TOPLUM YAŞAM 

SUYUMUZ ISINIYORKEN…

“Biz fakirdik./ Bizde ne bağ, ne bahçe vardı,/ ama insandık…” [1] Evet, suyumuz ısınıyor! “Su korunmalıdır. Su ortak mülktür. Kimse yok etme hakkına sahip değildir. Su ikame edilemez, metalaştırılamaz” gerçeğine rağmen sürdürülemez kapitalist yıkımın icraatlarıyla yok ediliyor! Yerkürede ücretli kölelik ile metalaştırılan iktisadi yaşamın getirisi, sera gazlarının iki yüzyılda gösterdiği artışın sonucu devreye sokulan iklim kriziyle yüz yüzeyiz! Küresel ölçekte Kuzey olarak bahsettiğimiz merkez ülkelerin iklim krizindeki tarihsel sorumlulukları, Güney olarak adlandırılan çevre ülkelerinden –sosyal, ekonomik, politik, kültürel eşitsizliklerle– çok daha fazla. Örneğin özelde Güney’de, genelde ise yerkürede derinleşerek yaygınlaşan…

Devamını Oku
TOPLUM 

MEMLEKET HAVASI

Eskiden “Ne olacak bu memleketin hali?” diye sorarlardı gazetecilere. Çünkü eskiden gazetecilere az da olsa güven vardı, gazetecinin iyi kötü mürekkep yalamış insan olduğuna inanılırdı; bu bir. İnsanlar memleketin bütününde bir ıslahatın, reformun ya da devrimin mümkün olduğuna, yani memleketin toplu halde kurtulup kalkınacağına inanırlardı; bu iki. * * * Şimdi gazeteciye güven azaldı. Hem şimdilerde zaten tanınmış, zengin, iş çevrelerince dikkatle takip edilen gazeteci olmak için mürekkep yalamak yetmiyor, başka şeyler yalamak gerekiyor. İnsanlar memleketin toplu halde kurtulacağına, kalkınacağına dair inancı da gitgide azaldı. İnanç ve umut azalınca memleketin…

Devamını Oku
TOPLUM YAŞAM 

ROL MODEL OLAMADIK; DERS OLUYORUZ!

Dün sabah Gama Recycle Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kaplan’ın bir sorusuyla düşünmeye başladım. Soru şuydu: “Küresel ısınmanın olumlu tarafları da olabilir mi?” Bu konuya o kadar uzun süre sorun olarak bakmışız ki onun yepyeni bir yaşam modeline adım ve bu açıdan insanlık için olumlu bir aşama olabileceği fikrini göz ardı edebiliyoruz. Ya Nuh’un o bildiğimiz meşhur tufan hikâyesi vaktin bir döneminde yaşanmış bir başka küresel ısınma veya benzeri sorunun nesilden nesle aktarımı ise? Ya soruları tersten sormaya başlarsak? Örneğin: Küresel ısınmayla değişecek ekolojinin, Darwin’in Evrim Teorisi’nde de ifade ettiği üzere…

Devamını Oku
TOPLUM 

“ANADOLU BİLGELİĞİ”NE DÖNME ZAMANI

Dünyada sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalar ve yapılanlar söz konusu olduğunda karşımıza birbirinden farklı bazı temel sebepler çıkar. Bunlardan ilki karşılanması gereken önemli bir ihtiyaç doğrultusunda yaratıcı olunan zamanlardır. Örneğin beton bir ev yapmaya parası olmayan ya da yaşadığı yerde ev yapmaya uygun veya yetecek kadar taş olmayan bir kişi, pet şişeleri sıra sıra ve üst üste dizerek ve aralarını da kerpiçle doldurarak bir ev yapabilir. Bu tür evlere Afrika’da rastlanır. Anadolu’da da yüzyıllardır yaygın olarak kullanılan kerpiç, hepimizin bildiği üzere, içinden minik taşları ve kökleri eleme yoluyla ayrıştırılmış temiz toprağın suyla…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

İNSANLIĞIN SINIRLARI / ‘BORDER’ FİLMİ ÜZERİNE

İranlı yönetmen Ali Abbasi’nin İsveç’te geçen 2018 tarihli ‘Border’ filmi, Harari’nin ‘Sapiens’ çalışmasından etkilenmiş gibidir. Film, Homo Sapiens gibi insansılardan veya antroposen türlerden birisinin, diğer hayvanlar, bitkiler gibi Neanderthal türünün de sonunu hazırladığı üzerine tezini sahneye koyar. Filmde günümüzde de bu çatışma sürer. Yine antropolojik tezlere göre soğuk iklimlerde, İskandinav coğrafyasında toplanan Neanderthal soyunun iki temsilcisi İsveç’te ortaya çıkar. Fakat gümrük muhafaza memuru Tina, ayrı bir türden olduğunu bilmez. Aklı erdiğinden beri kendisini “çirkin” bir insan olarak görür. Ama diğer yandan başka insansılarda olmayan bir yetiye sahiptir; kötü duyguların kokusunu…

