NEDİR BİZİM BU “F KLAVYE”DEN ÇEKTİĞİMİZ?
-ADANA-
Daktilo ile tanışmam çocukluk yaşlarımda oldu. Babamın iş yerine gittiğimde, onun odasındaki daktiloda bir şeyler yazmak, Facit hesap makinesi ile birtakım hesaplar yapmak en zevk aldığım şeylerdendi.
Daha sonra Yeni Adana gazetesinde daktiloyla olan teşriki mesaim başladı. Gazetedeki tüm daktilolar gibi benim daktilom da F klavyeydi… Ardından Ekspres gazetesinde Çıngırak mizah sayfasını hazırlarken yazı işlerindeki daktiloları kullandım; onlar da F klavyeydi…
Ve Silver Reed marka kendi daktilomu aldım; o da F klavyeydi…
90’lı yılların başlarında ilk bilgisayarım olan Macintosh Plus’ı aldım; o da F klavyeydi…
Sonraki bilgisayarlarımın klavyeleri hep F klavye oldu.
İlk dizüstü bilgisayarımı alana kadar F klavyeden ötürü hiç sorun yaşamadım. Apple’ın çok güzel F klavyeleri vardı. Hatta F klavye standarttı, Q klavye isteyenler özel sipariş veriyordu.
Ne zamanki dizüstü bilgisayarı aldım, işler değişti. Dizüstü bilgisayarlarda F klavye yoktu. Tuşların yerini değiştirmeye çalıştım… Oldu gibi oldu ama sağlıklı çalışmadı.
Masaüstü PC bilgisayar için F klavye vardı ama –piyasası pek olmamasından dolayı galiba– bu klavyeler kolay bulunmuyor, bulunsa da çok kaliteli aletler olmuyor, tuşların üzerindeki yazılar beş-altı ayda siliniyordu.
Tuşlar üzerindeki yazılar silinince yeni bir klavye almaya başladım ancak bu da zoruma gidiyordu! Çünkü sapasağlam klavyeyi sadece tuşlardaki yazılar silindi diye atıp yenisini almak saçma bir şeydi. Bir kırtasiyecide F klavye sticker’a rastlayınca bayram ettim. Sticker ile silinen tuşları hallettim bir şekilde… Sticker da uzun ömürlü değildi; bilgisayarı yoğun kullandığım dönemlerde en fazla bir ay gidiyor ve yerinden çıkıyordu.
En sonunda beyaz renk yazan bir kalem aldım; hangi harf silinirse onu yeniden yazıyorum. Pek güzel olduğu söylenemez, hatta kötü ama yeni klavye ve sticker almaktan daha pratik ve ucuz bir çözüm oldu.
Şeytan bazen “Geç Q klavyeye, rahat et” diyor ama ben de “Şeytana uyma!” deyip kör topal yoluma devam ediyorum.
Tuşları alttan aydınlatmalı, yanardönerli envaiçeşit Q klavyeler varken biz gariban F klavyeciler neden eziklenip uyduruk klavyeler iteleniyor?
Biz insan değil miyiz? Biz de yazı yazıyoruz, biz de üniversite okuduk, biz de Nişantaşı çocuğuyuz!
