TOPLUM YAŞAM 

AŞURE

Çocukluğumun geçtiği Sivas’ın Alibaba Mahallesi’nden aklımda kalan en güzel anıların başında aşure günleri gelir. O zamanlar Alibaba, Gökçebostan ve Kolej mahallelerinde neredeyse her hanede aşure kaynatılırdı. Herkes farklı günde yaptığı için şöyle böyle bir hafta boyunca evlerden aşure eksik olmazdı. Aşure o zamanlar tabakta dağıtılmazdı. Aşure kaynatan kadınlar, aşureyi bir kovaya doldurur, ellerine de bir kepçe alıp dağıtıma çıkardı. Aşure dağıtan kadınlar, genelde her evin kapısı açık olduğu için bahçeye girer, evin kapısında kepçe ile kovaya vurur, “Komşu” diye seslenirdi. Ev sahibi kapıya gelince aşure dağıtan kadın “Bir kap ver,…

Devamını Oku
TOPLUM 

YERKÜRE KAVRULUYOR

“Düşünülemez olanın/ düşünülür hale geldiği/ ve imkânsız olanın/ gerçekleştiği zamandı.” [1] “Küresel ısınma” dediğimiz görüngüyü “faili belli” kılmak gerek. Kapitalist sistem, özellikle sınai kapitalizm 19’uncu yüzyıldan itibaren insan iş gücünün olduğu kadar, doğal kaynakların sömürüsünü de insanlık tarihinde misli görülmemiş ölçüde yoğunlaştırdı. Sınai faaliyetler enerji gereksiniyordu, enerji ise fosil yakıtların (önce kömür, ardından petrol ve nihayet doğal gaz) hesapsız-sınırsız tüketilmesiyle sağlanabilmekteydi. Fosil yakıtların tüketilmesi sürecinde salınan “sera gazları” ise atmosferde bir sera etkisi yaratarak ısının tutulmasına, dolayısıyla da sıcaklıklarda hızlı bir artışa neden oluyor. Sanayileşme, yani üretim kapasitesindeki görülmemiş misli…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ŞİRKET ÇIKARLARI BEKÇİSİ GAZETECİLİK

Habertürk TV’de ‘Haber Analiz’ programını izliyordum. Program boyunca orman yangınlarıyla ilgili gelişmeler aktarıldı, uzmanların görüşleri alındı. Sonra da ormanların korunması için herkesin iş birliği yapması gerektiği vurgulandı. Habertürk TV ekranında orman yangınlarının anlatıldığı sırada Akbelen ormanında ağaç katliamı devam ediyordu. İkizköylüler ve onlara destek için gelenler, ağaçları korumak için üç gündür direniyorlardı. İktidarın gözdesi Limak ve İçtaş holdinglerinin kurduğu YK Enerji, jandarma koruması eşliğinde ormanı ağaçsızlaştırıyor, maden sahasına dönüştürüyordu. Köylülere geçit vermeyen jandarma, biber gazıyla, tazyikli suyla müdahale ediyordu eylemcilere. Engellediği gazetecilerden Kazım Kızıl’ın doğrudan gözlerine biber gazı sıkıyordu. Bekledim…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘YENİ ADANA’ VE BİR DÖNEMİN SONU

Dün Adana’da Cumhuriyet’in bir ışığı söndü. Kimse umursamadı. Yer yerinden oynar diye düşünmüştüm, ‘çıt’ çıkmadı. 105 yıllık ‘Yeni Adana’ gazetesi kapandı. * * * Fransız askerleri Adana’yı işgal etmişti. İlkin, okullarda ve resmi kurumlarda asılı Türk bayrağından rahatsız oldular. İndirttiler. Türk jandarmasının fesindeki ‘Ay-Yıldız’a dahi tahammül edemediler. Kaldırttılar. Sonra Ermeni komşularımızı kışkırttılar. Onlara taşkınlık yaptırttılar, kiliselerinde Müslüman kesmelerine göz yumdular. Fransızlar gülüyor, eğleniyorlardı. Taşköprü önünde fotoğraf çektirip Paris’teki ailelerine kart atıyorlardı. Kartların arkasına, “Parisliler, müjde! Giydiğiniz elbiselerin pamuğunu dert etmeyin, dünyanın pamuk cenneti artık bizim!” yazıyorlardı. Adana Valisi, Fransız olmuştu.…

Devamını Oku
TOPLUM 

‘LÜKÜS HAYAT’ MÜZİKALİ Mİ, ‘SEFİLLER’ ROMANI MI?

