POLİTİKA 

KELOĞLAN’IN TÜYÜ

Anadolu türküleri bazen bir yılı, bir devri, bir dönemi anlatmak için yazılır ama devirleri, çağları aşar, hep güncel kalır. O günün, o devrin şartlarında yazılmış türküyü bu günün, bu devrin şartlarında dinlersin; bakarsın ki her şey aynı. “Eski hamam eski tas” derler ya, öyle işte. * * * 1969 yılındayız. Anadolu’da bir yerlerde bir devlet töreni vardır. Törene dönemin başbakanı Süleyman Demirel ile ünlü iş adamı Vehbi Koç da katılacaktır. Âşık Reyhani de o törende sahneye çıkacak, birkaç türkü söyleyecektir. Reyhani sahneye çıkar. Devrin başbakanının, valisinin, ünlü iş adamının gözlerinin…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KAYIP RAFA, KAZANIM AYYUKA!

“Engel dediğin, aşılmaz değil, yeter ki inanalım” şeklinde bir süslü cümle ile göz boyama devri kapanalı çok oldu Türkiye’de. Özellikle “özel” bireylerimizin ekonomik açıdan yaşadığı adaletsizlikler hâlâ pansuman bekleyen bir yara. Bir iddia dolaşıyor ki asparagas olmasını yeğlerim! Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırlık aşamasında olan vergi reformu paketinin taslağında; engelli vatandaşlarımızın ÖTV’siz araç almasının önüne geçilecek bir maddenin yer aldığı iddiaları var. Madde içerisinde altını çizmek istediğim hususlardan biri de engelli aracı alacak olan bireylerin, engellilik kaynaklı sosyal yardım desteklerinin kesilme ihtimali! Devletin milyarlık vergi kaybını, engellinin araç almaması mı…

Devamını Oku
KÜLTÜR-SANAT POLİTİKA TOPLUM 

MÜZİĞİN ÖNEMİ VE HATIRLATTIKLARI

“İçimde bir müzik çalıyor,/ hem acı veriyor/ hem de iyi hissettiriyor.” [1] George Bernard Shaw’ın “bol şekerli bir orkestra eşliğinde sunulan birkaç ucuz melodi” betimlemesine “Hayır” deyip müziği önemseyen ve Aldous Huxley’in “Sessizlikten sonra ifade edilemeyeni ifade etmeye en yakın şey müziktir” ifadesine büyük önem atfedenlerdenim. Bilirim: “Ruhun çalgısının tellerine dokunmuş hiçbir şarkı kaybolup gitmez”ken [2] “müzik duygusal düzeyde hissedilmesiyle, katıksız bir soyutluk sunmasıyla en yüksek sanat formudur. Müziğin yaratım fikrini en canlı, en sağlam biçimde ifade edebilen sanat olduğu anlamına geliyor bu.” [3] Müzik sadece var olan şeyleri ortaya…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

TFF, ALMANYA’YA YÜZLERCE DAVETLİ GÖTÜRDÜ; 36’SI GAZETECİ

Futbol, Türkiye’de davetli gazeteciliğin en yaygın olduğu alanlardan biri… Kulüpler, şirketler ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF), uluslararası organizasyonlara gazeteci götürmesi ve günlerce ağırlaması olağan bir faaliyet sayılıyor futbol camiasında. Özellikle de TFF’nin davetli götürdüğü gazeteci sayısı her zaman fazla oluyor. Düşünün, TFF’nin, Avrupa Futbol Şampiyonası’nı (EURO 2024) izlemek üzere Almanya’ya götürdüğü gazeteci sayısı 36. TFF’nin gazeteciler dışındaki davetlilerinin listesi de hayli kabarık. Federasyon yöneticileri, kulüp başkanları, teknik direktörler, özel misafirlerin de bulunduğu listenin toplam 613 kişilik olduğu öne sürüldü. Yine ünlü teknik direktörlerin de bulunduğu listenin bu kez kısaldığı söylenebilir!…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

BAYRAM KİME GELİR?

Derler ki: “Bayram berekettir, sevinçtir.” Bunu bir de emekliye, işçiye sorsanıza? Bereketin b’si mi kaldı, sevincin heyecanı mı? Açlık sınırı açıklanmasa bir nebze sessiz kalınsın diyeceğim ama “İşte, siz busunuz” dercesine rakam paylaşıldı. Asgari ücretin üstündeki açlık sınırıyla lokma boğazınızdan geçecek mi sandınız? En tabandan verilen ücret, açlık sınırının da altında ezildi! Emekli yine kaçan kurbanları izlemekle yetindi. En düşük emekli maaşı 10 bin TL, en düşük kurbanlık 12 bin TL… Bir koyun almak istese elektriği ve suyu neyle ödeyecek, nasıl pişirecek? Lükse, şatafata gerek yok! Emekli boğazını daha çok…

Devamını Oku
POLİTİKA 

VURUN CHP’YE!

