KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

TARİHİN İLK BARIŞ ANTLAŞMASINDA ÇUKUROVALI BİR KADININ MÜHRÜ / PUDUHEPA

Dünya yeni bir savaşlar çağının eşiğinde. Bunu ne kadar çabuk kabullenebilirsek barışı haykırmak için o kadar hızla harekete geçebiliriz. Tıpkı Soğuk Savaş dönemindeki gibi farklı ülkelerin birleşerek kutuplaştığı, hangi liderin sesinin daha öfkeli çıktığı, kimin nükleer füzesinin daha büyük olduğu, kimin ordusunun daha güçlü olduğu, kimin daha çok İHA’ya, SİHA’ya sahip olduğu, kimin kimi ezebileceği üzerine karşılaştırmaların yapıldığı bir dönem bu – ABD Başkanı Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un arasındaki tuhaf atışmayı hatırlarsınız. Azerbaycan ile Ermenistan, Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin cepheleri şimdiden açıldı bile ve maalesef…

Devamını Oku
HABER TOPLUM 

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ İÇİN DÜNYA DALIŞ REKORU

56 yıldır eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türkiye’nin en köklü ve öncü vakıflarından Türk Eğitim Vakfı (TEV), başarılı ve maddi olanakları sınırlı olan öğrencilere burs desteklerini artırmak için ülkemizin önemli isimleriyle imza attığı iş birliklerine devam ediyor. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılını “Gençlerimiz desteğinizle okusun, cumhuriyetimizin geleceği olsun” diyerek kutlayan TEV, bu defa milli sporcumuz Şahika Ercümen ile 100 kız öğrenciye destek yaratmak için yola çıktı. ŞAHİKA ERCÜMEN İLE İŞ BİRLİĞİ 17 Ekim 2023 tarihinde Hatay’ın Yayladağı ilçesinde yeni bir serbest dalış dünya rekor denemesi yapan Şahika Ercümen, 3 dakika 2 saniyelik…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ÖZGÜRLÜK

İnsanlar daha doğdukları günden itibaren gerçekliğini tartışamadığı, mutlak doğru zannettiği inançlarla büyüyor. Sonra başkasının inançlarını kendine yapılmış bir ihanet olarak görüp onlara düşmanlık ve kin besliyorlar. Yüzyıllar boyu bu algı ve inançlar sorgulanmadığı için sorgulanması gerektiği söylendiğinde insanlar karakterlerinin, davranışlarının bir ögesiymiş gibi davranıyor. Bu farkındalığın yaratılması için yapılan uyarıları ve verilen emekleri kendine yapılmış bir saldırı olarak algılıyor. İşte, bu şartlanmışlık; beynin en büyük cezası ve mahkûmiyetidir, bir bebeğin elini kolunu bağlayıp bir odaya ya da bir hücreye kilitlemek ile eş değerdir. Her birey, çocukluktan başlayarak yaşadığı evreni yeniden…

Devamını Oku
TOPLUM 

DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ

Doğumu her zaman sevinçle karşılanmaz, bazılarınca erkek çocuk mutluluk verirken “Keşke, tüh, bir dahaki erkek olsun inşallah!” denerek hayata başlayandır kız çocuğu… Rüyada bile ‘erkek çocuk’ hayırlı haberken kötü haber olarak yorumlanandır kız çocuğu… “Kızını dövmeyen dizini döver” sözünü söyleyen atalardan gelen nesil, kendini kızının namusunu korumaya adar. Bunun için ne mi yapar? Döver, söver, sindirir, ezer; kendi hemcinslerinden kendi kızını sakınır, ne de olsa evinin namusudur kız çocuğu… Kız okumaz, yazmaz, öğrenmez; doğurganlık yaşı gelince baba ocağından gidecektir nasılsa, bir evi çekip çevirecek, eğitimi anasından alsın yeter! Hatta kendisi…

Devamını Oku
TOPLUM 

KIZLAR

Büyük bir ayna var. Biz göremiyoruz çoğu zaman. Aynanın içi, tabiri yerindeyse tam bir “cadı kazanı”. Ötekileştirme, ayrıştırma, zulüm, özneleri nesneleştirme, yok sayma, şiddet, para, hırs, ego, kibir, asimilasyon, cahillik ve bir sürü şey kaynıyor. Cadı kazanının ateşini çıkarları uğruna yakanların kibritleri hep elinde… Kazanı görür görmez harlıyorlar ateşi. “Pozitif ayrımcılık” gibi kavramlar çıkıyor gün yüzüne. Ne acı, değil mi? Kadın, erkek ve çocuklara ait bu yeryüzünde böyle bir kavramın ortaya çıkması. Üstüne konuşuyoruz, yazıyoruz ve direniyoruz. Bugün, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü. Kızlar, bir diğerinin aynasıdır. Mutlulukları, acıları,…

Devamını Oku
HABER TOPLUM 

HER ŞEY DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI İÇİN!

