POLİTİKA 

HRANT DİNK BİR KEZ DAHA ÖLDÜRÜLDÜ

Politize olmaya yeni yeni başladığım 19 yaşımda gördüğüm, gözümün önünden uzun süre gitmeyen travmatik bir görüntü var… Sene 2007… Sokağın köşesinde yüzüstü yatan bir erkeğin cansız bedeni. Üzerine beyaz bir örtü örtülmüş. Örtü uçmasın diye köşelerine kaldırım taşlarından ağırlıklar konulmuş. Örtü, cansız bedenin tamamını saklamaya yetmemiş. Adamın ayakları örtünün dışına çıkıyor. İki ayağı da içe doğru dönük. Belli ki hazırlıksız yakalanmış ölüme. Ayakkabılarından birinin altı delik. Cansız bedenin Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e ait olduğunu öğreniyorum. Hrant Dink kimdir, necidir, doğrusu o sıralar bilmiyorum. Ama bu ismi unutacağımı,…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

AŞK, YAŞAM VE VAMPİRLER ÜZERİNE / ‘ONLY LOVERS LEFT ALIVE’

Her ayın son cumasında sanat filmlerinin izlendiği ve tartışıldığı Sinematek Adana, ekim ayında ‘Only Lovers Left Alive’ (Sadece Âşıklar Hayatta Kalır) ile sezonu açtı. Amerikan bağımsız yönetmen Jim Jarmusch’un yönettiği, başrollerini Tilda Swinton ve Tom Hiddleston’un paylaştığı filmden çıktığımda aklımda bir ton düşünce ve soru vardı. Ben de Son Baskı okurları için filmle ilgili izlenimlerimi yazıya dökeyim dedim. Buyurunuz yazıya… FİLM NE ANLATIYOR? ‘Only Lovers Left Alive’, yüzlerce yıldır yaşayan ama birbirlerine olan aşkları hiç bitmeyen iki vampiri, Adam ve Eve’yi merkezine alıyor. Adam’ın depresyona girdiğini fark etmesiyle Eve, Fas’ın…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT TOPLUM 

TARİHİN İLK BARIŞ ANTLAŞMASINDA ÇUKUROVALI BİR KADININ MÜHRÜ / PUDUHEPA

Dünya yeni bir savaşlar çağının eşiğinde. Bunu ne kadar çabuk kabullenebilirsek barışı haykırmak için o kadar hızla harekete geçebiliriz. Tıpkı Soğuk Savaş dönemindeki gibi farklı ülkelerin birleşerek kutuplaştığı, hangi liderin sesinin daha öfkeli çıktığı, kimin nükleer füzesinin daha büyük olduğu, kimin ordusunun daha güçlü olduğu, kimin daha çok İHA’ya, SİHA’ya sahip olduğu, kimin kimi ezebileceği üzerine karşılaştırmaların yapıldığı bir dönem bu – ABD Başkanı Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un arasındaki tuhaf atışmayı hatırlarsınız. Azerbaycan ile Ermenistan, Rusya ile Ukrayna, İsrail ile Filistin cepheleri şimdiden açıldı bile ve maalesef…

Devamını Oku
GEZİ 

TANRIÇA ARTEMİS’İN İZİNDE, EFES ANTİK KENTİ’NDE…

İzmir seyahatimin son gününde, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın da bulunduğu Efes Antik Kenti’ndeyim. Efes’in koruyucu tanrıçasının mabedi maalesef günümüze ulaşamamış. Yine de şehirdeki pek çok görkemli yapıt, şaşırtıcı biçimde hâlâ ayakta. Burası sıradan bir ören yeri değil. Dolayısıyla gördüklerimiz sadece harabeler değil. Meydanlarıyla, caddeleriyle, anıtlarıyla, binalarıyla koca bir metropol bu gezdiğimiz. Şehrin geniş caddelerini arşınladıkça şaşkınlığım ve hayranlığım bir kat daha artıyor. Her şey o kadar büyük bir özenle, özveriyle inşa edilmiş ki… Kemerli kapılardan sütunlara, nişlerdeki heykellerden küçük oymalara ve bezemelere kadar müthiş bir emek…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

MAHŞERE KALAN BİR AŞK HİKÂYESİ / ORPHEUS VE EURYDİKE

Sevdalıların bir türlü kavuşamadığı trajik aşk hikâyeleri her dönemde, her dilde ve kültürde rağbet görür. Bizim topraklarda Leyla ile Mecnun, Avrupa mitlerinde Sigurd ile Brunhilde, Antik Yunan mitolojisinde Orpheus ve Eurydike nesillerdir anlatılıp durur. Mecnun Leyla’sına nasıl tutkunsa Orpheus da Eurydike’ye o kadar bağlıdır. Öyle ki sevgilisini kurtarmak için yeraltına, ölüler diyarına inmeyi bile göze almıştır. Gelin, bu hazin aşk hikâyesini birlikte inceleyelim. TRAKYALI OZAN ORPHEUS Orpheus, dokuz müzden –ilham perisinden– biri olan Kalliope’nin oğluydu. Babası kimi kaynaklara göre Trakya kralı Oeagrus, kimi kaynaklara göre müziğin, sanatın ve bilginin tanrısı…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

