PEHLİVANIN SIKLETİNE GÖRE
-MERSİN-
Arkadaş liberal, diyor ki:
“Efendim, siyasi partinin banka hissesi mi olur? Elbette devlet el koysun o hisseye.”
Koysun mu?
Koysun!
*
Adam haklı.
Siyasi partinin banka hissesi olmaz.
Olur mu öyle şey, demokrasiye sığar mı bu?
*
Siyasi partinin özel bankada hissesi olamaz; ama siyasi partiye özel devlet olur.
Böylece siyasi partinin bekçi teşkilatı olur.
RTÜK’ü olur, BİK’i olur, TÜİK’i olur…
*
Siyasi partinin TMSF’si olur, BDDK’sı olur, Anıtlar Kurulu olur…
Siyasi partinin Anadolu Ajansı olur, TRT’si olur, BOTAŞ’ı olur, Çay İşletmesi olur…
Siyasi partinin operası olur, tiyatrosu olur.
Siyasi partinin sigorta fonu, enerji fonu, kıdem tazminatı fonu, işsizlik sigortası fonu, deprem fonu olur…
Siyasi partinin piyango teşkilatı olur, spor toto teşkilatı olur, özelleştirme idaresi olur…
Siyasi partinin TOKİ’si olur, TMO’su olur, DMO’su olur.
*
Siyasi partinin devleti olursa bu listeye yazamadığım yüzlerce kurumu, kuruluşu, işletmesi, bankası olur.
Olmuşken Vakıfbank’ı, Halkbank’ı olur.
Bunların başkanlarını, yönetim kurulu üyelerini atama hakkı da siyasi partinin olur.
Atamalar siyasi partice yapılır.
Artık, Allah ne verdiyse…
Bir de herkesin sıkletine göre!
Sıkleti hafif çekenlere bir yönetim kurulu üyeliği…
Sıkleti ağır çekenlere üç yönetim kurulu üyeliği…
Pehlivan Hamza’nın atanması bundan işte.
Şeyinin ağırlığından.
Sıkletinin…
*
Hamza atandı diye kızanlar var.
Banka, adamın bankası değil mi?
İsterse Pehlivan Hamza’yı yönetim kurulu üyesi olarak atar, isterse Pehlivan Sarı Tevfik’i atar.
Sıkletine, okkasına göre değil mi?
*
Demokratik rejimlerde bunlar olur.
Ama bir siyasi partinin özel bankada hissesi katiyen olamaz.
Yoksa başpehlivan kızar:
“Böyle bir şey olabilir mi ya! El koyarız.”
Koysun mu?
Koysun!