POLİTİKA 

GECİKMİŞ KINAMA

“Atam, sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin/ Atam, sen rahat uyu, bekçisiyiz biz cumhuriyetin…” Çocukluğumuzun en şanlı şarkısı, en büyük saygısı… Röportajlarda bazen denk geliriz, ebeveynler şöyle der: “Çocuklarınıza Atatürk’ü anlatın. Onun mücadelesini anlatın, sonrasında hem saygı hem sevgi kendiliğinden oluşur.” Daha kendini keşfetmeye yeni başlayan bir çocukken vermeye başladığı değerin büyüğünde Ata’sını savunma halini alacağından habersiz… Dizilerden mi öğrendi Atatürk’ü? Filmlerden mi öğrendi? Okulunda mı öğrendi? Yoksa evinin atasından mı? Varoluş azmini tüm ülkeye aşılayan Atatürk’ü dizilerden anlayacaksa bu millet, vay halimize! Yazık olur o tarihçilerimize, ziyan olur ağartılan…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ŞİRKET ÇIKARLARI BEKÇİSİ GAZETECİLİK

Habertürk TV’de ‘Haber Analiz’ programını izliyordum. Program boyunca orman yangınlarıyla ilgili gelişmeler aktarıldı, uzmanların görüşleri alındı. Sonra da ormanların korunması için herkesin iş birliği yapması gerektiği vurgulandı. Habertürk TV ekranında orman yangınlarının anlatıldığı sırada Akbelen ormanında ağaç katliamı devam ediyordu. İkizköylüler ve onlara destek için gelenler, ağaçları korumak için üç gündür direniyorlardı. İktidarın gözdesi Limak ve İçtaş holdinglerinin kurduğu YK Enerji, jandarma koruması eşliğinde ormanı ağaçsızlaştırıyor, maden sahasına dönüştürüyordu. Köylülere geçit vermeyen jandarma, biber gazıyla, tazyikli suyla müdahale ediyordu eylemcilere. Engellediği gazetecilerden Kazım Kızıl’ın doğrudan gözlerine biber gazı sıkıyordu. Bekledim…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘YENİ ADANA’ VE BİR DÖNEMİN SONU

Dün Adana’da Cumhuriyet’in bir ışığı söndü. Kimse umursamadı. Yer yerinden oynar diye düşünmüştüm, ‘çıt’ çıkmadı. 105 yıllık ‘Yeni Adana’ gazetesi kapandı. * * * Fransız askerleri Adana’yı işgal etmişti. İlkin, okullarda ve resmi kurumlarda asılı Türk bayrağından rahatsız oldular. İndirttiler. Türk jandarmasının fesindeki ‘Ay-Yıldız’a dahi tahammül edemediler. Kaldırttılar. Sonra Ermeni komşularımızı kışkırttılar. Onlara taşkınlık yaptırttılar, kiliselerinde Müslüman kesmelerine göz yumdular. Fransızlar gülüyor, eğleniyorlardı. Taşköprü önünde fotoğraf çektirip Paris’teki ailelerine kart atıyorlardı. Kartların arkasına, “Parisliler, müjde! Giydiğiniz elbiselerin pamuğunu dert etmeyin, dünyanın pamuk cenneti artık bizim!” yazıyorlardı. Adana Valisi, Fransız olmuştu.…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

CHP VE HALK TV ANLAŞMASINDAKİ ETİK İHLALLER

CHP’nin, Halk TV ile imzaladığı anlaşmayı feshetmesini tartışırken Türkiye’deki medya ortamını göz ardı etmek yanlış olur. AKP iktidarının yaygın medyanın büyük bölümünü kontrol altına almakla yetinmeyip devşirdiği, haber alma hakkının iktidar propagandasına kurban edildiği herkesin malumu. Devletin tüm olanakları, özel sektör ve belediyelerin ilanları, sponsorlukları iktidar medyasının hizmetinde. Alternatif, eleştirel ve konumu itibarıyla muhalif medya ise mali açıdan da cendere altında. Kamu olanaklarından mahrum edildikleri yetmezmiş gibi bir de ilan-reklam ambargoları, RTÜK ve Basın İlan Kurumu cezalarıyla karşı karşıyalar. Hal böyleyken muhalefetin sesini duyurma işlevini de üstlenen muhalif medyanın yaşamasını…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

‘ANADOLU’YU VERMEYECEĞİZ!’

