜZÜN Kİ EN ÇOK YAKIŞANDIR BİZE’

Hilmi Yavuz’un “Hüzün ki en çok yakışandır bize/ belki de en çok anladığımız” dizelerine belki bugünlerde daha çok tutunuyoruz. “Tutkulu”, “sevecen” ve bir o kadar da “yalnızız”. “Acının teleğinden” yahut “gecelerin lacivert gergefinde” şiiri bir “kuş gibi örerek” bugünlerin geçmesini bekliyoruz. Ve diyoruz ki: “Biz ki sessiz ve yağız/ bir yazın yumağını çözerek/ ve ölümü bir kepenk gibi örterek üstümüze/ ovayı köpürte köpürte akan küheylân/ ve günleri hoyrat bir mahmuz/ ya da atlastan bir çarkıfelek/ gibi döndüre döndüre/ bir mahpustan bir mahpusa yollandığımız.” ‘KAHKAHA KUŞLARI’ BİZİ TERK ETTİLER Dışarıda ölüm…

Devamını Oku
EDEBİYAT TOPLUM 

ARTIK KUŞLAR DA YASINA GİTMEZ

Doymak bilmeyen ruhumuzun çatlaklarından dökülür hastalıklarımız. Biz de bunları gizlemek için çeşitli örüntüler yaratır, çeşitli perdelerin ardına gizleriz onları. Fakat bu hastalıklar o kadar kuvvetlidir ki çatlaklardan sızan damlalar iken kendine yol açan ırmaklara dönüşür. Hasan Ali Toptaş da işte yazarlık örüntüsünün arkasına saklanmış bir hastadır. Sizlere Toptaş olayından evvel söylemek istediklerim var. Kadınların sırtına atılan cinselliğin dünyada, özellikle bizim gibi kendini Avrupa’ya yamama gayretinde olan Doğu milletlerinde, kadını konumlandırma biçimleri bir felakettir. Kadın, bir şahsiyetten çok cinselliğin odak noktası olarak görülür. Tacizler, tecavüzler gizlenmeye çalışılır. Çünkü bizde ayıp diye…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

AVRUPA TARİHİNDE KENTLER

Leonardo Benevolo, dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversitelerde mimarlık tarihi profesörü olarak bulunmuş uluslararası bir isim. Avrupa kentlerinin tarihini incelediği yapıtında sadece Avrupa’nın değil tüm dünyadaki kentleşmenin de kökenlerine değinmişti. Aslında Benevolo, günümüzde insan yaşamına egemen ve her alandaki yozlaşmanın sonucu olan postmodernleşmenin mimari boyutuna ışık tutuyordu. Rus realist romancı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, bir kentin insan yaşamındaki önemiyle ilgili olarak, “Bir kentin yerlisi olmak, gidilecek bir yeri olmaktır” derdi. Karl Marx’a göre kentler çelişkilerin bir arada bulunduğu ve yaşandığı yerlerdir. Bu açıdan Benevolo’nun yapıtında sözü edildiği gibi kültürün, ekonominin de tarihidir Avrupa…

Devamını Oku
FELSEFE TOPLUM 

İLAHİ AŞK / İLAHİ İMLA

‘İlahi aşk’ın esası ‘vahdet-i vücut’ (varlığın bir “tek” oluşu) düşüncesidir. Varlık, “Mutlak Varlık” ile O’nun aynada yansımalarından oluşan görüntülerden ibarettir. Bu bağlamda “vahdet-i vücut”, tanrı-âlem-insan ilişkilerini açıklayan düşünce sistemidir. Bu üçlü ilişkinin Muhyiddin İbn Arabî tarafından sistemleştirildiği söylenir. İnsan, insanın içinde yaşadığı âlem ve bu âlemi yarattığı düşünülen tanrı. Arabî, “Varlık birdir, o da Hakk’ın varlığıdır” derken tam da bundan bahseder. İlahi aşk El-Hak’la ilgili değil, En’el Hakk’la ilgilidir. El-Hakk, tanrının kendisi değil, bulunduğu yerdir. İlahi aşk, tanrının bir parçası olduğunun farkına varmak ve bedenin değil, ruhun doyurulması gerektiğini düşünmektir.…

Devamını Oku
YAŞAM 

KUŞLARIN YOLCULUĞU VE SİMURG

“Açıkta aradığın zaman gizlidir, gizlide aradığın zaman meydanda!” – Feridü’d-din Attar İzmir’in Basmane semti, en eski mahalleleri, esnafları, çarşıları, otelleri, tarihi yaşatan tren garı, sabahçı kahveleri ve meşhur karakolu Kantar ile anılan içli ve hüzünlü semtlerinden biridir. En berduşundan en güngörmüşüne kadar hepsini bağrında saklar, hanımeli sarmaşıkları ile beyaz mavi yaseminleri kucak kucağa salınır, limon ağacının dallarına dokunurlar arada bir. İşte, burada Namazgâh Mahallesi’nde yaşayan masalcı ninenin avlusunda, bir limon ağacına kol uzatmış kokulu beyaz yaseminlerin altında, kurulmuş bir masanın etrafında ve ellerimizde limonlu bitki çaylarımızı yudumlayarak mistik Doğu masallarından…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

