GÜZ YOLCUSU
Sabah gün ağarırken varıyorum Ankara’ya. Hava ayaza kesmiş, sıcaklık bir ya da iki derece. Kendimi hemen otobüs terminalinde bir kafeye atıyorum. Sıcak bir şeyler içsem iyi olacak diye düşünüyorum. Yaklaşık bir saat oturuyorum kafede. Sıcak ortam iyi geliyor. Sonra kafeden çıkıp metroya biniyorum. Kızılay İstasyonu’nda ineceğim. Gerçi otobüs terminalinden Kızılay istikametine seyreden bu hattın ismi ‘Ankaray’; ama olsun, ben yine de ‘metro’ diyeyim. Şehrin yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başladığı dakikalar… Metro da kalabalıklaşıyor istasyon istasyon. Önce tek tük insanlar, ardından yoğun kalabalık. Kızılay İstasyonu’nda iniyorum. İstasyonun Karanfil Sokak çıkışını ararken Ankara…
Devamını Oku