POLİTİKA TOPLUM 

ARKA KOLTUKTA, İKİ KİŞİLİK YALNIZLIK…

Eski model, tuş takımlı telefonun zil sesi duyuldu otobüsün arka koltuğunda. 1990’ların sonlarındaki telefon reklamlarını izler gibi olduk bir an. Başına eşarp bağlamış, gözlüklü, yaşlı kadın eşarbını sıyırıp kulağına götürdü telefonu: – Alo… … – Sakine, sen misin? … – Yok, guzum, daha yok. Bulamadık. … – Oraya baktık işte. Bir artı bir dedi ama tek bir oda. Başka şey yok. Tek oda he… 5 milyon dedi aylık. O da diyor depremzedesiniz diye 5 milyon ha. Yoksa daha yüksek diyor. … – Ne biliyim… * Telefon açan kişinin adının Sakine…

Devamını Oku
HABER TOPLUM 

EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ TARAFSIZ VE NİTELİKLİ GAZETECİLİK

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, seçim sürecinde medyadaki hareketlilik ve çok sesliliğin önemine ilişkin değerlendirmede bulundu. Eskiden seçim dönemlerinde daha çok basılı gazetelerin yayın hayatına başladığını belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Bunların büyük kısmı seçim sürecinde yayımlanacak siyasal ilan ve reklamlardan pay kapmak için olurdu ve bunların yine çoğu seçimden sonra sessiz sedasız kapanır giderdi” dedi. ‘BU SEÇİMDE HABER SİTESİ SAYISINDA ARTIŞ OLABİLİR…’ Günümüzde daha çok internet üzerinden haber sitelerinin ve Youtube kanallarında bir patlama yaşanabileceğini kaydeden Prof. İrvan, yayın hayatına başlayan Sözcü TV’yle…

Devamını Oku
TOPLUM 

ÜRKÜNTÜ VEREN ZİHİNLER

İnsanın hayal etmekten bile ürktüğü 6 Şubat felaketinin ardından 40 günden fazla zaman geçti. Bu sürecin bize çok şey öğretmesi gerekiyor, olaylardan ders çıkaran, akıllı yorumlar yapan insanların varlığının yanı sıra ruhsuz, duygusuz, saplantılı inançları sayesinde hiçbir şey olmamış gibi rahat olabilen ve yorumlar yapabilen insanların zihin yapılarının ne kadar ürkütücü olduğunu da öğreniyoruz. Her şeyi Allah’a bağlayan korkunç insanların savları insanın midesini bulandırmaya, benim ve benim gibi düşünen insanların içinde ürküntü yaratmaya devam ediyor. Bu insanların algı ve düşüncelerinin değişmesi bundan sonraki yöneticilerin temel hedefi olmalıdır. Böyle insanları “insan”…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘BUNLAR OLCEK!..’

Evlerimiz, iş yerlerimiz başımıza yıkılmasa, şehirlerimiz yerle bir olmasa, yıllarca emek verip yaptığımız köprülerimiz, yollarımız, limanlarımız, barajlarımız, havalimanlarımız yıkılmasa deprem o kadar da kötü bir şey değil. Dünyanın varoluşunun bir gerçeği, bir gereği. * Evlerimizi, iş yerlerimizi su basmasa, şehirlerimiz su altında kalmasa, alt geçitlerde çamurlu su içinde kalıp boğulmasak sel de o kadar kötü bir şey değil aslında. O da dünyanın varoluşunun bir gerçeği, bir gereği. * Faylar kırılacak… Sular akacak… Bizim asker arkadaşı Manisalı Savaş’ın dediği gibi: “Bunlar olcek. Yapcak bişi yok!” * Dünyanın varoluş serüveninde tesadüf ettiğimiz…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

GAZETECİ PARTİLERİ ÜZEBİLMELİ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı süreci, partili taraftarların medyadan beklentisini belirginleştirdi. İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in masadan kalkmasından dönüşüne kadar geçen sürede kulis bilgisi yazanlara, eksikliklere, yanlışlara dikkat çeken gazetecilere çemkirenler, onları susturmaya çalışanlar oldu. Ağır suçlamalar da yöneltti kimileri. Gazetecilik, Zafer Arapkirli’nin de yazdığı gibi, “birilerini üzmemek, gücendirmemek için değil, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla” yapılır. Gazeteci siyasileri yönlendirmeye çalışmaz, onlar adına düşünmez ya da kaygılanmaz ama gerektiğinde üzmekten de çekinmez. Evet, iktidar medyası yıllardır AKP’nin başarısını dert edindi; hatalarını örtüp eksiklerini tamamlamayı görev bildi. Ne yazık ki, gazetecilikle bağdaşmayan…

