TOPLUM 

ÖĞRENMENİN SABRI

İnsanların niyeti, içi, yüzünden belli olur” derler…

İçinin kiri yüzüne yansımış” derler…

Öğretmen merhameti taşımayan Ali Rıza Yücel, 14 Aralık’tan beri ülkenin, meslektaşlarına bakış açısını değiştirmesine sebep oldu.

Gözlerimi kısa kısa izledim!

Kendimde değildim, olay nedeniyle çok üzgünüm” gibi binlerce suçlunun aynı savunmasını yapmış.

Şiddetin aynılığı, savunmada da devam ediyor!

Hap kullanıyormuş da, o gün almayı unutmuş da, bir-iki tokat zannetmiş ama çok fazlaymış da… İfadenin böylesi!

Başka ne tür bir yalana sığınabilirdi ki?

Mağduru oynayacak ki takamadığı kravatın ceza indirimi düşsün. Annesi ve babasının saçının teline zarar gelmesin diye didindikleri çocukları, ders yerine savunma kuralları öğreniyor.

Yüzünü nasıl kapatsa tokat yemez? Hakaret ve küfür sonucu bu öfke patlamasını yaşamış zat!

Gerçi toplum öyle bir hal aldı ki yolda yürürken “yan bakma” meselesinden insanlar birbirlerini öldürüyor.

Vuran eller, zamanında kitap-kalem tutmuş da yüreği merhamete tutunamamış böylelerinin.

Çocukta yaşatılan bu travma bir tek kendini değil, anne ve babasını, hatta anne ve babaları etkiliyor.

Eğitim yuvası okulun, koridorlarında tokat yankıları, bağırış-çağırış sesleri duvarlara çarpıyor.

İşte, böylesi zamanda çocukları çekingen, içe kapanık yetiştirmemek gerekiyor. Oysaki çocuklar okulda ya da okula gidip gelirken kendisine yapılan ters bir hareketi korkmadan size anlatabilmeli.

Evde güven havasını soluyamıyorsa çocuk, dışarda gördüğü şiddeti kabullenip susar!

Öğretmenlik sabır gerektiren bir iş… Çocukları topluma yararlı bireyler olarak yetiştirebilmek ayrı bir meziyet…

Dert yakınırlar ya bazen, “Laf anlamıyorlar, dinlemiyorlar” diye… İnanın büyük bir insana laf anlatmak daha da zor.

İnsanın söylediklerini yok sayan bir birey de zamanında iyi yetiştirilmiş olsaydı, anlayışsızlığı aşılamazdı nesilden nesle…

Nesilden nesle anlayışsızlık…

Şiddetin, cinayetlerin, hırsızlığın, illegale dair ne varsa tüm olayların temel sebeplerinden biri anlayışsızlık.

Artık görmeyelim böyle manzaralar. Öğretmenlik mesleğinin kutsallığı toplum önünde azalmasın.

Atanamayan öğretmenlerin sabrı olsun mevcut görevini devam ettiren öğretmenlerde. Dört gözle öğrencileri, yani çocukları ile kavuşmayı bekleyen binlerce öğretmen varken, o tahtanın önünde saatlerce ders anlatmaya razı öğretmenler varken lütfen mesleğinize sahip çıkın.

Anne ve babasından sonra bir çocuğun en çok gördüğü kişi öğretmeni ise sizden onlarca yansıma alır karakterine…

Bir öğretmen öğrencisine şiddet uyguluyorsa öğrenci bunu da örnek alır!

Altını boşaltmayın şu mesleğinin ağırlığının!

Çocukları okuldan soğutmayın…

Bir geleceğin sonu olmayın!

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar