EDEBİYAT TOPLUM 

BELKİ YARIN

Nâzım Hikmet, Kuvva-i Milliye Destanı’nda, Nurettin Eşfak’a şunları söyletir: “Akif inanmış adam/ büyük şair…” İroni mi yapar? “Gelecektir sana vaat ettiği günler Hakk’ın” diyen Akif’in, inanmışlığını mı sorgular ironi yaparken, büyük şairliğini mi sorgular? Bunu edebiyat tarihçileri düşünsün… Fakat Nâzım da en az Akif kadar inanmış bir dava adamı değil midir? Mesela ne der bir şiirinde: “Güzel günler göreceğiz çocuklar/ Motorları maviliklere süreceğiz/ Çocuklar inanın, inanın çocuklar/ Güzel günler göreceğiz, güneşli günler/ Motorları maviliklere süreceğiz…” * * * Biz Nâzım’a inandık, yıllar geçti, güzel günler gelmedi… Her gelen gün, bir öncekinden…

Devamını Oku
TOPLUM YAŞAM 

YALNIZ DEĞİLSİNİZ

“Ateşi ve ihaneti gördük/ ve yanan gözlerimizle durduk bu dünyanın üzerinde.” diye başlar Nâzım Hikmet, ‘Kuvayi Milliye Destanı Birinci Bap’a. O günden bu yana da çok şey gördü geçirdi insanlık. Hep olduğu gibi… Hâlâ nelerini görmekteyiz. İki yıl devam eden bir salgın, sürekli yeni varyantlar vardı hayatımızda, aşı polemikleri, tüm bunların ortasında yitip giden canlar ve belki ailemizden, yakın çevremizden kaybettiklerimiz oldu. Bunların hiçbirini umursamayıp gönül rahatlığı ile yaşantısına devam edenler de oldu. Daha düne kadar bu salgının hayatımıza vurduğu ket, sağlığın ve nefes almanın bu denli kıymetini tokat gibi…

Devamını Oku
TOPLUM 

İNSANCA ÖZGÜRLÜK

Süslendi mi caddeler, evler, alışveriş merkezleri? Her yer her saat aydınlıktır bulunduğunuz şehirde 1 Ocak’a kadar. Sokak aydınlatma sorunu yaşayan yerlerin hâlâ var olmasına ne demeli, peki? Karanlık demek olumsuzluğun her an baş göstermesi demektir. Umut, huzur ve sevgi kelimeleri ile başlayacaktım yazıma ama 21’inci yüzyılda da bu duyguların tam elde edildiği söylenemez. Her geçen yıl dünya kötüleşiyor, insanlar insanlığı terk ediyor. Hayvanlar ellerinde olsa belki de bu yeryüzüne hiç gelmek istemezler. Yeryüzündeki hayvanların yanı sıra deniz altındaki hayvanları da dünyadan koparıyoruz. Bu satırları duyarlı olabilmek için yazmıyorum. Şöyle boş…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

“TECAVÜZCÜ SENSİN!”

“Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağ bu, biliyorsun.” [1] 1981’de Karayip ada ülkelerinden Dominik’te düzenlenen Birinci Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kurultayı, bu ülkede diktatör Trujillo’ya karşı direnen Mirabal kız kardeşler Patria – Minerva – Maria Teresa’nın katledildiği 25 Kasım’ı, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ ilan etti. Mirabal kardeşlerin katli, bir “aile içi şiddet” ya da “kadın cinayeti” vakası değil, bir devlet şiddetiydi. [2] Rafael Leónidas Trujillo… 1930’da sahte seçimlerle iktidarı ele geçirip 1961’e kadar Dominik’e kan kusturan diktatör. Verimli topraklarının yüzde 60’ının, şeker sanayiinin…

Devamını Oku
SPOR TOPLUM 

FUTBOLDA TÜM ZAMANLARIN EN İYİSİ: MESSI

Paulo Coelho’nun deyişiyle, “hayatın tüm duyguları ve büyük anahtarları futbolda gizlidir”, bunu anlamanın yolu ise futbolu izlemekten geçiyor. Sevinç, hayal kırıklığı, kızgınlık, adaletsizlik hissi, gurur, öfke, hayranlık, aşağılanma, bıkkınlık, isyan, kabullenme ve pek çok duygu hali izlenen bir maçta yaşanabiliyor. Futbolun sadece oyun olduğu genelde yenilgiler sonrası teselli ve avunmak için kullanılırken zafer sonrası futbol sadece futbol olmaktan çıkmaktadır. Futbol, 1863’te İngiltere’de ortaya çıktığından beri futbol oyun alanlarının ve arkadaşlarla bir arada yapılan izleme, oynama ve sohbet etkinliklerinin en sevilen sporu olmuştur ve o günden bu yana dünyanın en popüler…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TİMUR SOYKAN’IN SUÇU NE?