Devamını Oku
TOPLUM YAŞAM 

ÇÖKÜŞ

Mandaya dokunur gibi cahil insana dokunmanın hiçbir yararı olmaz. İnsanı uyandırmak için sinir uçlarına dokunmalı, akla giden yolları tıkayan kutsallarına dokunmalı. Donmuş beyinlerin çözülmesi için üzerine kaynar su dökmeli. Cesaretle dokunmalı. Ölüsüne ağlamanın bile suç sayıldığı, ağıt yakmanın günah sayıldığı bir ülkede faşist, yobaz zihniyetin baskıcı yönetime karşı gerçeği yazmak için mangal yürekli olmalı. Yürekli değil isen en azından hiç doğrusu olmayan iktidarın yanlışına yanlış denmeli. Acıma duygusunu erdem gibi anlatan, sürekli sabır ve metanet vaaz edenlere itiraz etmeli. Tanrının ağzıyla konuşan din adamlarının sözlerinin uydurma şeyler olduğunu söylemeli. Bunları…

Devamını Oku
TOPLUM 

MUHALİF MEDYA DA YENİLENMELİ

Umarım iki seçim akşamında muhalif televizyonların ekranlarında sonuçları yorumlamaya çalışan gazeteciler, ekran başına geçip kendilerini seyrederler. Çoğunun o akşamki televizyonculuk performanslarından memnun kalmayacaklarına, dersler çıkaracaklarına eminim. O akşamların heyecanı, duygusal travması içinde söylenmiş öyle sözler var ki sakin gözle izlendiğinde gazetecilik çizgisinin çoğu kez aşıldığı anlaşılır. İki seçim akşamında da o ekranlardaki gazeteciler sonucu kabullenmek istemiyor, serinkanlı analizler yapmak yerine temelsiz gerekçeler yaratmaya çalışıyor; hatta kimileri de heyecanla “Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var, teslim olmak yok” gibi “savaş” ve “mücadele” benzetmeleri yapıyordu. Ajansların, YSK’nın ve CHP’nin verileri ile de…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

ORHAN PAMUK VE MERSİN KENTİ EDEBİYAT ÖDÜLÜ

1990’lı yılların ortaları… Orhan Pamuk henüz Nobel Edebiyat Ödülü almamış. O ödülü almasına şöyle böyle on sene var. Ama Türkiye’de çok popüler… Radikal gazetesi o zamanlar Radikal 2 diye bir ek çıkarıyor. O ekte, Orhan Pamuk’un bir yazısı yayımladı. İçeriği aklımda değil. Ama mealen şöyle bir sekans hatırlıyorum. Altı yaşlarındaki Orhan Pamuk, babasının arabasıyla birlikte Akdeniz’e tatile gelmektedir. Toros dağlarını aşınca beyaz bir deniz göreceğini hayal eder. Fakat gördüğü deniz ak değildir! Orada bir düş kırıklığı yaşar… (Bu not burada dursun, yazının ilerleyen bölümlerinde lazım olacak.) * * * Mersin Ticaret…

Devamını Oku
POLİTİKA PSİKOLOJİ TOPLUM 

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI ‘YANKI ODASI’ NEDİR?

Ülkemizde artık değişim isteyen ve bu isteğini giderek daha yüksek sesle dile getiren, içerisinde bulunduğum “muhalif seçmen” kitlesi; 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri sonuçlarının ardından büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bu hüsranın arkasında elbette kaybetmiş olmak yatıyordu. Kaybetmek her zaman bir ihtimaldi ama yaşadığımız şokun bu kadar büyük olmasının sebebi seçim sürecinde –ve daha da öncesinde– içerisinde bulunduğumuz “yankı odalarıydı”. Şöyle ki… Sadece bizimle aynı fikirdeki insanlarla görüşüyor, Cumhuriyet ya da Sözcü okuyor, televizyonda Halk TV, Tele 1,  Sözcü TV ve KRT’den başka kanal açmıyor, sosyal medyada muhalif içerik üreticilerini…

Devamını Oku
TOPLUM 

“BAKAN TOTO” HABERLERİNİN TUTTURANLARI VE KAYBEDENLERİ

Enteresandır, “bakan toto” haberciliğini iktidar medyasından çok, muhalif medya seviyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazandığının belli olduğu günden itibaren ha bire kimlerin bakan olacağına dair “tahmin”, “kulis”, “bilgi”, “duyum”, “konuşulan” ya da kaynaklı listeler yazılıyor; televizyonlarda dile getiriliyor; sosyal medyada paylaşılıyordu. Ben de hangi medya kuruluşu ve gazetecinin “bakan toto”yu tutturacağını saptayabilmek için görebildiğim kadarıyla bir liste oluşturdum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni bakanlar listesini daha önce medyada yayımlanan isimlerle karşılaştırdım. TAHMİN EDİLEMEYEN İSİMLER Tutturulan isimlerden önce hemen hiç kimsenin tutturamadığı isimlerden başlayayım; Yılmaz Tunç (Adalet Bakanı), Vedat Işıkhan (Çalışma ve…

Devamını Oku