POLİTİKA 

AĞUSTOSUN EN GÜZEL GÜNÜ

Her şehrin bir tınısı, bir melodisi vardır. İzmir’in sokaklarında farklı bir şarkı var; İstanbul’dakinde apayrı; Ankara’dakinde çok daha farklı… Kopup götürüyor geçmişe. Geçmiş ama hiç geçmeyecek bir geçmişe… Bahçelieveler’de minicik bir kız çocuğunun elindeki bir bayrak; Emek’te ay yıldızlı balon satan yaşlı dede; Kızılay’da kestane pişirdiği tezgâhını kırmızı beyaza boyayan genç bir adam… “Sonsuza dek varız!” diye haykırıyorlar sanki… Mebusevleri Mahallesi’ne varıyorsunuz sonra. Karşınızda Anıtkabir! Öyle bir şey oluyor ki içinizde. Kitap okur gibi… Savaşlar, mücadele, askerler, alfabe, cephaneler, vagonlar, kadınlar, Çanakkale, Bandırma Vapuru, çocuklar – henüz 15 yaşında şehit…

Devamını Oku
POLİTİKA 

HAVALİMANI KİME YAKIN?

Mersin, bizlere şunu öğretti: Bir şeyin nerede olduğu değil, senin ona nasıl ulaştığın önemli! Hızlı ulaşabiliyor musun? Rahat ulaşabiliyor musun? Ucuza ulaşabiliyor musun? Mersin için en çarpıcı örnek nedir? Deniz! Denizin hemen dibindeyiz. Fakat Mezitli–Erdemli arası sahil, sitelerin işgali altında. İşgal olmayan yerlerde de su kalitesi şüpheli. Erdemli’den sonrasında denize girmek daha garanti. Fakat denize nasıl ulaşıyoruz? Hızlı mı? Rahat mı? Ucuz mu? Bu soruların yanıtını bilmeyen var mı? 10 Ağustos 2024 tarihini not düşelim. Çünkü Mersin’in 13 yıllık hasreti sona erdi, Çukurova Uluslararası Havalimanı açıldı. Günlerdir Adana ile Mersin…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ŞAKİRPAŞA’MIZI KAYBETTİK

2010 senesiydi. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Mersin patronu Kürşat Tüzmen’di. Doğal olarak seçim bölgesine kendi şehrinin havalimanını kullanarak gelip gitmek istiyordu. Başbakan Erdoğan’ı “Mersin’e uluslararası bir havalimanı yapalım, Adana’ya yakın olsun, iki şehir kullansın” diye ikna etti. Aynı yıllarda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Adana patronu Dengir Mir Mehmet Fırat’tı. Adanalı iş insanları, Dengir Mir Mehmet Fırat’ı bir toplantılarına konuk etti. “Burnumuzun dibine bir havalimanı düşünülüyor. Burası açılırsa bizim 70 yıllık havalimanı kapanır” dediler. Dengir Mir Mehmet Fırat, “Bu tartışma midemi bulandırıyor. Nereye yapılırsa gider oradan uçarız” dedi. Fırat’ı protesto eden…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ŞAKİRPAŞA, ÇUKUROVA ULUSLARARASI HAVALİMANI’NA BİLETLERİ TESLİM ETTİ

Yıllardır Adana-Mersin rekabetine, hatta kimi zaman çekişmesine şahit oluruz. Bu ne Adanalı vatandaştan ne de Mersinli vatandaştan kaynaklanır. Tamamen merkezi yönetimin birinden alıp diğerine verme politikasındandır. Bir Mersinli olarak şunu belirtmemde fayda var ki Adana’daki “Adanalılık” lobisi ve sahiplenmesi pek çok şehirde yok. Kentin zararına açıklanan herhangi bir kararda sağ-sol fark etmeksizin ADANA etrafında toplanıyorlar. Keşke Mersin’de de bunu sağlayabilsek… Lezzet festivali, karnaval, fuarlar, film ve tiyatro festivalleri… Bunlar şu an aklıma gelen Adana’yı “Adana” yapan etkinliklerin birkaçı, dahası da var. Milyonlarca yerli ve yabancı turisti kente çekerek ekonomiye can…

Devamını Oku
EKONOMİ POLİTİKA TOPLUM 

INSTAGRAM, HÂLÂ AYNI INSTAGRAM MI?

2000’li yılların ortalarıydı. Cep telefonları iyice yaygınlaşmış, bazı insanların elinde ufaktan ufaktan akıllı telefonlar görmeye başlamıştık. BlackBerry’ler “business” arkadaşlarımızın vazgeçilmezi haline gelmiş, ellerinden düşmez olmuştu. Çünkü BlackBerry ile sadece masalardaki bilgisayarlardan erişilebilen e-mail, cep telefonlarına girmiş, işler ve ofisler eldeki akıllı telefonlara taşınmıştı. İş insanları artık telefonla sadece konuşmuyor, gelen e-mailleri okuyor, cevaplıyor, yeni mailler yazıyor, ofis dışındaki her ortamda işine devam ediyordu. İşte o zamanlardı… Tamamı iş adamı 25-30 kişinin yer aldığı bir eğitim toplantısına katılmıştım. Eğitimi o tarihlerde 40-45 yaşlarında bir kadın veriyordu. Bildiğimiz okul, ders düzeni gibi…

