YAŞAM 

ZİYA VE BEN

Bir gün Ziya’yla Seyhan Nehri’nin kıyısındaki konağında oturmuş, rakımlarımızı yudumluyorduk.

Ziya’yla, yani Ziya Paşa’yla Adana’ya vali olarak geldiğinde tanışmıştım. Aydın ve sanatçı kişiliği ilgimi çekmişti.

O da aydınları severmiş, iyi dost olduk.

Derin bir sohbete dalmıştık o gece.

Ne olacak bu Osmanlı’nın hali?” deyip kafa yormuştuk.

Tabii daha çok şiirden söz ettik.

1870’te Cenevre’deyken yazdığı ‘Terkib-i Bend’i bizzat kendisinden dinlemek benim için büyük bir mutluluktu.

Ziya, o sıralar Büyüksaat’in temelini attırmıştı.

Biliyorsunuz, Büyüksaat, 32 metre yüksekliğiyle Türkiye’nin en yüksek saat kulesidir.

Neden bu kadar yüksek kule yaptırıyorsun?” diye sormuştum sabah olup da rakı ve şiir faslı bittiğinde.

Beni yolcu etmek için kapı önüne çıkmıştı.

Ben köstekli saat kullanmayı sevmiyorum, şöyle Adana’nın neresinden baksam rahatlıkla göreceğim bir saat olsun” demişti muzipçe gülümseyerek.

Kapının önünde bekleyen faytona bindim.

İyi sabahlar dileyerek ayrıldım.

Onu son görüşümdü.

55 yaşında aramızdan ayrıldı.

Şu an Büyüksaat’in dibindeki Ziyapaşa Parkı’nda dinleniyor.

Adı bir bulvara, bir mahalleye ve bu parka verildi. Ama yeterince değerlendirildiğini sanmıyorum.

Sık sık gidip hal hatır soruyorum.

Şimdiki sıradan devlet adamlarına bakınca değerini daha iyi anlıyorum.

Saati rahatlıkla gördüğü için de eminim ki çok mutludur.

Not: Büyüksaat, Abidin Paşa tarafından tamamlanarak 1882’de gongunu çalmaya başladı.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar