‘FIRTINA HABERCİSİNİN TÜRKÜSÜ’, ‘PORTAKAL YÜKLÜ YELKENLİ’ VE PANDEMİ GÜNLERİ
“Yağmur yağsa, içimi toprak kokusu doldursa… Bir kuş konsa çiçeklenmiş ağaç dalına… Sesin ağır akan tozlu bir uzaklıkta kanımı tutuştursa… Sesin sarsa beni! Sesin tutsa beni! Sesin öfkeli olsa! O sevecen yalnızlığımı alıp götürse…” Yaşlı yazar, buz kesmiş gecede, bunları yazıyor not defterine. Pandemi can almayı sürdürüyor dışarıda. Hüzünler kadar özlemler de birikiyor içimizde. Yaşlı yazar, özlemlerini not etmeyi sürdürürken bizler için de bir şeyler fısıldıyor geceye: “Köpükten apak kesilmiş düzlükte Maksim Gorki’yle konuşurken yüzyıllık tarihin merdivenlerinde oturup dinlensem… Fırtına habercisinin türküsünü dinlesem! Denizin, rüzgârın, bulutun dili olsam; mavi alevler…
Devamını Oku