EDEBİYAT 

‘SU’, ‘TOPRAK’, ‘HAVA’ VE ‘ATEŞ’; KENTLER VE MİTLER

– Buket Uzuner’in Tabiat Dörtlemesi / Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları – Bu yazıya konu olan Tabiat Dörtlemesi’nin ilk üç cildi ile ilgili çalışmam, 2019’da Ardahan Üniversitesinin düzenlediği Mitoloji Sempozyumu’nda bildiri olarak sunulmuş; sonradan makaleye dönüştürülerek Söylem Filoloji dergisinin 2019-Aralık sayısında yayımlanmıştı. Pandemide bu süreçlerin hikâyesini anlatan bir yazım da Son Baskı’da yayımlandı. Dörtlemenin son romanını 2023-Ocak’ın da TÜYAP Çukurova Kitap Fuarı’ndan alıp hemen okudum ve yazı için de ikinci kez okumaya, notlar almaya başladım. Ancak 6 Şubat’ta pek çok insanı etkileyen depremlerle birlikte benim de bütün çalışmalarım yarım kaldı. Şimdi…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

POSTMODERNİZM VE ‘BİR KIŞ GECESİ EĞER BİR YOLCU’

“Bağıntılar hep vardır, yeter ki insan onları bulmak istesin.” – Umberto ECO Modernizm akımının II. Dünya Savaşı’ndan sonra gün geçtikçe etkisini kaybetmesi, birçok sanat dalında olduğu gibi edebiyatta da mevcut anlayışların değişerek yerini yeni anlayışlara bırakmasına neden olmuştur. Modern dönemlerden kalma realist ve modern akımının ürünleri olan romanların ders verici, ciddi, olgun, çizgisel zaman akışına bağlı ve “mutlak doğrucu” roman anlayışı değişmiş; yerini kurmacanın altını çizen, metinlerarası ilişkileri belirginleştiren, aklın sınırlarını allak bullak eden, metinde zaman ve anlatımda geri dönüşleri merkeze alan, çoğulculuğu ve oyunu, üst kurmacayı romanın ana unsurları…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

AŞKA VE HAYATA DAİR TUTKULU DİZELER

“Şiirsiz toplum eksiktir. Şiirsiz insan yalnızdır.” [1] İzmir’in Şakran 2. No’lu T-Tipi Zindanı’nda yatan Hasan Şeker’in ‘İki Acı Esinti’ [2] adlı şiir kitabı; aşka ve hayata dair tutkulu dizeleriyle çıkageldi postadan… Orhan Veli Kanık’ın “Ağlasam sesimi duyar mısınız,/ mısralarımda;/ dokunabilir misiniz/ gözyaşlarıma, ellerinizle?” [3]; Nâzım Hikmet Ran’ın “Ne güzel şey hatırlamak seni:/ ölüm ve zafer haberleri içinden,/ hapiste/ ve yaşım kırkı geçmiş iken,” [4] dizelerini anımsatan duyarlılıkla kaleme alınmış bir lahzada keyifle ve sarsılarak okuduk… * * * “Onun için…” (s.7) ithafıyla başlayan yapıt, bir yanıyla ilan-ı aşk sanki: “Sevda…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

“YAZMAK”TAN ANLADIĞIM

“Bir ülkede yoksulluk varsa onu yazmayan yazar, yazar değil; insan bile olamaz.” [1] “Yazmak” konusunda altını çizeceğim ilk şey, onun cüretkâr bir yüreklilik olduğudur. O da ne için mi? “Yüreklilik, tehditlere ve acılara tepki göstermenin yollarından biridir” [2] de onun için… Çok dedim, bir kez daha tekrarlayayım: Yazmak, yaratıcı bir eylemdir; bu özelliğiyle de toplumsallaşabilen/dönüşebilen hakikatin kendisidir. O bir yaşama biçimi, bir ahlaktır; sınır tanımayan özlemin taşkınlığıdır; Miguel de Cervantes’in Don Kişot’u gibi. Miguel de Cervantes’in “Kalem aklın dilidir” uyarısındaki üzere yazmak, bir eylem, serüven olmanın yanında yaşama mündemiç itirazdır,…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

GÜZİN ÖZTÜRK’ÜN KALEMİNDEN BİR GÖÇ HİKÂYESİ / ‘KUŞ OLSAM EVİME UÇSAM’

“ … siz şimdi benim hangi tür / hüzünlere ne ad verdiğimi / nereden bileceksiniz? / tedirgin ve kömür / olmuş sesler duyarsınız ama / bu bir şeyi anlatmaz ki!” – Hilmi Yavuz, ‘Mühür’ Bahar geliyor, cancağızım, dalların uç yaprakları tomurcuklandı. Kentin sokaklarında bahar dalları sarkıyor başımızın üstüne. Havada bir tazelenme kokusu… Bu mevsim, bizim için, “portakal çiçeği ilkyaz”dı hani, sevdiğim… Bahar geliyor… Aylar aylar önceydi. Deprem olmamıştı, bunca hayat bölgemizde parçalanmamıştı daha, bir dizi okuma içindeydik göç edebiyatı üzerine. Yazın çocuk edebiyatı üzerine okurken karşıma çıkan kitaplar yönlendirmişti biraz…

Devamını Oku
EDEBİYAT HABER 

BİRÇOK ÜLKEDE FARKLI DİLLERDE OKURLA BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR

Edebiyat ve sanat dünyasının usta ismi Zülfü Livaneli’nin, tarihin en tartışmalı dönemlerinden birinin hükümdarı olan II. Abdülhamid’i insani bir bakışla ele aldığı romanı ‘Kaplanın Sırtında’, çok satanlar listesindeki yerini korurken Amerika, İspanya, Kore, Yunanistan ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkede, farklı dillerde raflarda yerini almaya hazırlanıyor. Kitapları 41 ülkede yayımlanan Zülfü Livaneli’nin, çok katmanlı bir kurguyla kaleme aldığı romanı ‘Kaplanın Sırtında’, kişisel bir yaşamın betimlemesine dayanıyor. Kahramanların iç dünyasının derinliklerindeki olası gerilimler ve çatışmalar betimlenirken dünyaya bakış, ahlaki değerler ve etkileri sorgulanıyor. OTUZ ÜÇ YIL SÜREN BİR SALTANAT, ARDINDAN…

Devamını Oku
EDEBİYAT YAŞAM 

KİTAPLARA DÖNÜŞEN AĞAÇLAR

Yirmili yaşlarda iki genç kız konuşuyor. Konu: “Iphone”. Nereden, nasıl, hangi şartlarda kredi alıp Iphone alabileceklerini konuşuyorlar. Masanın sağ tarafında oturan diyor ki, “A e-ticaret sitesi alışveriş kredisi veriyor, oradan alalım”… Diğeri, “X banka öğrencilere kredi veriyormuş, oraya başvuralım”… Tüketim deviniyor, tüketim devingen. Oyunun adı “Tüketim İyidir”. Sahnenin dört bir tarafına oyuncular dağılmış. Başroldekilerin ellerinde bu oyuncular, sanki kuklaları. Bir fenomen bir rimel öneriyor, bir diğeri bir gözlük, bir başkası bir etek. Rimel, gözlük ve etek peşinde koşan insanlar… Başka biri geliyor, “Bu kadar tükettiniz, artık biraz da geri kazanma…

Devamını Oku
EDEBİYAT HABER KÜLTÜR-SANAT 

ÇUKUROVA SANAT GİRİŞİMİ’NDEN ‘FEYZA HEPÇİLİNGİRLER’ KİTABI

Çukurova Sanat Girişimi’nce (ÇSG) 2009 yılından beri düzenlenen Çukurova Ödülü’nün 2023 yılı sahibi Türk dilbilimci ve yazar Feyza Hepçilingirler oldu. ÇSG, Hepçilingirler için bir kitap hazırladı ve kitap ÇSG’nin internet sitesi cukurovasanatgirisimi.com’da yayımlandı. 292 SAYFALIK KİTAP Feyza Hepçilingirler’in öykülerinden, Türkçe üzerine yazılarından, fotoğraflarından seçkinin de bulunduğu kitapta 30 yazarın yazısı bulunuyor. A/4 boyutunda 292 sayfa olan ve editörlüğünü Asuman Söylemez’in yaptığı kitapta yazısı bulunan isimler şöyle: Çetin Yiğenoğlu, Orhan Apaydın, Yaşar Öztürk, Afşin Kum, Pelin Hepçilingirler, Recai Şeyhoğlu, Nilgün Ilgaz, Mehmet Özçataloğlu, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Hürriyet Yaşar, Sevsen Aslantepe, Berna…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

YAZMAK EYLEMİ

“Ayakta yazmak gerekir, diz üstünde değil. Yaşam hep ayakta yapılması gereken bir iştir.” [1] Yazmak, tasarımla ilintili bir gerçek ve yaratıcı bir eylemdir; eylem olarak ele alındığındaysa toplumsallaşabilen/dönüşebilen hakikatin kendisidir. Yeniden üreten, yorumlayan, değiştiren ve dönüştüren bir birey olarak yazar, yazmak süreci boyunca kendisiyle, doğayla ve toplumla bir hesaplaşma içindedir aynı zamanda. Elbette “bir yazar yapıtını amaca giden bir araç olarak göremez” [2]; yazmak bir yaşama biçimi, bir ahlaktır. Hakkını vererek, sorumluluklarının bilincinde yazmak sıradanlığın kolaycılığına, gündelik yaşamın alışılmış biçimine, yavanlığına meydan okumaktır; yaşama dokunan yazar için toplumsal bilinçle yazmak…

Devamını Oku
EDEBİYAT HABER 

BU NEYİN İNTİKAMI, KİMİN ‘GARAZ’I?

Hataylı şair ve yazar Serhan Kurşun’un –herkesi derinden yaralayan ve telafisi mümkün olmayan kayıpların yaşandığı 6 Şubat depremlerinden kısa bir süre önce– raflarda yerini alan romanı ‘Garaz’; Erzin’den Kırıkhan’a, Antakya’dan Yayladağı’na, Altınözü’nden Samandağ’a kadar bölgenin kültürel ve tarihi zenginliklerini ve kentin büyüsünü edebi bir bakışla anlatıyor. Hatay’ın binlerce yıl geriye uzanan tarihinin, camilerinin, kiliselerinin, havralarının, tarihi binalarının ve kentin mistik sokaklarının yıkımdan önce çekilmiş son fotoğrafı ‘Garaz’, İnkılap Kitabevi tarafından yayımlandı. Gerçek olaylardan esinlenilen mitoloji, tarih ve siyasetin iç içe geçtiği roman, aynı zamanda sınıf çatışmasını, aile ilişkilerini ve toprak…

Devamını Oku