Devamını Oku
HABER TOPLUM 

11 KENTTE DEPREM MÜZELERİ KURABİLİRİZ

Türkiye’yi yasa boğan ve 11 kenti etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerden ders çıkarılması gerektiğini belirten uzmanlar, toplumsal hafızanın önemine işaret ediyor. Depremlerde yerle bir olan şehirlerde Japonya’da örneklerine rastlanan deprem müzelerinin oluşturulmasını öneren uzmanlar, enkazdan çıkarılan eşyaların sergileneceği müzelerin depremlerin unutulmaması için simge haline getirilebileceğini ifade ediyor. ‘JAPONYA’DA 2002’DEN BERİ DEPREM MÜZESİ VAR…’ Japonya’nın Kobe kentinde bulunan Kobe Depremi Anıt Müzesi’nin 2002’de açıldığını ve 1995 Kobe Depremi’ni anlattığını kaydeden uzmanlar, “Kobe Depremi Anıt Müzesi, 15 Ocak 1995’te saat 5.46’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki Büyük Hanshin Awaji Depremi’nde meydana gelen olaylara ve…

Devamını Oku
TOPLUM 

BİR GÖRÜNTÜ ALTI KEZ NİYE TEKRARLANIR?

Fox TV’de Gülbin Tosun’un sunduğu ana haber bülteninde ailesinin 21 ferdini depremde kaybeden Köksal ailesiyle ilgili bir haber vardı. Tosun’un, “Baba Köksal, kızlarından kalan videoyu ağlayarak gösterdi habercilere” sunumuyla başladı haber. Önce Selda Bağcan’ın “Söyleyin gidiyorum/ dönemem belki geri” sözlerinin duyulduğu müzik eşliğinde araç içinden çekilmiş görüntü geldi ekrana. Ardından 73 yaşındaki baba Ramazan Köksal göründü: “Ailemden Köksallar olarak 21 kişi şehidimiz var. 21 kişi şehidimiz var.” Adamın gözyaşlarına boğulması üzerine ailenin yıkık evleri ve sığındıkları çadırdan görüntüler verildi. Ardından yaşadıkları dramı çarpıcı biçimde yansıtan sözleri ikinci kez duyuldu: –…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TEK GÜNAHKÂR MÜTEAHHİTLER Mİ?

Müteahhit, imar planı yapabilir mi? Yapamaz. Riskli parselleri ayıklamak şehir plancılarının işidir. Müteahhit, zemin etüdü yapabilir mi? Yapamaz. Zemin etüdü inşaat, jeoloji, jeofizik mühendislerinin görev aldığı kurumların işidir. Müteahhit, proje yapabilir mi? Yapamaz. Projeler makine, elektrik, inşaat mühendisleri ve mimarların işidir. Müteahhit, kendi başına iş yapabilir mi? Yapamaz. Belediyelerin ilgili birimleri müteahhidin iş bitirmesi yeterliyse ruhsat verir. Müteahhit, ruhsatını almış olsa da işe başlayabilir mi? Başlayamaz. Tam zamanlı şantiye şefi çalıştırmak zorundadır. Bu şef, inşaat mühendisi veya mimar olabilir. Sorumluluk bunlara aittir. Kullanılan malzemeden şantiye şefi sorumludur. İsterse inşaatı durdurma…

Devamını Oku
TOPLUM 

AHLAK DEYİNCE

Şöyle der, M. T. Cicero: “Memleketler parasızlıktan değil, ahlaksızlıktan çökerler.” Ve ekler Napoléon Bonaparte: “Ahlak olmayan yerde kanun bir şey yapamaz.” Son sözü de Platon söyler: “Ahlak ve üçkâğıtçılık, terazinin iki ayrı kefesinde yer alır; bir çıkarsa biri iner.” Bizler depremde yalnızca binlerce insanımızı kaybetmedik aslında, ahlaki değerlerimizi de yitirdik. Acıdan kazanç sağlamaya çalışan insanları gördükçe insanlığımızdan utandık. Hepimiz biliyoruz ki bir toplumda en çok konuşulan değerler, o toplumda en çok eksik olan değerlerdir. Ahlak bunların en başında yer alır. Yaşadığımız bu acı ahlak konusunda düşünmemizi sağladı: “Ahlak doğuştan mı…

Devamını Oku
TOPLUM 

KOMPLO TEORİLERİNİN MUCİDİ O KANAL!

Pandemi döneminde olduğu gibi deprem felaketi sonrasında da yine komplo teorileri ortalığa saçıldı. En yaygın olanı ise, “ABD’nin Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı (HAARP) teknolojisi ile Kahramanmaraş depremini tetiklediği” yolunda. Depremin yapay olarak tetiklenebildiği varsayımına dayalı bu komplo teorisi sosyal medyadan yayıldığı gibi maalesef medyada da kendine yer buluyor. Örneğin, Nedret Ersanel, 15 Şubat’ta Yeni Şafak’ta yayımlanan ‘Deprem doğal mı, suni mi?’ başlıklı yazısında “depremlerin suni olarak tetiklenebileceği” yolundaki bilim dışı kanaatini dile getirdi; “HAARP gibi yapılara bile gerek kalmadan fay hatlarına su basılması türünden insan yapımı uygulamaların dahi”…

Devamını Oku