EDEBİYAT 

İÇİMDEKİ TANRI ÖLDÜ

Hayat rüyasından uyanışın verdiği acı, ateşsiz cehennemi yaşatır insana. Aklımın utanışını hissedebiliyorum. İtiraf, teselli olur belki. İtiraf ediyorum. İçimdeki tanrının saltanatı yıkıldı. Sevgilimin aşkı ısıtmıyor artık yüreğimi. Şehvet tükendi, arzular öldü kendiliğinden. Sanat ve edebiyat tutkusu cezbe dönüşmüyor eskisi kadar. Okuduğum her şiir üşütüyor beni. Mangal közüyle aydınlanmanın peşindeyim hâlâ ve aptalca… Bütün cennetler yalanmış meğer. İçimdeki cehennemi yaşayınca anladım. Annem de öldü. İçimdeki keder zehrini akıtacak yürek bulamıyorum. Kar boran dondurur bedenimi, sığınaklarımı bulamıyorum. Sevgilinin göğsüne hasretim. Tanrı on beş gün arayla Azrail adlı marabasını göndererek ikisinin de canını…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

YENİ YÜZYILIN YİRMİ YILI

İşte dünyamız, güneşin çevresinde 365 gün 6 saat süren bir dönüşünü daha tamamladı. Bu sürede iyi kötü epey işler oldu. Aslında biz değişip gelişmedikçe bütün dönüşler, zaman ve mekân aynı kalacak. Bakın 2000’e, Milenyum’a gireceğiz diye seviniyorduk. Milenyum’a gireli 20 yıl oldu. Çok bir şey değiştiğini söyleyemem; fakat insanlarda Ortaçağ’a bir özlem var. Haksız da değiller, dünya savaşları, büyük şehirler insanları birbirine iyice yabancılaştırdı, yalnızlaştırdı. Geçen yüzyılda iki büyük dünya savaşı yaşandı, yıkımdan sonra diriliş geldi, büyük kentler oluştu, meydana çıktı. Bütün bu savaşlar, oluşan büyük şehirler insanı mutsuz etti.…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

ASLINDA HEPİMİZ BİRER ZEBERCET’TİK; YALNIZ VE YABANCI…

Türk ve dünya edebiyatının, özellikle daha ilk cümlesinden itibaren okurunu etkileyen, psikolojik sürükleyiciliğiyle okurunda derin izler bırakan eserleri vardır. Franz Kafka’nın ‘Dönüşüm’ adlı eseri böyledir. “Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu” şeklinde başlayan kitapta, küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkileri en ince ayrıntılarına kadar irdelenmektedir. Yusuf Atılgan’ın ‘Anayurt Oteli’ adlı eserinde de benzer bir durum söz konusudur. “İstasyona yakın Anayurt Oteli’nin kâtibi Zebercet, üç gün önce perşembe gecesi gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının o gece kaldığı odaya girdi, kapıyı kilitledi, anahtarı…

Devamını Oku