POLİTİKA TOPLUM 

İZMİR ÜZERİNE

Eski İzmir, M.Ö. 3000 yıllarına uzanan tarihine rağmen ancak son yarım yüzyıllık kazılarla İzmirli arkeolog ve tarihçi Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından ortaya çıkarılan bir kent. Yine ünlü şair Homeros’un doğum yeri olan İzmir, İyonya döneminde “kent federasyonu” şeklinde örgütlenmiş kentler birliğinin en önemli ve yaşamını sürdürebilen tek kentidir. Eski kaynaklarda İzmir kentinin Erektid kralı Tantalos tarafından kurulduğu belirtilir. M.Ö. 14’üncü yüzyılda Smyrna adının Yamanlar Dağı yamaçlarında yerleşen Amazon’un adından geldiği söylenir. M.Ö. 11’inci yüzyılda Dor istilasından kaçan Akalar (Aioller ve İonlar) Yunanistan’dan gelerek İzmir ve çevresine yerleştiler. Akalar’ın yerleştiği…

Devamını Oku
YAŞAM 

KEDİLER ÜZERİNE

17 Şubat, Dünya Kediler Günü’dür… ‘Garfield’, ‘Tırmık’, ‘Tom ve Jerry’, ‘Pembe Panter’ ve daha niceleriyle, okuduğum kedi konulu mangalar vs. ile çocukken girmiş hayatımıza, onu dolduran şirinliklerinden vazgeçilmezlerimiz, günün birinde ortadan kayboluşlarıyla bizi üzen dostlarımız olmuşlar. Öyle ki “Yüzyıllar boyunca kedilere tanrı gibi tapıldı ve kediler bunu hiç unutmadı” denmişti. Yarı tanrı olarak kabul edildiler; Antik Mısır’da kediyi bir firavun gibi yarı tanrı ilan eden Eski Mısırlılar tahıl depolarına dadanan kemirgenlere karşı mahsullerini korumak için yapmışlar bunu. Bir süre açık arazide çalıştım. Burada bir itfaiye istasyonu da vardı ve orada…

Devamını Oku
POLİTİKA 

PANDEMİ GÖLGESİNDE 1 MAYIS’A DOĞRU!

“1 Mayıs geliyor. İki dünya, bu büyük mücadelede karşı karşıya duruyor: sermaye dünyası ile emek dünyası, sömürü ve kölelik dünyası ile kardeşlik ve özgürlük dünyası. (…) 1 Mayıs’ın kutlanışı, davamıza binlerce yeni savaşçı kazandırsın ve bütün halkın özgürlüğü, sermayenin boyunduruğunda çalışan herkesin kurtuluşu için büyük mücadelemizde güçlerimiz artsın!” – V. I. Lenin (Nisan 1904) 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü. 1 Mayıs, işçinin ve emekçinin bayramı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ‘1 Mayıs’lar işçilerin ve emekçilerin katılımıyla kutlanıyor. (Bu sene, Covid-19 pandemisi gölgesinde ‘kutlanacak’.) İlk kez…

Devamını Oku
TOPLUM 

EMPERYALİZM VE GERİCİLİĞİN İÇ YÜZÜ

Dünyada toplumsal eylemlilik ve gençlik hareketlerinin ivme kazandığı yıllardı 1960’lar. O dönemin tam da ortasında uzunca bir şiir yazmıştı Ataol Behramoğlu, 1965 yılında ve ‘Bir Gün Mutlaka’ adında: “Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!/ Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!/ Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda, sandviç yiyoruz, dünyadan konuşuyoruz.” Herkesin dünyadan ve güzel şeylerden konuştuğu, bireyciliğin bir kâbus gibi toplumumuza henüz çökmediği yıllardı o yıllar. Komşumuzun bahçesindeki erik ağacı hepimizin idi. Çoğumuzun…

Devamını Oku
FELSEFE TOPLUM 

AYDINLANMADAN POSTMODERNİZME

Yeni dünya düzeninin yeni vizyonla ilgili bir iddiası var. Bu da devletlerin uygulamalarının uluslararası değerlerle norm ve haklar çerçevesinde tespit edilmesi demek. Evrensel ilkeler ise, insanla ilgili hakları ve güvenliğin sağlanmasının yanı sıra sürdürülebilir kalkınmayı da içeriyor. Bu da daha fazla sosyal yatırım, adalet, eğitim ve sağlığa bütçe demek. Örneğin, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yapılan bir kongrede bir anlamda aydınlanma felsefesinin yeniden yorumlanmasının gereğine dikkat çekilmişti. Buna göre, 20’nci yüzyıl üç temel üzerine kurulmalıydı: Demokrasi, özgürlük ve insan hakları; yani eşitlik ve adalet. Bu da; bunların sağlanması için 2000’lerde daha…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