UNICEF, UNFPA, UN Women ve Aydın Doğan Vakfı’nın iş birliğiyle 2015 yılından bu yana düzenlenen ve kız çocuklarına potansiyellerini gerçekleştirmeleri için gerekli destek mekanizmalarının kurulmasına öncülük etmeyi amaçlayan 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı, bu yıl Hatay’da gerçekleşiyor. Konferans, yıkıcı deprem felaketinin ardından şehirlerin yeniden inşasında kız çocuklarının rolü ve liderliğine ve aynı zamanda kız çocuklarının gelişiminin toplumsal kalkınma için önemine dikkat çekecek. KIZ ÇOCUKLARI VE GENÇ KADINLARIN SORUNLARI Gazeteci Afşin Yurdakul’un sunuculuğunda ve moderatörlüğünde gerçekleşecek olan konferansta, Hatay Vali Yardımcısı Gökay İçen, Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Doç. Dr.…

Devamını Oku
TOPLUM 

MUHABİRLİĞİ ÖLDÜRÜYORLAR

Artık alışkanlık oldu, genel başkanların, bakanların, çeşitli kuruluşların basın toplantılarına sürekli olarak basın-yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve yazarlar davet ediliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bu modaya uydu; son basın toplantısına medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerini davet etti. Önceki bakan Süleyman Soylu dönemine göre tek fark vardı; o da, Sözcü’den Saygı Öztürk’ün de toplantıya çağrılması. Hâlbuki Öztürk, Soylu’nun sık sık hedef aldığı gazetecilerden biriydi. Ama Yerlikaya da BirGün, Cumhuriyet, Evrensel, T24, Gazete Duvar, Diken gibi eleştirel medya kuruluşlarının temsilcilerini çağırmamıştı toplantıya. Onlara da uzman polis muhabirleri gibi toplantıyı uzaktan izlemek düştü.…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

ORHAN KEMAL’İN “IŞIK”INA BÜYÜK VEFASIZLIK

Altın Koza, Adana’nın sahip olduğu en önemli değerlerin sahiplenilmesi ve tanıtılması noktasında çok büyük bir öneme sahiptir. Filmleri, belgeselleri, fotoğraf arşivleriyle de bu kentin bir noktada hafızasıdır. Yıllarca bazı değerleri hafızalardan silmeye çalıştılar ama olmadı. Ne bu şehrin insanlarının sol göğsünün altındaki cevahirden ne de akıllardan o değerleri silebildiler, unutturabildiler. Bu bereketli topraklara ismini veren Orhan Kemal’in adının içinde hiçbir şekilde yer almadığı bir kültür-sanat festivali acaba ne kadar anlamını bulabilirdi? Maalesef bu kent yıllarca Orhan Kemal, Yılmaz Güney ve nice değerlerin yok sayıldığı içi boş festivallere de âdet yerini…

Devamını Oku
PSİKOLOJİ TOPLUM 

BİZLER NASIL ZOMBİLEŞTİK?

“Okumak ve yazmak şu ana kadar bulunmuş en besleyici meditasyon yoludur.” – Kurt Vonnegut Sevgili dostlar, bu yazım biraz uzun oldu ama aslında anlatacak çok daha fazla şey var, bilmenizi isterim. Sıkılmayıp okumanızı tavsiye ederim. Yeni bir şeyler bulacağınızdan eminim. Takıntı, psikiyatride, “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanır. Bazı insanlar sabit fikirli, tekdüze ve yıkıcı davranışlardan kendini alıkoyamaz. İnsan ilişkilerine ket vuran yüksek ego ile narsistik kişilik bozukluğu bir arada dayanılmaz ve yıkıcı bir ilişki bozukluğu ile karşınıza…

Devamını Oku
TOPLUM 

ÇOCUĞUM, BU YÜK AĞIR…

Çocuk olmak vardı… Sırt çantan omzunda… Dünyanın yükünü çekmeye başlamadığı zamanlar çocukluğudur insanların çoğunun… İstisnai çocukluklar da var. Ufacık yaştan büyümeye başlayan, hem okuyan hem çalışan, aile içindeki kaostan dolayı erkenden olgunlaşan… Böyle çocuklarla sohbet edince ne deriz? “Büyümüş de küçülmüş…” Hayır, efendim, o çocuk büyümeye zorlanmış! Annesinin ve babasının aynası olmaya çoktan başlamış. Ayna kırıksa acıtır, aydınlıksa göz kamaştırır… Tamamen şans… Okul bitiminde, arkadaşı top oynar, o tamirhaneye gider. Arkadaşının ailesi hafta sonu tatili için plan yapar, o biraz daha çalışıp ailesine katkı sunmak ile meşguldür. Hâlâ denize girmemiş…

Devamını Oku