TOPLUM 

BİRAZ DAHA SAĞDUYU, LÜTFEN!

Ülkece hepimizin zor zamanlar yaşadığı günlerdeyiz. Ailemden uzakta yaşamak ilk kez bu kadar zor geliyor. Ardımda bıraktığım İstanbul’daki sevdiklerimi bu dönemde özlüyor, onlar için çok kaygılanıyorum.

Evde olduğumuz bugünlerde sıkça çocukluk günlerimi düşünüyorum. Pembe şeker kaplı yalancı dondurma geliyor aklıma. Yaşıtlarım ve büyüklerim de anımsayacaktır.  Ah bir kez daha olsa ve yiyebilsem… O yıllar bir başkaydı. İnsanlar duyarlı ve daha temiz ruhlulardı. Dayanışma, güven, sağduyu, saygı ve insan sevgisi vardı. Sıkça geriye dönüşüm bundandır. Doğru ve yanlışta baktığım bir tablo gibi. Bununla birlikte o eski çocukluk yıllarım, ardımda bir masal misali bugünlerde.

Çok can sıkıcı ve ciddi tehlikeli buluyorum koronavirüsü. Televizyonda, sosyal medyada herkes bir komiklik yapma peşinde. Yok, sıkıldık, şunu yapıyoruz; yok, bunu yapıyoruz diye gereksiz bulduğum birçok ruhsal kirlilik bence. Günde onlarca insanımız ölüyor. Dünyada binlerce… Duyarlı ve saygılı olmalı, bugünlerde mantık ve sabırda birleşmeliyiz. Tabii ki bunlarla birlikte moralimizi yüksek tutmalı ve umutlu olmalıyız. Ama bir parça da duyarlı olmalıyız. O gün kaybı olan onlarca insanı yok saymamalıyız.

Büyük bir kesim de hep olduğu gibi sosyal medyada hükümet düşmanlığı kıyaslamaları içindeler. Her bireyin bir siyasi parti görüşü vardır. Ama böyle günlerde birlik olabilmeliyiz. Böyle bir süreçte neyin peşinde bu insanlar? Biz Türk milletiyiz. Yanlış, hata kovalamak için pusuda beklemelerin sırası mı? Tabii ki bu hassas ve zor dönemde yanlışlara karşı eleştirilerimizi, duyarlılığımızı göstermeliyiz. Bunu yapıcı, mantığa uygun şekilde ve yol göstererek yapmalıyız.

Ülkemizde günde onlarca, dünyada ise binlerce insan ölüyor. Yaşadığım yer küçük bir kasaba. Ben alışmışım zor günlerde ihtiyacı olana koşmaya, yardıma. Burada buna çok fazla gerek yok. Ama büyükşehirlerde bence yardımlaşma unutulmamalı. Olumsuzluk yayılmamalı, zekâ ve becerilerimizi birleştirip yardımlaşma ve ihtiyacı olanlara destek olma dönemindeyiz.

Ben gündemi elimden geldiğince takip ediyorum. Sağlık Bakanlığının bir paylaşımından alıntı yapmak istiyorum:

Avrupa ülkeleri yeni tip koronavirüs salgınının yayılmasını önlemeye yönelik kitlesel ölçekteki tedbirleri, kendi ülkelerinde ilk vakaların ortaya çıkmasının ardından geçen 39 ila 54 günde almaya başlarken, Türkiye ilk birkaç günde harekete geçti.

Ben ülkemi ve hükümeti kutluyorum. Kıyasla birçok ülkenin çok önünde doğru önlemlerle ilerliyorlar. Veriler ortada. Yok, eksik sayıymış; yok, para yardımı neymiş… Alanlara sormak lazım… Ki görüyoruz da… Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de ihtiyacı olan insanlar var. Böyle bir dönemde yapılmayacaksa ne zaman yapılacak bu dayanışma, merak ediyorum. Bu, bol keseden atanların ne yardımda bulunduklarını daha da çok merak ediyorum.

Tüm sağlık çalışanlarına yürekten, önce sağlık, sonra sabırla kolaylıklar diliyorum.

Karamsar değilim. Umutlu olalım, kenetlenelim, yardımlaşalım.

Bertolt Brecht’den ‘Sonra Doğan’:

İtiraf ediyorum: hiçbir/ Umudum yok./ Körler bir çıkaryoldan söz ediyorlar. Ben/ Görüyorum./ Yanılgılar tükenince/ Oturur son arkadaş olarak/ Bir hiç karşımızda.

Gün, vicdanlı olma günüdür.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar