HABER PSİKOLOJİ 

ERTELEYE ERTELEYE NEREYE KADAR…

Günümüzde hızla değişen yaşam koşulları bazen kişileri değişimin hızına ayak uydurma konusunda zorlayabiliyor. Bu durumun kişilerde erteleme davranışına neden olabildiğini belirten uzmanlar, “Hepimiz gün içinde sağlık, duygu durumu ya da kişisel faktörler gibi bazı olay ya da durumlara bağlı olarak erteleme davranışında bulunabiliriz. Ancak her yetiştiremediğimiz ya da sonraki güne aktardığımız işler erteleme bozukluğu yaşadığımız anlamına gelmez” diyor.

Konuyla ilgili görüş bildiren uzmanlar, “Erteleme, öngörülebilir olumsuz sonuçlara rağmen gerçekleştirilmesi istenen davranışın bilinçli olarak gerçekleştirilememesidir. Erteleme davranışını, kişilerin yapması gereken işleri zamanında yapmaması ya da yapmaktan kaçınması olarak tanımlayabiliriz. Erteleme davranışında spesifik olay ya da durumlardan ziyade kişinin tüm yaşamında sıklıkla görülüyor olması ve yaşamını önemli ölçüde etkiliyor olması müdahale için önemli bir faktördür” ifadelerini kullanıyor.

‘KISA VADEDE RAHATLATIYOR GİBİ GÖRÜLEBİLİR…’

Erteleme davranışının kişiyi kısa vadede rahatlatabildiğini, ancak uzun vadede işlevsel olmayan sonuçlara yol açabildiğini kaydeden uzmanlar, “Yapmak durumunda olduğumuz şeyin kendisi bazen can sıkıcı ve bunaltıcı olabilir ve bundan kaçınmak için ertelediğimizde geçici bir rahatlama hissederiz. Bu rahatlama hissi insan için bir ödül gibidir ve sürekli hale geldiğinde erteleme alışkanlığı kazanırız. İnsan kısa vadedeki bu rahatlama hissine alışıp sürekli olarak kaçınmaya başlarsa uzun vadede istek ve ideallerinden uzaklaşır” diyor ve şöyle devam ediyor:

Erteleme davranışının getirdiği sonuçlar sadece kişilerin o anki günlük işi üzerinde değil, kişileri fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan da bütünüyle olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durum uzun vadede kişilerin yaşamdan aldıkları doyumu düşürerek, depresyon, anksiyete ve yüksek stres algısı gibi psikolojik belirtilere; uyku bozukluğu ve şiddetli düzeyde ağrı gibi fiziksel belirtilere, özgüven eksikliği ve sosyal içe çekilme gibi sosyal belirtilerin oluşumuna neden olabilir.

KİMLER ERTELİYOR?

Uzmanlar, erteleme davranışının kimlerde daha çok gözlendiğine ilişkin şunları söylüyor:

– Zaman yönetimi konusunda güçlük yaşayan,

– Mükemmeliyetçi kişilik örüntüsüne sahip,

– Gerçekçi ve ulaşılabilir hedef oluşturmayan,

– Başarısızlık korkusu olan, yetersizlik inancı yüksek ya da özgüveni düşük olan,

– Odaklanmada zorluk çeken, dikkat eksikliği olan ya da çabuk sıkılan,

– Erken dönemden itibaren sorumluluk verilmemiş,

– Sürekli olarak diğerleri tarafından ihtiyaçları karşılanan,

– Sosyal medya kullanımı yoğun olan

…kişilerde erteleme davranışının patolojik boyutta görülme ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir.

‘YA HEP YA HİÇ’ DÜŞÜNCESİNDEN VAZGEÇİLMELİ…

Uzmanlar, “Erteleme davranışını önlemek için neler yapılabilir?” sorusuna ise, şu yanıtı veriyor:

– Öncelikle varsa erteleme davranışına yol açan yaşam koşulları saptanmalıdır.

– İkincisi gerçekçi, ulaşılabilir, olumlu ve esnek bir hedef oluşturmaya özen gösterilmelidir. 

– Genel hedeflerden ziyade zaman ve öncelik sırasına uygun spesifik hedefler oluşturulmalıdır.

– ‘Ya hep ya hiç’ düşüncesi yerine esnek düşüncelere yönelmek son derece önemlidir. Örneğin, iki saat ders çalışmayı hedefleyen, ancak bu konuda erteleme davranışında bulunan bir öğrencinin hiç çalışmamak yerine yarım saat olsa dahi çalışmak için adımlar atması, hatta kitaplarını masaya koyması bile bu adımlar arasında sıralanabilir.

– Aynı anda birden fazla hedef yerine tek bir hedefe odaklanmak erteleme davranışına müdahalede önemli bir adım olduğu söylenebilir. Özellikle bir hedefi gerçekleştirme konusunda zorlanıyorsanız aynı anda birden fazla davranışı gerçekleştirmek kişiyi daha fazla yorabilir ve erteleme davranışını beraberinde getirebilir.

– Ertelediğiniz davranışa yönelik yakınlarınızdan destek alınabilir.

– Tüm bu adımlara rağmen erteleme davranışınızın devam ettiğini düşünüyorsanız ve bu durum günlük hayatınızdaki işlevselliğinizi olumsuz yönde etkilemeye başladıysa psikoterapi desteği almanız psikolojik iyi oluşunuzun sağlanması açısından oldukça önemli olacaktır.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar