HÜZZAM MEVSİMİNDE “ON BİRİNCİ KÖY”E TAŞINDI
Tratalar geçiyordu evinin önünden. Uzun bir kayık, tam ortasına oturmuş balıkçı… Hem gidiyor hem düğüm atıyordu ağlara. Arkasında beyaz köpükler kalıyordu. Yazlıkçılar dönmüştü. Kırlangıçlar kasabadan gitmişti. “Bu aylarda renk çiçekten ayrılır; güneş kumdan, menekşe kırmızıdan, bahçeler şarkılardan, salkım asmadan, yaprak dalından” diyordu. Bir boş salıncak, rüzgârla terasta sallanıyordu. HÜZÜN GÜNLERİ “Ayrılık mevsimidir bu aylar” diyordu. “Her sene bu aylarda ben ‘ayrılık’ yazımı yazarım” diyordu. Hüzün günleriydi, yaş gözden ayrılıyordu. Küçük köpek kaç gündür arkadaşını arıyordu kumsalda. Arada bir koşuyordu kendi kendine. Koşunca arkadaşı gelecek sanıyordu. Nereden bilsin ki bu mevsim…
Devamını Oku