Timur Soykan’ı suçlamak değil, kutlamak gerek. Bugün artık 24 yaşında olan bir kadının, 6 yaşından itibaren cinsel istismara uğradığı ses kayıtlarıyla, fotoğraflarla ve eski soruşturma belgeleriyle kanıtlanıyor ve dava açılıyorsa bu haberdir.  Hem de cinsel istismar, “imam nikahı” kılıfı altında işleniyor ve bir tarikatın önde gelen isimlerinden biri olan babası ile annesi de bu suça göz yummakla suçlanıyor, haklarında dava açılıyorsa bu daha büyük haberdir. Timur Soykan’ın, 3 Aralık’ta BirGün’de yayımlanan “Karanlık dünya bir çocuğu yuttu” başlıklı haberde yazdıklarının kamu yararı tartışılamaz. H.K.G.’nin 2 yıl kadar önce cumhuriyet savcılığına şikayetiyle…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

AYDINLIK ZARURİ

6 yaş… Kimi çocuk bu yaşta oyuncağa boğulur, kimi sokaklarda gönlünce oyun oynar, kimi de evcilik oyununun gerçeğini yaşamak zorunda kalır! Evcilik oyununun gerçeği… Gerçek olunamaması kadar yıkıcı ve yüzleştirici bir durum yaşanmış yıllarca bu ülkede. Gündeme yeni geldi ve üstü kapanmayacak derecede konuşulması gerekiyor. “Ellerinizi çocukların üzerinden çekin” lafı yanlış anlaşılmış ki 6 yaşındaki çocuğa yıllarca cinsel istismar uygulanmış. Akıl almaz gibi geliyor ama Türkiye’de yaşanmış bu utanç tablosu. Üstüne bir cinsel istismar olayı daha patladı. Dini kullanarak harama batanlar kahrolsun! Bizim öğrendiğimiz din bu değil ve bu dini…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

BİR KEREDEN ÇOK ŞEY OLUR!

Bir insanın en büyük iki şansı, hayata bir adım önde başlama sebeplerinden ikisi, iyi ebeveynlere sahip, sağlıklı bir birey olarak doğmasıdır. Çünkü ana babanın iyiliği, sadece genetik aktarım açısından değil, aynı zamanda öğrenme sürecinde de bireyi daha kolay ve sağlam ilerletir. İyi derken neyi kastediyorum? Seven, koruyan, gözeten ve aynı zamanda kendisi olması için özgür bırakan, okumasını, bir şeyler yapmasını, meraklı ve sorgulayan olmasını, kendisine ve topluma faydalı ve sorumlu bir insan olmasını sağlayan ebeveyn, iyi ebeveyndir. Böylece çocuk, bireye dönüşür ve birey olan, dünyanın her yerinde her koşulda yaşayabilir,…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

‘ZÜBÜKZADE İBRAHİM’LERİN KORKUSUYDU AZİZ NESİN

“Gülümsemek,/ adaleti bozuk düzene,/ sessiz bir küfürdür./ Gülümseyin.” [1] ‘Kendime Öğüt’te, “Uslanma hiç, hep deli kal/ büyüme sakın, çocuk kal,” derdi. “Bi’ b.k bilmiyorsun. İşin kötüsü, bi’ b.k bilmediğini de bilmiyorsun” diyen doğruluk, çalışkanlık ve vazgeçmeme simgesi; erdem timsali üstat mizahçıydı. [2] “Böyle gelmiş böyle gitmez” diyen ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ın, ‘Zübük’ün müellifiydi. “Zübük, kendi çıkarları için her yolu mubah sayan kişi”, “Bizim gibi avanaklar olduktan sonra, Zübük’ün bize ettiği az bile”, “Bizde bu kafa varken, bizim gibilerine bir değil, on zübük az gelir”, “Bu zübüklük bizde yaşıyor, onları…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

GAZETECİDEN SUNUCU OLMAMALI

Özlem Gürses, CHP ve Deva Partisi’nin toplantılarında sunuculuk yaptığında da eleştirmiştim. O günlerde Halk TV’nin ekran yüzlerindendi ve haber programları yönetiyordu; hafta sonlarında ana haber programını sunuyordu. Şimdi benzer bir yanlışı Duygu Demirdağ tekrarladı. Altılı Masa’nın yeni anayasa değişikliği önerisi ile CHP’nin de vizyon belgesini açıkladığı iki toplantının sunuculuğunu yaptı. Partilerin anayasa çalışmasını anlatırken kendini de kattı işin içine. “Ben Duygu Demirdağ, bugün bu salonda bu tanıklığın bir parçası olmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyuyorum” diye başladığı sunumunda, “Şimdi demokrasi zamanı diyerek çıktık yola” dedi. Program boyunca ve en sonundaki…

Devamını Oku