ŞİİR 

PEK MUHTEREM BİRİ

Kimseyi ilgilendirmeyen mutsuzluklar yaşıyorum. “ S a r   y a r a m ı ! ” diyebileceğim bir yaram yok diye, kızmadım yara bantlarına. Mutsuzum ancak yok bir bağlacı “ ç ü n k ü ” ile başlayan. Böyle sıradan, kendi halinde düşen suratım, herkesin bildiği gözyaşlarım. Yanından geçerken yüzüme bakmayan simitçi çocuğa da kızabilirim, en son gelen otobüs benimki diye de. Çokça huysuz yanlarımı okşamaktayım, şımartmaktayım hüznümü. İnadım inat mutsuzluğa makyaj yapmaktayım, renklendirmekteyim yüzümü. “Kim o?” diyen kimse olmadı çaldığım kapılarda. Bu kadar alışılmış. Bilindik. Yüreğim açık! Bu yüzden…

Devamını Oku
POLİTİKA 

SON YILLARDA NELER YAŞADIK? (2014)

Uzun zaman geçti, nitelikli insanların buluştuğu bir platformda, fikirlerimizi paylaştığımız bu sitede yeniden beraberiz. Emek verdiğini bildiğim dostlarım İsmail Güneş, Başar Şeker, Cemal Demircioğlu ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Ayrı kaldığımız bu zaman içerisinde ülkemizde neler oldu, neler… Bana göre en önemlisi; Türkiye’de kadın cinayetleri ve çocuk tecavüzlerinin dinsel inançların geleneği olduğuna dair tarikat söylemleri ile uyuşan uygulamalardır. Ancak bunu destekleyen başka gelişmeler de var: Cemaatlerin topluma pompaladıkları yalanlara alışılması, ortaya çıkan bir güce tapınma eğilimi, o güçten yararlanmak amacıyla gölgesine sığınanlar, meslek etiğinin yok olması, ahlaksızlığın inanç değerlerinin…

Devamını Oku
YAŞAM 

ADANA YÜRÜYÜŞLERİM HEP DEVAM EDECEK; SONSUZA DEK…

Kentin ışıltılı caddelerinde yürümeye, ne zaman, bundan kaç yıl önce başlamıştım, hatırlamıyorum. Çoğunlukla akşam saatlerinde düşüyorum yola. Bazen gecenin ilerleyen saatlerine değin arşınlıyorum kaldırımları. Sabah yeniden dışarı çıkıyor, günün koşuşturmasına karışıyorum. Günler böyle geçip gidiyor. ADANA’YLA SARMAŞ DOLAŞ 2019’un son günleri… Yeni yılın ilk gününden itibaren insanlar takvim yapraklarını bir bir yırtmaya başlayacaklar yeni almanaklarından; günler, haftalar, aylar ilerleyecek ve belki yine bir aralık günü bu defa 2020 için bir araya gelip aynı çizgiye dizilecekler. Yıllar da geçecek böyle böyle… Gün gelecek, bu siyah saçlara aklar da düşecek. Ama yine…

Devamını Oku
POLİTİKA 

TOPLUMSAL CİNAYETİN ANATOMİSİ

Hukukun güvenilirliğini kaybettiği ülkelerde kararlar üstünlerin etkisiyle alınır. Buna “üstünlerin hukuku” denebilir. Üstünlerin kim ya da kimler olduğunu herkes bilir. Bu hakkı nereden aldıkları konusunda da cevap çok bilinmeyenli değildir. Ancak vicdanları sızlatan hukuksal kararlara toplumsal refleksin derecesi toplumsal gelişkinliğin önemli göstergesidir. Bu nedenle herhangi bir haksızlığa uğrayan kişi ya da gruplara destek amacıyla yapılan eylemler, bu eylemlerde ödenen bedeller sıradan insanlar tarafından anlamsız, boş ve kof hareketler olarak algılanır. Bizde suya sabuna dokunmadan yaşamak marifet olarak algılanır. Hatta o kadar ileri gidilir ki toplumsal sorunları yaratanların Yaradan’dan ötürü sevilmesi…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ASGARİ NAKAVT