‘NÂZIM HİKMET İYİ İNSAN’

“Bana yeter/ yirminci asırda olduğum safta olmak/ bizim tarafta olmak/ ve dövüşmek yeni bir âlem için…” Şiirlere kendine özgü ses ve sazıyla adeta can veren Ruhi Su, Nâzım Hikmet’in eserlerinin bestelenmesi konusunda, “Aydın bir ozanın şiirini bestelemek kolay bir iş değil” der ve ekler ‘Ezgili Yürek’te: “Memleketimizde bilimin ve bilim insanının boş kalan yerini sanat ve sanat insanı almış, toplumun sorunlarını bir bilim insanı gibi incelemek zorunluluğu duymuştur. Batı’daki gelişme içinde toplum düzeninin kurallarına aykırı gelen düşüncelerinden dolayı işkence gören, ölüme mahkûm edilen bilim insanlarına karşılık bizim memleketimizde çoğunlukla hep…

Devamını Oku
EDEBİYAT TOPLUM 

ORHAN VELİ VE “GARİP” ŞİİRİ

“Bu umut özgür olmanın kapısı;/ Mutlu günlere insanca aralık./ Bu sevinç mutlu günlerin ışığı;/ Vurur üstümüze usulca ürkek.” – Oktay Rıfat Her geçen gün biraz daha fazla baskı altına alındığımız toplumsal koşullarla yaşamaktayız. Ekonomik koşullar, hayat pahalılığı, sık sık karşılaştığımız zam haberleri, enflasyon denilen canavar ve bir türlü sonu gelmeyen ekonomik paketler hangimizi garipleştirmiyor ki? Hangimiz biraz garip, hangimiz biraz şair değiliz ki? Aziz Nesin’in “Türkiye’de her üç kişiden beşi şairdir” demesi belki de bundan… Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Ali Oktay Rıfat’ın 1937’de ‘Varlık’ dergisindeki çıkışları Orhan…

Devamını Oku
FELSEFE POLİTİKA 

POPÜLİZM ÜZERİNE 7 TEZ

Alman siyaset bilimci Jan-Werner Müller şimdiye kadar siyasal literatürde sıkça “oy avcılığı”, “halk dalkavukluğu” ya da “halk yardakçılığı” gibi ifadelerle tanımlanan popülizmi günümüzdeki örnek ve uygulamalara bakarak net bir bakış açısı ile değerlendiriyor, vardığı sonuçlarını ise daha çok bu siyaset sosyolojisi teriminin günümüzün gerçekliğinin ışığında yeniden sorgulandığı bir kitapta topluyor: ‘Popülizm Nedir?’ (Was Is Populismus?) Jan-Werner Müller, başta siyasal İslam’ı (radikal İslamcılığı) liberalizme ciddi bir rakip olarak görmüyor (‘Popülizm Nedir?’, İletişim Yayınları, 3. Baskı, 2019, s.18). İslamofaşizm karşıtlarına göre bu karşıtlık ise Soğuk Savaş Dönemi’ndeki gibi safı netleştirme çabasından ibaret.…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

AVRUPA TARİHİNDE KENTLER

Leonardo Benevolo, dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversitelerde mimarlık tarihi profesörü olarak bulunmuş uluslararası bir isim. Avrupa kentlerinin tarihini incelediği yapıtında sadece Avrupa’nın değil tüm dünyadaki kentleşmenin de kökenlerine değinmişti. Aslında Benevolo, günümüzde insan yaşamına egemen ve her alandaki yozlaşmanın sonucu olan postmodernleşmenin mimari boyutuna ışık tutuyordu. Rus realist romancı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, bir kentin insan yaşamındaki önemiyle ilgili olarak, “Bir kentin yerlisi olmak, gidilecek bir yeri olmaktır” derdi. Karl Marx’a göre kentler çelişkilerin bir arada bulunduğu ve yaşandığı yerlerdir. Bu açıdan Benevolo’nun yapıtında sözü edildiği gibi kültürün, ekonominin de tarihidir Avrupa…

Devamını Oku