Diyelim ki uyudun, uyandın. Birkaç saat kestirdim sanıyorsun ama öyle değil. 300 sene geçmiş. Hani ‘Yedi Uyuyanlar’, zulümden kaçıp bir mağarada uykuya dalmış da 300 sene sonra uyanmış ya. Öyle işte… * * * Uyanınca ilk iş su içmek istiyorsun, uyuyan susar çünkü. Şu yanda bir dere vardı, derenin kenarında bir göze vardı, eğilip su içerdin o gözeden hani. Gözeden su içmekte mahir olduğunla övünürdün. Su çok sığ ise mesela avcunla içemezsin, elin suyun tabanındaki kuma değerse su bulanır, dakikalarca beklersin kumun tabana çökmesini, suyun durulmasını. Onun için su sığ…

Devamını Oku
POLİTİKA 

‘GALİPTİR BU YOLDA MAĞLUP’ / KARTACALI HANNIBAL BARCA

Tarihi zafer kazananların yazdığı hepimizin malumu. Ama bazı durumlarda onurlu kaybedişler de en az şanlı zaferler kadar, hatta belki de daha fazla tarihe kalabiliyor. Biz böyle durumlarda “Galiptir bu yolda mağlup” diyoruz. Kartacalı General Hannibal Barca’nın Roma’ya karşı verdiği mücadele de onurlu bir kaybedişle sonuçlandı. Roma Cumhuriyeti’nin başkentini fethedemedi ama askeri stratejinin babası olarak tarih kitaplarına geçmeyi başardı. Gelin, bu yazıda Kartacalı Hannibal’ı ve İkinci Pön Savaşı’nda gösterdiği deha kişiliğini tanıyalım. KARTACALI HANNIBAL KİMDİR? Tüm zamanların en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen Hannibal Barca; M.Ö. 247’de, bugünkü Kuzey…

Devamını Oku
POLİTİKA 

KOLTUĞUN İHRACI

Çıktığı her televizyon kanalında muhakkak birinin sözlü linçine maruz kalıyor Tanju Özcan. Ona hak verenler de ses yükseltince kulağı çekiliyor. Bu mudur özgürce fikirleri beyan etmek? Bu mudur Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) savunduğu fikir özgürlüğü? Nedensiz olmadığı gibi Tanju Özcan’ın partiden ihraç edilmesini doğru bulmuyorum. Eminim, benim gibi düşünen binlerce gerçek ülke sevdalısı insan var. Biri çıkar, “Sen belediye başkanlığından istifa et” der… Diğeri “baba gibi” görür ama gizli toplantı yürütür! Nasıl da koz veriyorlar Cumhur’un eline… Nasıl da bölünmüşlükle övünüyorlar! Sorsanız, hepsi partisi için yapıyor. İhraç edilmek istenen Tanju…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

SUS, KİMSEYE ÇAKTIRMA!

Vasat kahramanları vasat ve altı insanlar yaratır. Son yıllarda çevrilen Türk filmleri, duygu yansıtmaktan çok uzak, sürekli şamata, ardı ardına sergiledikleri vasatlığı sanat diye sergileyen, eğlendirmeye odaklı fakat konusu, mesajı, teması olmayan, bol küfürlü, argo konuşmaların yer aldığı filmler, tam da zamanın ruhunu yansıtıyor. Vardığımız zihinsel erim, kalitesi 12 Eylül Darbesi’nden sonra çevrilen ‘seks-komedi’ tarzı filmlerinin seviyesinde, 43 yılda ulaştığımız erim budur. Asıl gösterge, bu filmlerde rol alan insanların entelektüel seviyelerinin hitap ettiği kitlelere uygun olması. Bu filmlerde ya da entrika odaklı dizilerde rol alanların toplumsal sorunlara karşı duyarlılıklarının mevcut…

Devamını Oku
POLİTİKA TOPLUM 

ROSA LUXEMBURG, ÖZGÜRLÜĞÜN TA KENDİSİYDİ!

“Hareket etmeyenler, zincirlerin ne kadar ağır olduğunu bilmezler.” [1] “(…) Bu zehirli kaltak, bir maymun kadar zeki olmakla birlikte sorumluluk duygusundan tümüyle yoksun olduğu ve tek motifi kendini haklı çıkarma yolunda neredeyse sapkınca bir istek olduğu için daha çok zarar verecek.” diye yazıyordu Victor Adler, August Bebel’e, 5 Ağustos 1910 tarihli mektubunda. Bebel ise, 16 Ağustos 1910 tarihinde şöyle yanıtlıyordu Adler’i: “Bütün o rezil kadınca zehir püskürtmelerine karşın, partiyi onsuz bırakamam.” [2] Alman Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin bu iki ağır topunun sözünü ettiği “zehirli kaltak”, Rosa Luxemburg’dan başkası değildi. Alman…

Devamını Oku
POLİTİKA 

MUHALEFETİ DİZAYN ETME ÇABASI

Muhalif medya da en az muhalif seçmen kadar derin bir hayal kırıklığı içinde. Gazetecilerin de kimi seçmenler gibi farklı uçlara savrulmasına, ölçüsüz tepkiler göstermesine tanık oluyoruz. Fatih Portakal bu yüzden eleştirilerin odağında… Sözcü TV ekranından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik sözleri de çok ağırdı. Eleştiriden çok hakaret içeren, suçlayan sözlerdi. Portakal, hiç kimseye karşı kullanılmaması gereken ağır sözcükleri telaffuz etmekle kalmıyor; Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan uzaklaştırılması için mücadele edeceğinden bahsediyordu. Bir parti genel başkanının istifası için mücadele etmek bir gazetecinin görevi olmasa gerek. Gazetecilik sınırlarını aşmış, bir partili gibi davranmış oldu.…

Devamını Oku