TOPLUM 

HOROZLAŞAN TAVUK

Çocukluğumun geçtiği bahçeli evimizin en güzel tarafı, hayvan yetiştirme olanağına sahip olmaktı; bazen ördek, bazen kaz, çoğunlukla da civciv halinden başlayıp tavuk-horoz besler, büyütürdük. Yetişkin hale gelip yavru sahibi olur, hem sayıları artardı hem çocuk ruhumuzla civciv olarak bakıp büyüttüğümüz tavuk ve horozlar arkadaşımız, dostumuz, vazgeçilmezimiz olurdu. Onların üzerinden, davranışlarını izleyerek ve ayrıntıları gözlemleyerek doğanın prensiplerini öğrenmek mümkündü.

Bir tavuk, kuluçka dönemlerinde inanılmaz özverili davranır. Günlerce yumurtalarını sıcak tutmak uğruna onların üzerine oturur. Diğer tavuklarla uğruna rekabet ettiği horozdan aylarca uzak kalır, hatta yanına bile yaklaştırmaz. Asla çiftleşmez. Sanki aralarında bir anlaşma varmış gibi horoz da ona yaklaşmaz.

Bir kümesin içinde çok sayıda tavuk varken tek horoz olur. Horoz başka horozların varlığına rıza göstermez. Bu yüzden horozlar arasında dövüş çok sık olur. Onların egemenlik alanı vardır. Bu egemenlik alanına asla başka bir horoz giremez, ölesiye dövüşür, kanlar içinde kalır. Çünkü kaybederse hem sahip olduğu tavukları hem de egemenlik alanını kaybeder. Davranışları değişir; o süslü karizmatik horoz, tavukları etrafında toplayamaz, birden zavallı hale gelir, ürkek olur çıkar. İzlerken içiniz acır.

Tavuklar ise tam tersidir. Onlar asla güç gösterisi yapmazlar, sadece yem yerken zaman zaman bir de horozlarını paylaşmak istemediklerinde diğer tavuklara anlık müdahalede bulunurlar.

Hayvanlar âlemini izlediğinizde aslında doğadaki çeşitliliğe rağmen evrimsel bir varoluş dürtüsü ile soyunu devam ettirme içgüdüsünü sağlayan bazı ortak mekanizmaların olduğuna tanık olursunuz. İnsana aşırı anlamlar yükleyen dogmalarla şekillenmiş beyinlerin bu ayrıntıları fark etmesi imkânsızdır. Gelişmiş zekâ potansiyeline sahip tür olan insan, bu zekâyı ancak izleyerek, öğrenerek, yorum yaparak ve düşünerek anlamlı hale getirebilir. Aksi halde diğer hayvanlarla arasındaki fark, sadece evrimsel süreçlerle yeteneği gelişmiş uzuvlardan ibaret kalır.

Normal”, çoğunluğun sahip olduğu özellikler için kullanılır, daha geri kalmış ve daha ilerlemiş kitle oransal olarak azdır. Bilinmesi gereken şudur: “Normal” de değişkendir, yani düzeyi başka bir topluma göre yükselmiş insanların çoğunluk olması o toplumun normalidir. Böyle bir toplumun ilerlemesi topyekûndur.

Gelişkinlik seviyesi ne olursa olsun doğa yasaları değişmez.

Beslediğim tavuklardan birinde civciv halinden yaklaşık iki yıl sonra giderek davranış değişikliği gelişmişti. Daha önce diğer tavuklardan farkı yokken saldırganlaştı, horoz gibi kavga etmeye, ardından horoz gibi ötmeye başladı. Horozun yanına yaklaştığında horoz tarafından kovuluyordu ve horozlar bu tavukla çiftleşmiyordu. Her ne kadar horoz gibi davransa da horozu sahiplenmek için diğer tavuklara saldırıyordu. Kavga anında elimi yaklaştırdığımda horoz pozisyonunu alıyor ve saldırıyordu.

Ninem, tavuğun horoz gibi öttüğünü görünce eve uğursuzluk getireceğini söyleyerek kesilmesini istedi. Benim bütün direnmeme rağmen horozlaşmış tavuk kesildi.

Binyıllar sonra sahip olduğumuz evrimsel değişimlerin hangi boyutlara ulaşacağını bilmiyoruz; ancak bugün gözlemleyerek ve öğrenerek sahip olduklarımızın farkına varabiliriz.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar