PARİS’TE GÜNLERDEN BİR GÜN
Bir sonbahar akşamıydı. Serinceydi hava. Dinoların çatı katındaki evlerinin terasında oturuyorduk. Güzin Dino mükemmel bir sofra hazırlamıştı. Adana usulü tava yapmıştı. Üstelik analı-kızlı da vardı. Gelirken Adana’dan ince bulgur da getirdiğini söyledi salata yaparken. İnanmayacaksınız ama tahini nerden bulmuşsa artık, humus bile yapmıştı. Önce, üzerine yağ yakılmış mahlûta çorbalarımızı içmiştik. Fikret Muallâ erkenden gelmişti. Zaten orada yaşıyordu. O sıralar bir sergiye hazırlanıyordu. Nâzım Hikmet Moskova’dan, ben de Adana’dan yeni gelmiştik. Gelirken şalgam da getirmiştim. Bol deneli ve acılıydı. Abidin Dino, Adana’da sürgündeyken şalgama alışmış ve çok sevmişti. Nâzım pek sevmedi.…
Devamını Oku