Mersin’de kiralık ev sorununu Vahap Seçer özetledi o önceki gün. Dedi ki: “Mersin’de lüks konut var, sosyal konut yok!” Haksız mı? Yenişehir’de, Mezitli’de lüks ev furyası ‘3+1’ ile başlamıştı uzun yıllar evvel. Sonra ‘4+1’ oldu. Sonra ‘5+1’ oldu. Sonra ‘6+1’… Sonra gökdelenler modası. Havuzu zaten cabası. Gösterişli, bol reklamlı, çağdaş mimarili, peyzajlı meyzajlı evler sardı Mersin’in en güzel yerlerini. On binlerce ev yapıldı böyle. Daha on binlercesi de sırada. * * * Lüks evinden sıkılan zengin, iki yılda bir ev değiştirdi, bir başka lüks eve geçti. Zenginler istedikçe müteahhitler yaptı.…

Devamını Oku
HABER TOPLUM 

BİLİME ‘ADLİ’ BAKIŞ

Ülkemizde son dönemde yükselen ve cazip kariyer fırsatları sunan alanlardan biri de adli bilimler. Suç oranlarının artışı ve suçla mücadeledeki ihtiyaç, adli bilim uzmanlarına olan talebi de artırıyor. Türkiye’nin önemli kriminologlarından Prof. Dr. Sevil Atasoy, üniversite tercih döneminde öğrencilere adli bilimler alanını ve kariyer olanaklarını anlattı. Prof. Atasoy, “Suçla mücadelede etkin bir rol oynamak ve adalet sistemine katkı sağlamak isteyenler için adli bilimler ve otopsi yardımcılığı eğitimi cazip kariyer seçenekleri sunuyor” dedi. Suç oranları arttığında, adli bilimlerin daha fazla suç olayını çözme, delil analizi ve suçla mücadelede kullanıldığını ifade eden…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

CHP VE HALK TV ANLAŞMASINDAKİ ETİK İHLALLER

CHP’nin, Halk TV ile imzaladığı anlaşmayı feshetmesini tartışırken Türkiye’deki medya ortamını göz ardı etmek yanlış olur. AKP iktidarının yaygın medyanın büyük bölümünü kontrol altına almakla yetinmeyip devşirdiği, haber alma hakkının iktidar propagandasına kurban edildiği herkesin malumu. Devletin tüm olanakları, özel sektör ve belediyelerin ilanları, sponsorlukları iktidar medyasının hizmetinde. Alternatif, eleştirel ve konumu itibarıyla muhalif medya ise mali açıdan da cendere altında. Kamu olanaklarından mahrum edildikleri yetmezmiş gibi bir de ilan-reklam ambargoları, RTÜK ve Basın İlan Kurumu cezalarıyla karşı karşıyalar. Hal böyleyken muhalefetin sesini duyurma işlevini de üstlenen muhalif medyanın yaşamasını…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘ANADOLU’YU VERMEYECEĞİZ!’

Diyelim ki uyudun, uyandın. Birkaç saat kestirdim sanıyorsun ama öyle değil. 300 sene geçmiş. Hani ‘Yedi Uyuyanlar’, zulümden kaçıp bir mağarada uykuya dalmış da 300 sene sonra uyanmış ya. Öyle işte… * * * Uyanınca ilk iş su içmek istiyorsun, uyuyan susar çünkü. Şu yanda bir dere vardı, derenin kenarında bir göze vardı, eğilip su içerdin o gözeden hani. Gözeden su içmekte mahir olduğunla övünürdün. Su çok sığ ise mesela avcunla içemezsin, elin suyun tabanındaki kuma değerse su bulanır, dakikalarca beklersin kumun tabana çökmesini, suyun durulmasını. Onun için su sığ…

Devamını Oku
EKONOMİ TOPLUM 

‘HELE BİR SOR, NİYE?’

Ekonomide temel bir kural vardır: Herkes ekonomiden anlamaz ama herkes ekonomiyi hisseder. Ne olduğunu, nasıl olduğunu, neden olduğunu bilmezsin ama evindeki, mutfağındaki yemeğin azaldığını, cebindeki paranın değer kaybettiğini hissedersin. Şaşmaz bu. Mesela, iki sene öncesine kadar 10 liraya 4 ekmek alabiliyorken bugün 10 liraya sadece bir ekmek alabildiğini hesaplarsın. Nedenini bilmezsin ama sonucunu hissedersin, ekmek 7 lira 50 kuruş oldu, 10 lira verdin, eline para üstü olarak 2 lira 50 kuruş verdiler. Markete, bakkala 50 kuruş verip yarım litre su aldığın günler aklındaysa, bugün aynı suyu 6 liraya aldığını da…

Devamını Oku
TOPLUM 

KILIÇDAROĞLU’NUN TATİLİNİ YAZMAYAN “MUHALİF” GAZETECİLİK

Komplo teorilerine de konu olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Antalya tatili haberinin kaynağı parti içi gruplar değil. İlk olarak 30 Haziran’da “Kılıçdaroğlu’nun gizli Antalya tatilinden özel fotoğraflar” başlığıyla yerel bir site olan Gün Haber’de yayımlandı. İki gün sonra da, 2 Temmuz’da “Mutfak şovundan milyonluk tatile” başlığıyla Sabah’ın manşetindeydi. Ama Sabah, Gün Haber’i kaynak göstermek yerine özel habermiş gibi kendi muhabirinin imzasını koymuştu. Fakat Kılıçdaroğlu’nun otelde çekilen fotoğrafları internette yayımlanırken üzerindeki “Gün Haber” logosunu silmeyi unutmuşlardı. Tabii, Sabah olayı bir tatil haberi olmaktan çıkarıp Kılıçdaroğlu eleştirisine dönüştürmüştü. Haberde “Seçim döneminde mütevazı…

Devamını Oku