İktidarda değil, muhalefette. Ne yönetme gücü var ne de iktidar erkini kullanma yetkisi. Durum on yıllardır böyle ama nerede bir sorun olsa, çıksa ya sorunun kaynağı ya da sorunu çözebilecek makamdaymış gibi “topa tutulan” hep o. Enflasyonun sebebi olan belli, iktidarda ama “Sorumlusu CE-HA-PE” diyenler bile çıkabiliyor. Terör örgütü sınırda kanlı eylemlere girişse “iç uzantıları” denilerek ima edilen o. Emniyet içinde hesaplaşma mı var, onun parmağı aranır derhal, “kuklacı” imasıyla işaret edilen, “yargıda yuvalanmış odaklar” dense akla düşürülmek istenen yine o. Ama onun sorumluluğunda ne Emniyet ne Türk Silahlı Kuvvetleri…

Devamını Oku
POLİTİKA 

ATATÜRK’ÜN GENÇLERİ BUGÜNÜN ŞEREFLİ MİLLETİ

“Ya İstiklal Ya Ölüm!” inancıyla Samsun’dan ateşlenen zafer meşalesi… Dünyaya “Türklerden korkulur” sözünü söyleten gerçek bir lider Mustafa Kemal Atatürk. Bu kadar yokluğa rağmen günlerce bir kuru ekmekle üzüm hoşafı içerek koskocaman bir demokrasi armağan edildi bu gençliğe. Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki 18 asker, 16 Mayıs 1919’da vapurla yola çıkarlar ve 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a varırlar… Dokuzuncu Ordu Kıtaları Müfettişi Mirliva MUSTAFA KEMAL PAŞA, Erkânıharbiye Reisi Miralay Kurmay Albay Kazım Bey ve daha onlarca asker canlarını bir saniye düşünmeden vatan savunması için yoldalardı… Bir devletin oluşabilmesi yolculuğuydu bu.…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

SIĞINAN SIĞINANA

Uzattığın her yardım elin bükülüyorsa neden yeni el tutma derdindesin? 2011 yılından beri “Yardım etmediğimiz millet kalmadı” cümlesiyle övündüğümüz kadar, keşke onların toplumumuza entegrasyonunu sağladığımızla da böbürlenebilseydik… Ama olmadı. Böbürlenmek yerine kan damlalarını izledik okul merdivenlerinin. İçimizdeki yangın ve haklı öfke öğretmenleri greve götürüyor. Suriye, Irak, Afganistan… Yok mu artıran? Nereden cesaret alıyorlar? Çok üremekten mi? “Nasıl olsa bizi kabullendiler” algısı mı? Onların kabullenemedikleri şey ise buranın Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğu… Türkiye’de bir öğretmen, Iraklı bir şahıs tarafından canice ve kalleşçe öldürüldü! Öğretmenler itibardan geçeli çok oldu, bari sığınmacılar tarafından…

Devamını Oku
POLİTİKA 

BİTMEK YA DA BİTMEMEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinden CHP’nin 1’inci parti olarak çıkması, AKP’nin 22 yıl sonra ilk kez 2’nciliğe düşmesi üzerine, “Biz bitti demeden bitmez!” demişti. Yenilmek üzere olan gerideki takımın kaptanı tarafından yenilgi psikolojisini atmak için söylenmiş sözler bunlar. Sayın Erdoğan, AKP’li kadrolara moral vermek için söylemiş olmalı. Lafla peynir gemisi yürür mü? Hayır! CHP lideri Özgür Özel’in TBMM’de yaptığı konuşmaya göre, partisiyle AKP’nin arası açılmış. Yani CHP, AKP’yi yüzde 5, hatta yüzde 8 kadar geçmiş son anketlere göre. Peki, AKP biter mi, ANAP ve DSP gibi silinir mi siyasetten? Bilemem……

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ŞEFTALİ BAHÇELERİNİN KEYFE ÇAĞIRAN KOKUSU

Refik Halid Karay’ın ‘Memleket Hikâyeleri’ kitabının ilk hikâyesidir, ‘Şeftali Bahçeleri’. Belki en uzun hikâyesidir! Zaman: Osmanlının son yılları… Mekân: Bir Akdeniz kasabası… Hava şartları: Sıcak… Toplumsal şartlar: Tembellik, uyuşukluk, adamsendecilik, ehli keyiflik… Hikâyede saklı en önemli ayrıntı: Hükümet konağı bahçesinde her memurun, müdürün bir eşeği var. Agâh adlı memur, kasabaya ilk geldiğinde bu sıcak havayı, insanlardaki, bilhassa bürokratlardaki, memurlardaki bu uyuşukluğu, bu adamsendeciliği, işten kaçma, bir an evvel keyfe dalma arzusunu yadırgar. O, diğer memurlar gibi olmayacaktır. Çalışkan olacaktır. Keyfe düşmeyecektir. Kasabanın kalkınması için çalışacaktır. Agâh’ın bu ideali bir süre…

Devamını Oku