BEYNİ SABOTE ETMEK

Kaliforniya Rancho Santa Fe’de lüks bir malikânede 39 kişi ölü bulundu; bu, bir toplu intihardı. Hepsi eski bir üniversite profesörü Marshall Herff Applewhite tarafından kurulan ve ‘Cennetin Kapısı’ olarak adlandırılan kapalı bir tarikatın üyesiydi. Bütün cesetler; ayaklarında siyah Nike ayakkabılar ve yüzlerinde mor peçelerle yerde düzgün bir şekilde uzanıyordu. ‘Do’ takma ismiyle de bilinen, iki yıl akıl hastanesinde yatmış emekli bir profesör olan Marshall H. Applewhite, kendisinin Hz. İsa’nın yeryüzüne tekrar gelmiş hali olduğunu iddia ediyordu. Tarikat üyeleri isteyerek ve huzur içinde ölmüştü. O sıralarda gökyüzünde net bir şekilde görülebilen…

Devamını Oku
TOPLUM 

MUTSUZLUKLAR, HALÜSİNASYONLAR VE YALNIZLIKLAR İÇİNDE!

COVID-19 GÜNLERİ (12)… Ekim bitti, kasım geçti, aralık geldi. Dalga dalga yayılmakta olan koronavirüs salgını tüm dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. 67 milyona yaklaşan vaka sayısı; 1,5 milyonu geçen ölümler… Ölümlerde 282 bini bulan ABD dünyada başı çekiyor. ABD’yi 177 binle Brezilya, 141 binle Hindistan, 110 binle Meksika izliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 5 Aralık akşamı açıkladığı verilere göre Türkiye’de koronavirüsten ölenlerin sayısı 14 bin 705. Günlük vaka sayısının 30 binlerde, günlük hasta sayısının 6 binlerde açıklandığı Türkiye’de hafta sonu sokağa çıkma yasakları yeniden geldi ve 81 ili kapsıyor.  Bursa’da…

Devamını Oku
TOPLUM 

KENTLERİMİZDEKİ YANARLI DÖNERLİ LED PANDEMİSİ

Belediyeler; kentin temizliğinden, suyundan, yolundan, kaldırımından, pazar yerinden sorumlu olduğu kadar güzelliklerinden ve çirkinliklerinden de sorumludur. Bu nedenledir ki parkları, meydanları, ana caddeleri, kaldırımları, refüjleri peyzaj mimarlarına ve mimarlara emanet eder; güzel bitkiler, şık ve fonksiyonel kent mobilyaları, her yönüyle çağdaş bir mimariye sahip köprüler, üst geçitler ile kenti güzelleştirirler. Kentin güzelliği, sadece peyzajı havalı parklar, bahçeler, çiçek bahçesi gibi orta göbek ve refüjler, şık kent mobilyaları, gösterişli taşlar döşenen sokak ve kaldırımlarla ile sağlanmıyor ne yazık ki! Binaların dış cepheleri de o kenti güzelleştirip çirkinleştirebiliyor. Estetikten zerre kadar nasibini…

Devamını Oku
POLİTİKA 

DÜNYAYI YÖNETENLER

Kitleleri yönetenlerin kimler olduğu, siyaset biliminin merkezi konularından birisidir. Bir ülkede kararları kimlerin aldığı, kararların nasıl alındığı, karar alma süreçlerinin nasıl işlediği gibi konular, siyaset kavramının ilgi alanlarına girer. Bu yazımda, en küçük birimden dünyanın bütününe kadar kararların alınması ve uygulanmasında etkili olan unsurlardan ya da örgütlerden söz edeceğim. Bir toplumda en küçük birim ailedir. Ailede kararların alınması ve uygulanmasında ebeveynlerin rolü tartışılamaz. Ailede sadece tek ebeveyn değil, kadın ve erkeğin ya da anne ve babanın arasında paylaşılmış görevler ve sorumluluklar olduğu için karar alma ve uygulama sürecinde bir tür…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

LÜTUF MU, HAK MI?

Bugün, 5 Aralık; Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıldönümü. Paylaşımlardaki bir eksik anlaşılmayı düzeltmek isterim. Türkiye’de kadına seçme ve seçilme hakkı ansızın ve bir gecede verilmiş bir hak değildir. Bir sürecin ve mücadelenin sonucudur. Toplumun bu değişime hazırlanması uzun süreler almıştır. 1923 yılında mecliste ilk öneri verildiğinde önerge sahiplerinin kürsüde bile konuşmasına tahammül edilemezken 11 yıl sonra meclis bu kararı oybirliği ile kabul edecek duruma gelmiştir. Bu değişimin ardında yatan liderliğin adı Atatürk’tür. Ancak bu kararı uygulamaya koyarken yıllarca yaptıkları hak mücadelesi ile kadınlar ve kadın örgütleri bu…

Devamını Oku