“İnsanları tekme ve yumruklarla düzeltemezsin.” [Bruce Lee] “Sen, ben, hiç kimse hayat kadar sert vuramayız.” [Rocky Balboa] İşçilere bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür vb. gereksinimlerini günün fiyatları üzerinden en az düzeyde karşılamaya yetecek ücret. [Asgari Ücret] … Evdeyim sevgili okur, tıpkı sizin gibi, evde çay demliyorum, Evgeny Grinko eşliğinde bir bardaktan diğerine uçuyorum, ta ki 2020 yılı için açıklanan net asgari ücreti duyana kadar. – 2 bin 324 lira 70 kuruş. – Jestli mi, jestsiz mi? – Haa. Sevgili okur, muhalif…

Devamını Oku
EDEBİYAT 

ASLINDA HEPİMİZ BİRER ZEBERCET’TİK; YALNIZ VE YABANCI…

Türk ve dünya edebiyatının, özellikle daha ilk cümlesinden itibaren okurunu etkileyen, psikolojik sürükleyiciliğiyle okurunda derin izler bırakan eserleri vardır. Franz Kafka’nın ‘Dönüşüm’ adlı eseri böyledir. “Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu” şeklinde başlayan kitapta, küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkileri en ince ayrıntılarına kadar irdelenmektedir. Yusuf Atılgan’ın ‘Anayurt Oteli’ adlı eserinde de benzer bir durum söz konusudur. “İstasyona yakın Anayurt Oteli’nin kâtibi Zebercet, üç gün önce perşembe gecesi gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının o gece kaldığı odaya girdi, kapıyı kilitledi, anahtarı…

Devamını Oku
GEZİ 

KARS’IN 3G’Sİ / GAR, GIŞ, GIYAMET

Değişik bir rotadan gidelim dedik. Van Gölü Ekspresi ile Tatvan’a kadar müthiş keyifli doğa ve manzara içerisinde yol aldık. Bu rotanın şanssızlığı son durağının Van olmaması… Emin olun, tren hattı Tatvan değil de Van’da bitiyor olsaydı bugün Kars çılgınlığı kadar Van çılgınlığını da konuşuyor olacaktık. Tatvan sonrası karayolu ile devam ederek 7 saatlik bir yolculukla Kars’a ulaştık. Dönüşü ise Doğu Ekspresi ile yaptık. Gezinin ana teması tren ve Kars’tı. Bir geziyi daha bitirip evimize dönerken Kars’a dair neler kaldı aklımızda derseniz kısaca buraya not düşelim. Nuri Bilge Ceylan filmlerinden daha…

Devamını Oku
GEZİ 

YOK OLMANIN EŞİĞİNDEKİ BİR TARİHİ ESER: KESİRİ HAN

İçinde yaşadığımız coğrafya, insanlık tarihinin en önemli değişimlerine tanıklık etmiş binlerce kültür mirasına sahip bir coğrafyadır. Ancak şu da bir gerçektir ki bu tarihi mirası olması gerektiği biçimde koruma, kollama ve yaşatma görevlerini bu toplumu yönetenler ve bu toplumun bireyleri yerine getirememiştir. Kentlerimiz günlük çıkarlara feda edilmiş, pek çok eser yok edilmiş, yakılmış, yurtdışına kaçırılmış, müzelerimizde sergilenmeden depolarda terk edilmiş, alınmış, satılmış, mekânlar harabe ve mezbele durumlara düşürülmüş, bazen yenileme adı altında aslı ile ilgisi olmayan formlara dönüştürülmüştür. Korunmaya değer görülenler ise dönemlerinin ekonomik, sosyal ve siyasal koşullarınca belirlenmiştir. Oysa…

Devamını Oku
TEKNOLOJİ 

SOSYAL MEDYA YALANCISI MISINIZ?

Sosyal medya paylaşımları giderek beni rahatsız ediyor ve çoğunu okumadan geçiyorum. Özgün üretilmiş fikir, düşünce veya kişisel paylaşımlar daha çok ilgimi çekiyor. Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar çok yalan, manipülatif ve yanlış bilgi bombardımanı altında kalmadım. Artık bilerek veya bilmeyerek pek çok sosyal medya yalancısı mevcut… Bu kişiler okumadan, sorgulamadan, göz gezdirerek inanmak istedikleri her şeyi paylaşıyorlar. Teknoloji sayesinde “bilgiye ulaşmak” kolaylaşırken, bu kolaylık, beraberinde sorunlar da getiriyor. Bu sorunların başında; yalan haberlere maruz kalma, yanlış veya şüpheli bilgiyi yayma eğilimi, manipülasyon ve bunların sonucunda oluşan “bilgi kirliliği” geliyor. Yalan…

Devamını Oku