Devamını Oku
POLİTİKA 

BİR İNSANLIK UTANCI: 1910 KÖPEK KATLİAMI

İstanbul’un Fethi’nden Tanzimat’a kadar geçen 400 yıllık süreçte köpekler ile insanlar İstanbul’da barış içinde yaşadılar. İstanbul’a gelen yazarların dikkatini en çok bu durum çekmekteydi. 1867’de İstanbul’u ziyaret eden Mark Twain bu durumu “İstanbul’da şehrin her yerinde köpekler var, sokaklarda uyuyorlar. Sultan bile geçerken kımıldamıyorlar” diye yazarken Alphonse de Lamartine, 1833 yılında “Türkler, canlı ve cansız tüm yaratıklarla barış içinde yaşarlar. Ağaçlar, kuşlar veya köpekler; Tanrı’nın yarattığı her şeye saygı duyarlar. İnsanlıklarını, ihmal edilen veya zulüm gören hayvanlara kadar gösterirler. Tüm sokaklarda, belirli mesafelerde, köpekler için suyla dolu kaplar vardır” ifadeleriyle…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ÖTANAZİSİZ

Herhangi bir sohbette, ortamda konusu geçtiği an buz kesilir atmosfer: Ötanazi… Zaman zaman filmlerde gördüğümüz, ansiklopedilerde teknik kavramlarla büyük yer tutan ancak pek çok ülkenin başvurmadığı bir ölüm seçeneği… Öldürmenin planı, programı olması gaddarlığa girmez mi? Ya da hangi durumlarda ötanazi uygulanır? Yaşamından umut kesilen, hastalığının iyileşmesi mümkün olmayan, acı çekenin acısını dindirmek için ötanazi uygulanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde ötanazi yasal değil ve ötanaziye sıcak bakılmıyor. Uygulayanlara da “potansiyel suçlu” gözüyle bakılıyor. Hollanda, Belçika ülkelerinde, ABD’nin Teksas eyaletinde ötanazi uygulaması normalleştirilmiş. İnsana da hayvana da haksız ve şartları karşılamayan…

Devamını Oku
POLİTİKA 

HER HAYAT DEĞERLİDİR

Birinci tekil şahsı bol olan bir yazı olacak; duygularımı daha farklı ifade edemezdim… Ben hayvanları çok seven bir ailede büyüdüm. Babam 72 yaşında. Dükkânın önünde beslediği bir sürü köpek var, kedi var. Nalan var. Artık çok yaşlı bir sokak köpeği. Sürekli uyuyor. Uyumadığı zamanlarda da babamın arkasından çocuğu gibi onu takip ediyor. Babamın Nalan’ı bir anlatışı var. Sanki aileden biri gibi… Sabah namazına giderken camiye kadar onu takip ediyor Nalan, dükkânın arkasındaki eve gece yabancı birileri geldiğinde havlamaya başlıyor. Heyecanlı heyecanlı bunları anlatıyor babam. Bir sürü daha dükkânın önünde beslediği…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TOPLU ZAFER

Bizde futbol, futbol dışındaki her şey anlamına gelir. Biraz siyasettir bizde futbol. Biraz milliyetçilik… Biraz dincilik… Biraz Osmanlıcılık… Biraz fetihçilik… Hafiften ırkçılık… Ekseriyet takım, renk, şehir fanatizmi… İktidarda hangi parti varsa onun düşüncesi, ideolojisi yansır federasyona ve futbol milli takımına. Sanki stoperimiz değil de koalisyon ortağı partinin genel başkanı konuşur maç sonunda. Orta sahamız iktidar partisinin dini motifleriyle anlam kazanır. Sağ kanadımız milliyetçi motiflerle… Forvetimiz mutlaka Osmanlı… Milli maçlar bizim için futboldaki gücümüzü rakiplerimize gösterdiğimiz maçlar değildir hiçbir zaman. Biz, Türk’ün gücünü gösteririz rakiplere. Osmanlı’nın gücünü gösteririz. Milli maçlarda eğer…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

1993 ENGİZİSYONU

Bugün Roma’da, Campo di Fiori’de, Çiçek Meydanı’nda, bundan 424 yıl önce, odun ateşinde diri diri yakılan biri vardı: Giordano Bruno. Engizisyon’un ‘kanı akıtılmadan işkence çektirilerek öldürülme’sine karar verdiği Giordano Bruno! Günlerden 17 Şubat’tı – 17 Şubat 1600… Suçu Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğünü savunmaktı. Galileo Galilei’nin arkadaşıydı Giordano Bruno. Sadece bu değil: Kilisenin dogmalarına karşı insanlığın yaradılış sürecini de sorguluyordu. Felsefeci ve şairdi Bruno! Tıpkı Metin Altıok gibi… Campo di Fiore’de şimdi Bruno’nun bronz heykeli duruyor. Metin’in Madımak’ta heykeli yok. Bruno’nun yakılarak öldürülmesinden önce neler söylediğini biliyoruz. Galileo gibi Engizisyon önünde…

Devamını Oku