EDEBİYAT YAŞAM 

‘BU SABAH HAVA BERRAK, HER ŞEY BİLLURDAN GİBİ’

Huzur veren bir Cahit Sıtkı Tarancı şiiri şöyle başlıyor: “Bu sabah hava berrak/ bu sabah her şey billurdan gibi/ gök masmavi bu sabah/ güzel şeyler düşünelim diye/ yemyeşil oluvermiş ağaçlar/ bulutlara hayretinden.” Şöyle devam ediyor: “Işıldıyor kanat seslerinde kuşların/ ilk uçtukları günün altın sevinci/ karlı dağlardır sefere çıkmış/ vadideki suyun şırıltısında/ ben gülüm ben karanfil/ ben de yasemin diye/ renk renk kokularla çiçekler/ sahiplerinden memnun evlerin bahçelerinde.” Ve şöyle bitiyor: “Boy boy insan gölgeleri kımıldar/ güneşi içmiş kaldırımlarda/ belli adım atışlarından/ içlerinden geçen şey. // Bütün erkekler delikanlı/ bütün kızlar…

Devamını Oku
YAŞAM 

ÇOCUKLUĞUM VE GENÇLİĞİMİN GECEKONDU MAHALLESİ

Akşam yağan yağmurun asma yapraklarında kalan son damlaları da düştüğünde çıkardıkları şıp sesini sokakta oynayan çocukların sevinçli haşarı sesleri böldü. Henüz dünyanın tüm yükünü sırtlarında taşıdıklarını sanacakları günler umarım çok uzaktır. Ben onları dinlerken üç tane karganın hiçbir şeyi umursamaz tavırlarıyla çiçeklerin olduğu yere arka arkaya konmaları, sonra da aynı hızla kaybolmaları beni çocukluğuma, çocukluğumun tozlu sokaklarına bırakıverdi. Sanki o kargalar hem ulaklık hem de kanatlarıyla beni geçmişe taşıyan seraptı. Sıcak yaz günlerinden birinde oğlan çocuklarıyla çelik çomak oynuyorum, oldukça da başarılıyım. Kızlarla seksek, biz bu oyuna kaydırak derdik. Yakan…

Devamını Oku
YAŞAM 

BAKALIM, NASIL GEÇECEK YAZ SICAKLARI?

Nisan da çekilmek üzere, mayıs uzattı başını kapıdan. Mersin’e yaz sıcaklarının inmesi yakındır demektir. Bakalım, sıcaklarda nasıl geçecek karantina günleri? Ya da şöyle mi sormalıydı: Bakalım, karantinada nasıl geçecek yaz sıcağı günleri? * * * Yaz mayısla kalsa ne âlâ… Mayıs biraz daha kalender… Serinletmiyor; ama yakmıyor da. Hani pek karışmıyor insana da… Daha bunun bıçkın bir delikanlı gibi bakan haziranı var; gözü kara, çok canlar yakmış temmuzu var; insana acımaz, halden anlamaz, dediğim dedik ağustosu var. Her ay, mayıs gibi kalender değil ki… Bakalım, karantinada nasıl geçecek yaz sıcağı…

Devamını Oku
YAŞAM 

HANGİ TUZ?

Bir sabah uyanıp bahçeye çıktığımda güneşin sarı ışıkları henüz ortalığı kaplamamıştı. Hava henüz serin, bahçe henüz gölgeydi. Annem ve ben erken uyanmışsak muhakkak her sabah önce bahçeye çıkarız. Küçücük de olsa bahçemiz, bir iki defa tüm çiçeklerin ve ağaçların yanından geçer, dururuz. Benim göremediklerimi annem bana gösterir, annemin göremediklerini ben anneme gösteririm. Köşede açan turuncu papatyayı, çiçek veren biberi, yakında çatlayıp avuç büyüklüğünde yaprakları olacak ıhlamur ağacının kırmızı tomurlarını genelde annem haber verir. Bense toprağın yanına eğilir, gözlerimi dikkatlice gezdiririm. O serin sabah ben yine toprağın yanındaydım. Toprağın içinde birden…

Devamını Oku
YAŞAM 

KALBİMİZİ MUCİZELERE AÇMAK

“Her doğan ölümlüdür; ama onun bir sözü, ölümsüz bir eser olarak kalabilir.” – Yusuf Has Hacib “Maeterlinck’in hakikat ve eylem üzerine yazdığı tek bir cümle, hayata bakışımı bütünüyle değiştirdi benim.” – Henry Miller Olağandışı olaylar, olağan kabul edilir olan sert süreçlerden geçtiğimiz yılların günlere hapsedildiği bir dönemi yaşıyoruz. İnsan kahkahalarının duyulmadığı, sokakların sessiz, evlerin mahzun olduğu bir yaşamı kabullenişimiz sadece bir salgına bağlanabilir mi? Henry Miller’in “Hayatımı değiştirdi” dediği cümle neydi, bilmiyorum; ama ruhunu ısıtan, onu yaşam enerjisiyle dolduran yolculuğun sonunda bir değişim geçirdiğini anlıyorsunuz “Marousi’nin Devi” kitabını okuduğunuzda. İnsanla…

Devamını Oku
YAŞAM 

KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞMAK

Telefonum çalmadan biraz önce ‘küllerinden yeniden doğmak’ ile ilgili bir şeyler düşünüyordum. Tam bu sırada, kapatılan Son Baskı’nın editörü, kıymetli kardeşim Başar Şeker aradı. Onun sesini duymak bile beni çok sevindirmişti, bir de sitenin yeniden hayata geçirildiğinin müjdesini verince sevincim katlanarak çoğaldı. İnsanların aynı amaç etrafında bir araya gelmesi çok güzel bir şey. Son Baskı kapatılınca bizlerin yazma tutkusu, zaman zaman farklı şehirlerde yaptığımız toplantılarımız da donmuş oldu. Tadına doyamadığımız edebiyat günlerimiz de durakladı. Ayrıldık! Hem dergimizden hem de birbirimizden… Her birimiz farklı yerlerde farklı uğraşlarda özlem duyduğumuz asıl amacımızı…

Devamını Oku
YAŞAM 

ADANA YÜRÜYÜŞLERİM HEP DEVAM EDECEK; SONSUZA DEK…

Kentin ışıltılı caddelerinde yürümeye, ne zaman, bundan kaç yıl önce başlamıştım, hatırlamıyorum. Çoğunlukla akşam saatlerinde düşüyorum yola. Bazen gecenin ilerleyen saatlerine değin arşınlıyorum kaldırımları. Sabah yeniden dışarı çıkıyor, günün koşuşturmasına karışıyorum. Günler böyle geçip gidiyor. ADANA’YLA SARMAŞ DOLAŞ 2019’un son günleri… Yeni yılın ilk gününden itibaren insanlar takvim yapraklarını bir bir yırtmaya başlayacaklar yeni almanaklarından; günler, haftalar, aylar ilerleyecek ve belki yine bir aralık günü bu defa 2020 için bir araya gelip aynı çizgiye dizilecekler. Yıllar da geçecek böyle böyle… Gün gelecek, bu siyah saçlara aklar da düşecek. Ama yine…

Devamını Oku