İKİ YÖNETMENİN GÖLGESİNDE BİR KIZ ÇOCUĞU / CEYLİN

Koca okyanusta kaybolup gitmektense küçük gölde büyük balık olmak tabii ki daha cazip. Fakat bu balıklar haddinden fazla büyüyüp –ya da büyüdüğünü sanıp– gölün ekosistemini bozmamaya dikkat etmeliler. 30’uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde yarışan ‘Ceylin’ adlı filmin galasında bunu düşündüm. Filmle ilgili izlenimlerime geçmeden önce iki yönetmen arasındaki, ulusal basına da düşen ve sinemaseverleri adeta ikiye bölen çatışmaya; sebepleri ve sonuçlarına değinmeliyim. Adana’da çekilen ‘Ceylin’ adlı uzun metraj sinema filminin iki yönetmeni var: Tufan Şimşekcan ve Ozan Sihay… Şimşekcan aslen Ankaralı, fakat Adana’yı yurt edinmiş bir adam. Maden…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

İNANÇ MI, İSTİSMAR MI? / ‘THE WONDER’

Dijital içerik platformu Netflix’in özel yapımlarından biri olan, 2022 yapımı dram/gizem türündeki ‘The Wonder’ (Mucize) filmini Son Baskı okurları için inceledim. Buyurun yazıya… Geçmişte yaşadıklarının etkisini atlatamayan İngiliz bir hemşire, 1862’de mucizevi bir şekilde uzun süredir oruç tuttuğuna inanılan bir kızı araştırmak için İrlanda’da ıssız bir köye gelir. Bu mucizenin ardındaki gizemi araştırırken kendi geçmişiyle yüzleşecek ve bir noktada harekete geçmek zorunda kalacaktır. Buraya dikkat: Yazıda filmle ilgili fazlaca spoiler (sürprizbozan) bulunur. Eğer filmi izleyecekseniz ve spoiler yemek istemiyorsanız bu satırdan sonrasını okumamanızı öneririm. MUCİZE Mİ, DEĞİL Mİ? İlk sahnede,…

Devamını Oku
POLİTİKA 

BOŞ YAPMAYIN, ABDÜLHAMİDLER!

A Milli Kadınlar Voleybol Takımımız, onlara taktığımız isimle “Filenin Sultanları”, dün gece (3 Eylül 2023 Pazar akşamı) Sırbistan’ı 3-2 yenerek Avrupa Şampiyonu oldu. Biz onların Avrupa’nın en iyileri olduklarını zaten biliyorduk ama kaldırdıkları kupa ile bunu dünya âleme duyurmuş oldular. En çok da ‘Filenin Sultanları’nın başarısını çekemeyen, hazmedemeyen, ülkemizin güya “muhafazakâr” kitlesine… Onların başarıları son zamanlarda yüzümüzü güldüren, bizi gururlandıran neredeyse tek şey… Ama ‘Filenin Sultanları’ uzun süredir Türkiye’deki bir kısım insanın hedef tahtasında. Temmuzdaki Milletler Ligi Şampiyonası’nda da bu böyleydi, şimdi de böyle. ‘Filenin Sultanları’na yüklenenler bunu daha çok…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

‘BU TOPRAKLARDA AŞKLAR ÖLÜMÜNEDİR’ / ŞAHMERAN VE LOKMAN HEKİM’İN HİKÂYESİ – 2

Önceki yazının özeti: Binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla düşen Cemşab; burada yarı yılan – yarı insan olan, dünyalar güzeli Şahmeran ile tanışır. İkisi de birbirini görür görmez âşık olur. Ülkenin kralı hastalanınca kötü vezir onu hastalığın tek çaresinin Şahmeran olduğuna ikna eder. Cemşab, sevgilisinin yerini söylemek zorunda kalır. Şahmeran’ın oyunuyla vezir ölür, Cemşab dünyanın sırrına vakıf olur. Şahmeran’ın ölümüyle kahrolan Cemşab kendini dağlara, bayırlara vurur. Yüreği acılar içindedir ve sevdiğinin yasını tutmaktadır. Tüm bu yaşananların rüya olmasını istese de gerçek olanca yüküyle omuzlarındadır. Sevdiğinin ölümü için kendini suçlar. Sonunda,…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT 

‘BU TOPRAKLARDA AŞKLAR ÖLÜMÜNEDİR’ / ŞAHMERAN VE LOKMAN HEKİM’İN HİKÂYESİ – 1

Belden aşağısı yılan, yukarısı insan olan Şahmeran’ın hikâyesi, Anadolu’da binlerce yıldır anlatılır. Kimine göre erkektir Şahmeran kimine göre kadın. Kimine göre Mardinlidir kimine göre Tarsuslu ya da Adanalı. Farsça bir sözcük olan Şahmeran, “yılanların şahı” anlamına gelir. Türk, Kürt, İran ve Irak mitolojilerinde görülen bu karakter hakkındaki en yaygın efsane, buruk bir aşk hikâyesi üzerine kuruludur. Şahmeran ile gelecekte Lokman Hekim olacak sevdiğinin hikâyesidir bu. Gelin, bu efsaneyi yakından inceleyelim. CEMŞAB’IN MAĞARAYA DÜŞÜŞÜ Uzun boylu, yakışıklı bir genç olan Cemşab (bazı kaynaklara göre Tahmasp), odun keserek geçimini sağlayan fakir bir…

Devamını Oku