POLİTİKA TOPLUM 

ŞİDDETİ BİR RENK DEĞİL, ZİHNİYET DEĞİŞTİRİR!

Mor renk turuncuya döner her 25 Kasım’da… Şiddetle mücadelenin rengi turuncu olur kasımın sonlarında. Turuncu renk ise çoğunluklu olarak Adana’yı hatırlatır bana. Aklıma gelen ilk şey, Portakal Çiçeği Karnavalı olur nedense… 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden tam bir gün önce turuncu kentli şehir Adana; bir kadının katledilmesiyle kan kırmızısı oldu. Öfkenin artık herhangi bir rengi de yok kadın cinayetlerine karşı! Turuncunun enerjisini yıkan bir kırmızı oldu dün Seyhan ilçesi… Bu sefer kurbanın ismi Müzeyyen… 3 çocuk annesi Müzeyyen pompalı tüfekten isabet eden saçmalar sonucu katledildi. Dizi…

Devamını Oku
TOPLUM 

CÜNEYT ÖZDEMİR, GAZETECİLİK VE REKLAM

Cüneyt Özdemir, elinde mikrofon, İstanbul’daki bir AVM ve temaparkın önünde durmuş, hayranlıkla anlatıyor: “Benim cehaletime verin, arkamda gördüğünüz mekâna yılda bir milyon insan geliyormuş. Bende bir de çocuk var; çocuğu bu tür mekânlara götürebilmek için dünyanın öbür tarafına gidiyorsunuz; Fransa’ya, yok efendim Los Angeles’a, yok efendim Orlando’ya. Birazdan gezdireceğim, inanın, ben böyle bir yer olduğunu bilmiyordum. Bilsem, manyak mıyım dünyanın öbür tarafını dolaşacağım…” Bu görüntüyü izleyenler Cüneyt Özdemir’i, çocuğunu bir temaparkta oynatabilmek için Fransa ya da Amerika’ya götürmekten kurtulduğu için çok sevinmiş bir gazeteci sanabilir! Ama Cüneyt Özdemir’in önünden anons…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TESETTÜR

Tesettür, Arapça “sitır” kelimesinden türetilmiş, koruma, kendini gizleme, gizlenme anlamına gelmektedir. Ülkemizde gündem öylesine hızlı değişiyor ki hiçbir konuyu derinlemesine hatırlayıp düşünmüyoruz. Bugün yaşadıklarımızın büyük kısmını aynısıyla 70 yıl önceki Demokrat Parti iktidarında da yaşadık. Ama her şehirde en önemli yerlere “Adnan Menderes” adı konmakta ve büyük bir kitle onu bir kahraman ve demokrasi şehidi zannetmektedir. 10 yıl sürmüş fakat henüz 6 yıl içinde tükenmiş bir iktidar, ardından 1960 darbesine maruz kalmış bir ülke yarattı, tarih daha da kötü bir şekilde tekerrür ediyor. Tıpkı bugünkü gibi; gazeteciler tutuklanmış, halk açlık…

Devamını Oku
TOPLUM 

1492 SONRASI, MARRANOLAR VE ANADOLU COĞRAFYASI

Önceki yazımda bahsetmiştim. 1492 yılında Yahudi ve Müslümanlar ya Katolik Hıristiyanlığa geçmeye ya da ülkeyi terk etmeye zorlanmıştı. Yahudilerin ve Müslümanların bir kısmı İspanya’da kalıp Hıristiyan Katolikliğe geçti. Marranolar; Hıristiyanlığa geçmeyi kabul etmiş gibi görünüp kendi inançlarını zor şartlarda da olsa sürdüren ama boyun eğmeyen kripto Yahudilere İspanya’da takılan isimdir. Konverso da denilen Yahudiler devlet tarafından çok sıkı kontrol altında yaşamını sürdürmüş, asimilasyona maruz kalmışlardır. Marrano veya pis ve ahlaksız Yahudiler denilerek aşağılanmıştır. Marrano, o dönemin İspanya’sında Portekizcede domuz anlamına gelen kelimeden türetilmiştir. Konverso; İspanya’da dinini değiştirenlere denmektedir. Marranonun İspanyol…

Devamını Oku
TOPLUM 

HERKES HAKİKATİNİ KENDİ ÖZÜNDE TAŞIR / MARTIN LUTHER

“Her daim insanın;/ iç dünyası ihsan/ dış dünyası çarmıh…” – Martin Luther, ‘Doksan Beş Tez’ Belirli bir tarihi dönemi tüm yönleriyle ele alan diziler her zaman ilgimi en çok çeken yapımlar arasında olmuştur. İngiltere Krallığı’nın ismi en hafızalara kazınmış, üzerine sayısız kitap yazılmış, birçok dönem yapımına konu ve hikâye olmuş ismi Kral VIII. Henry Tudor monarşisini ve yönetimini en iyi en gerçekçi şekilde anlatan işlerden biri olan ‘Tudors’ dizisini yakın zamanda tekrar izledim. Diziyi ilk izlediğimde dizideki kostümlerden, balo sahnelerinden, oyunculuklardan gözlerimi alamamıştım. Bu defa çok başka bir tarafa takıldı…

Devamını Oku
TOPLUM 

YOUTUBE’DA EN ÇOK İZLENENLER VE MEDYA

Video paylaşım platformu YouTube, yaygın medyadan uzaklaştırılan ya da farklı habercilik iddiası olan gazetecilerin de sığınağı oldu. Söyleşiler yapan, gündemi değerlendiren, gelişmeleri irdeleyen, haberlere eleştirel ve değişik açılardan yaklaşan gazeteciler, YouTube’da görüntülü yayın yapıyorlar. Gazetecilerin bireysel hesapları ya da oluşturdukları dijital medya organizasyonları, milyonlarca insana haber, bilgi, yorum, video, söyleşi gibi içeriklerin ulaşmasını sağlıyor. Ancak bu yolla gelir elde etmeye çalışan gazetecilerin tümünün başarılı olduğu söylenemez. Bu alternatifi seçen gazetecilerin çok azı tatmin edici gelir elde edebiliyor. Çünkü YouTube, yayımlanan reklamlardan izlenme süre ve sayılarına göre ödeme yapıyor. SEDAT PEKER…

Devamını Oku
TOPLUM YAŞAM 

OYSA BİZLER YALNIZCA TÜRKÜLERDE SEVDİK “KARA”YI

Ekmeğin adı “KARA” olur mu hiç? Umudun adı “KARA”? Sevginin adı “KARA”? Gözyaşının adı “KARA”? Ellerin adı “KARA” olur mu hiç? Oysa bizler yalnızca türkülerde sevdik “KARA”yı… “Karadır kaşların, ferman yazdırır”, “Kara gözlüm, ben bu elden gidersem” derken… Oysa “KARA”, hele ki bugünlerde BARTIN olmakta. Kimi yeni evli, kimi nişanlı, kimi yeni baba olduğu için; kimi ise umuda yolculuk yapmak için çeker kurayı. Her madencinin kaderidir kura çekmek… Yüzlerce metre yer altına inmek… Ekmek kapısının onun ecel kapısı olduğunu bilerek, her gün bunu yapmak ve eli yüzü kömür karasıyla gün…

Devamını Oku
TOPLUM YAŞAM 

STETOSKOBUNU ÖMRÜNE ASANLAR

Siz hiç birine kalp masajı yaptınız mı? Gencecik bir kızı, belki sabah annesini öpüp bedeni okula, ruhu sonsuzluğa gitmeye çalışan birini; masajla bu dünyada kalmaya ikna etmeye çalıştınız mı? Ya da aslan gibi bir delikanlının mayından kalan yarısına kalp olmaya çalıştınız mı, pompaladığınız her kanın vücudundan kaybolduğunu gördükçe gözünüz monitörde, torbalarca kanı daha hızlı vücuduna göndermeye çalıştınız mı hiç? Halı saha maçına çıkıp koşarken son derece sağlıklı görünen bir oğlan çocuğunun duran kalbine dakikalarca masaj yapıp, gözünüzün önüne kendi çocuğunuzu getirerek daha hızlı, daha güçlü basıp, çocuğu Azrail’in elinden almaya…

Devamını Oku
TOPLUM 

1492, ORTA ÇAĞ AVRUPA’SI, ‘AFRİKALI LEO’ VE GÜNÜMÜZ

1186 yılından sonra kilisenin karar vericiliği bütün Batı Avrupa ülkelerine yayıldı. İncil Latinceydi. Latince, halk tarafından konuşulan bir dil olmadığı için kimse anlamıyordu. Bu nedenle rahipler kiliselerde tanrı buyrukları diye halkın korktuğu ya da kurdukları düzenin devamını sağlayacak vaazlarda bulunuyordu. Özellikle de Yahudiliğin nefret duyulması gereken sapık bir inanç, gerçek tanrıya, İsa’ya karşı lanetli bir inanç olduğunu söyleyip halkı kışkırtmaktaydılar. Polis teşkilatı nerede bir Yahudi görse ya çok kötü davranıyor ya da çok sudan gerekçelerle öldürüyordu. Engizisyon sürekli halkın inançlarını sorguluyor, Yahudi olduğunu belirledikleri insanları fişliyordu. Yahudilere ne devlet kadrolarında…

Devamını Oku
SPOR TOPLUM 

TÜRKİYE’DE FUTBOLUN TARİHÇESİ VE ‘1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLARIN SAYILMASI’ TARTIŞMALARI

Fenerbahçe’nin 1959 yılı öncesindeki şampiyonluklarının geçerli sayılması için Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) önünde duruyor ve bu talebe Galatasaray itiraz ediyor. Bu yazının amacı bütünsel bir anlayışla Türk futbol tarihini incelemek ve bu talebin çıkış noktasını ortaya koymak ve talep konusunda daha sağlıklı analiz ve yorum yapmaktır. Türkiye’de futbol ilk defa 1877’de Alsancak ve Konak çevresinde yaşayan Levanten aileler arasında oynanmıştı. Bu durum, 1898’de İngilizler ile birlikte Selim Sırrı Tarcan’ın da bu oyuna ortak olmasına kadar devam etmiştir. 1890’da İzmir’de yerleşik İngiliz gençler Bornova’da futbol oynarken La Fontaine, Whittall, Giraud Charnaud…

Devamını Oku